Sağlık meslek örgütleri, Gezi direnişi sırasında yaralılara yardım ettikleri gerekçesiyle hekimler aleyhine açılan davayı protesto etti. “Gezi hekimliği yargılanamaz” diyen sağlık emekçileri ve insan hakları savunucuları, “Gezi’de direnenler de tedavi eden hekimler de bu ülkenin onurudur” dedi.
Gezi direnişi sırasında Bezmialem Valde Sultan Cami’nde yaralılara yardım ettikleri için haklarında dava açılan Dr. Erenç Yasemin Dokudan ve Dr. Sercan Yüksel’e sahip çıktı. Dokudan ve Yüksel hakkında 6 yıla varan hapis cezaları isteniyor. Aralarında İstanbul Tabip Odası, Adli Tıp Uzmanları Derneği ve İnsan Hakları Vakfı’nın da bulunduğu kurumlar, cami önünde açıklama yaparak, “Gezi hekimliği yargılanamaz” dedi.
“Gezi hekimliği yargılanamaz”, “Camiye ayakkabıyla değil steteskoplarımızla girdik” pankartları açarak, Dolmabahçe Parkı’ndan Valde Sultan Cami’ne yürüdü. Beyaz önlükleriyle yürüyen hekimler, “Direnhipokrat”, “İyi ve onurlu hekimlik için mücadeleye devam”, “Camide, sokakta, hastanede; nerede ihtiyaç varsa orada olacağız” yazılı dövizler taşıdı.
“Yasaklar hekimlik yapmamızı engelleyemez”
Cami önünde kısa bir açıklama yapan İTO Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu, “Gezi’de yaptığımızı bugün ve her zaman yapacağımızı ilan etmek için buradayız” dedi.
İstanbul Tabip Odası Başkanı Taner Gören de, Gezi direnişi sırasında 12 kişinin yaşımını yitirdiğini, onlarca kişinin de yaralandığını hatırlatarak, “O gün Dolmabahçe’de aşırı güç kullanıldı. İnsanlar yaralandı. Bölgede başka mekân olmadığı için yaralılar camiye sığındı. Bundan daha doğal ne olabilir. Hekimler olarak da yaralılara yardım ettik. Şimdi, yaralılara yardım eden arkadaşlarımız hakkında dava açıldı. Bu kabul edilemez” dedi. Gören, torba yasayla hekimlerin toplumsal eylemlerde yaralılara yardım etmesinin hapis ve para cezalarıyla cezalandırılmasının yasalaştırıldığını hatırlatarak, “Yasalar, yasaklar, mesleğimizi icra etmemizi engelleyemez” şeklinde konuştu.
“Yaralılara bakma suçu işlemişler”
Kurumlar adına basın açıklamasını okuyan Feray Kaya da, Dr. Dokudan ve Dr. Yüksel hakkında açılan davanın iddianamesinden bir bölüm okudu. İddianamede, “… mesleğe ait özel formalar ile kanun dışı eylemlerde bulunurken yaralanan eylemcilere temin edilen ilaçlar ile tıbbi yardımda bulundukları, bu şekilde suç şüphesi altında olan şüphelileri kanuni takip yapacak mircilere bildirmedikleri gibi aksine kanun hilâfına olarak şüphelileri kayırdıkları anlaşılmıştır” ifadeleri yer aldı.
Yargılamaya Hipokrat’tan başlayın
Savcılık iddianamesine tepki gösteren Kaya, hekimlerin adına yemin ettikleri Hipokrat’ın Anadolu topraklarında yaşadığını hatırlatarak, “Dolmabahçe Valide Sultan Cami’nde ve ülkemizin her tarafındaki yaralıyı tedavi eden hekimleri yargılayamazsınız. Çünkü hekimlik yarılanamaz. Eğer hekimliği yargılamaya ve cezalandırmaya niyetlenmişseniz, ne yazık ki genç asistan hekimlerden değil, Hipokrat’tan başlamak zorundasınız” dedi.
“Daha önce defalarca söylediğimiz gibi yasalarınız, genelgeleriniz, yönetmelikleriniz ne derse desin bizler; bu topraklarda bin yıldır olduğu gibi bugün ve bundan sonra da sadece hekimliğin gereklerini yerine getirecek, değerlerimize sahip çıkacak, genç hekim meslektaşlarımızı yalnız bırakmayacağız” diyen Kaya, “Gezi hekimliği, sokak sağlıkçılığı yargılanamaz. Gezi’de direnenler de, tedavi eden hekimler de bu ülkenin onurudur” şeklinde konuştu.
Basın açıklaması, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganıyla sona erdi. (ETHA)