Hatay’da boşandığı erkek tarafından bıçaklanarak öldürülen Nurcan Yolcu için bir araya gelen Hatay Kadın Platformu ve Antakya Kadın Dayanışması tarafından yapılan basın açıklamasında, katilin mümkün olan en üst cezayı alması için mücadele edileceği belirtilirken, “Bir kadın daha kaybetmeye tahammülümüz yok” denildi.
Hatay’da Nurcan Yolcu adlı bir kadın, cumartesi günü öğleden sonra İskenderun yolu üzerinde dolmuşa binmek üzereyken, boşandığı Hakan Kavukoğlu adlı erkek tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Dün toprağa verilen Yolcu’nun tabutunu kadınlar taşıdı.
Hatay Kadın Platformu ve Antakya Kadın Dayanışması, Nurcan Yolcu’nun ailesinin de katılımıyla taziyenin alındığı Nahırlı Derneği önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Yolcu’nun boşandığı günden bu yana onlarca kez tehdit edildiği, evinin yakıldığı, işyerinin yakılma girişiminde bulunulduğu belirtilen açıklamada, Yolcu’nun yargı müracaat etmesine, şikayetçi olmasına rağmen katilin sadece ifadesi alınarak serbest bırakıldığı aktarıldı. Nurcan Yolcu’nun katilinin aynı zamanda şiddet uygulayan erkeklere iyi hal, haksız tahrik gibi cezai indirimler uygulayan yargı ve polis olduğunun altı çizilen açıklamada, katilin ailesinin dahi salıverilmemesini talep etmesine rağmen ev yakma olayının ardından ifadesinin alınıp ısrarla serbest bırakıldığı belirtildi.
Yargının cezasızlık politikasının kadına yönelik tacize, tecavüz ve cinayetlerin artmasına neden olduğu vurgulanan açıklamada, yönetenlerin cinsiyetçi söylemlerinin kadının her alanda erkekler tarafından şiddete ve katliama uğramasının önünü açtığı ifade edildi.
Kadın örgütleri adına Hülya Kavuk tarafından okunan açıklamada, “Hiçbir cümle erkeğin katil olduğu kadının da katliama uğradığı gerçeğini değiştirmez. Bu cümleler sadece katili aklamaya dönüktür. Katilin mümkün olan en üst cezayı alması ve bir daha hiçbir kadının katledilmemesi ve şiddete uğramaması için, kadın örgütleri olarak elimizden geleni yapmaya burada bulunan bütün kız kardeşlerimizle birlikte söz veriyoruz” denildi.
Açıklamanın tamamı şöyle:
Artık bir kadın daha kaybetmeye tahammülümüz yok!
Cinnet değil cinayet!
Ülkemizde 2017 yılının ilk on ayında en az 242 kadın ve kız çocuğu erkekler tarafından katledildi, 77 kadın tecavüze uğradı. 207 kadın taciz edildi, 286 kız çocuğu cinsel istismara maruz kaldı. Bu sayılar sadece basına yansıyanlar. Hepimiz biliyoruz ki basına yansımayan milyonlarca şiddet vakası var.
Her gün en az üç kadın katlediliyor. İki gün önce burada yanı başımızda Nurcan Yolcu eski kocası Hakan Kavukoğlu tarafından dolmuşta bıçaklanarak katledildi. Boşandıklarından bu yana onlarca kez tehdit edildi, evi yakıldı, işyerini yakma girişiminde bulunuldu. Her defasında Nurcan yargıya müracaat etti, şikayetçi oldu, ancak katil ifadesi alınarak serbest bırakıldı. Nurcan Yolcu’nun katili aynı zamanda şiddet uygulayan erkeklere iyi hal, haksız tahrik gibi cezai indirimler uygulayan yargı ve ifade alıp serbest bırakan güvenlik güçleridir. Bizler öğreniyoruz ki katilin ailesi dahi kendisinin salıverilmemesini talep etmiş ancak ev yakma olayından hemen sonra ifadesi alınıp ısrarla serbest bırakılmıştır. Yargının cezasızlık politikası taciz, tecavüz ve kadın cinayetlerinin artmasına neden oluyor. Yönetenlerin cinsiyetçi söylemleri kadının sokakta, otobüste, metroda erkekler tarafından şiddete ve katliama uğramasının önünü açıyor.
Biz Hatay’da kadın mücadelesi yürüten kadınlar gücümüz yettiğince diğer kadın cinayetlerinde olduğu gibi dava takibini yapacağımızı hiçbir kadın katliamının cezasız kalmaması için, Nurcan, Özlem, İpek, Fatma, Esra, Beren, Berna ve adını sayamadığımız onlarca kız kardeşimizin çığlığı kulaklarınızdan eksik kalmasın diye son nefesimize kadar sokakta haykırmaya devam edeceğiz! Kadın cinayetleri politiktir! Bütün kadın cinayetlerinden erkek devlet, yönetenler ve erk zihniyeti besleyen herkes sorumludur. Kadın cinayetlerinin üstünü örtmek ve katilin alacağı cezayı hafifletmek adına söylenecek cümleleri şimdiden hepimiz ezbere biliyoruz. “ ama uzun süredir işsizdi, psikolojisi bozuktu, çok yoksuldu, bunalımdaydı, uyuşturucu madde kullanıyordu, ne yaptığının farkında değildi, ama kadın da az değildi, ondan boşandıktan sonra ne yaptığı belli değildi”… gibi katili haklı çıkarmaya çalışacak onlarca erkek onlarca yargı mensubu ve ne yazık ki onlarca da erk zihniyetten etkilenmiş kadın var… Buradan bu cümleleri kuracaklara şimdiden söyleyelim:
Hiçbir cümle erkeğin katil olduğu kadının da katliama uğradığı gerçeğini değiştirmez. Bu cümleler sadece katili aklamaya dönüktür. Katilin mümkün olan en üst cezayı alması ve bir daha hiçbir kadının katledilmemesi ve şiddete uğramaması için, kadın örgütleri olarak elimizden geleni yapmaya burada bulunan bütün kız kardeşlerimizle birlikte söz veriyoruz!
Nurcan’ın hesabı sorulacak!
Susma haykır kadına şiddete hayır!
Kadın cinayetleri politiktir!