Çeviri: Nurullah Yıldız / Haber Merkezi
Orta Afrika Cumhuriyeti, iç savaşın gölgesinde yıllardır Fransa müdahaleleri altında yaşam savaşı veren hem Müslüman, hem de Hıristiyan nüfusun bulunduğu bir ülke. Son olarak 3. İç savaş dönemi diye adlandırılan savaşın başladığı 2014 yılında bölgeye gönderilen Fransız askerleri çok önemli bir suçlamayla karşı karşıyalar.
2014 yılı haziran ayında Birleşmiş Milletler (BM) raporlarından elde edilen bilgilere göre, Fransız askerleri, yaşları 8 ile 15 arasında değişen Afrikalı çocuklara cinsel istismar ve tecavüzde bulunmuş. Fransa Savunma Bakanlığı’na bağlı askerlerin bölgeye gitme amacı “Sangaris” yani kelebek operasyonuyla ülkedeki iç savaşı durdurmaktı. Fakat en son 1600 askerin bölgeye ulaşması ardından, Fransa bölgede katliam yapmakla suçlanmış, Fransız askerlerin ırkçı tutum sergiledikleri konuşulmaya başlanmıştı.
Bangui’de pek çok tanığın verdiği bilgiler, Fransız askerlerin bu suçları işledikleri yönünde. Adı ve cinsiyeti açıklanmayan görgü tanıkları, “bazen ödül, bazen tehdit, bazen de zorla askerlerin müdahaleleri oldu” şeklinde bilgi verirlerken, taciz ve tecavüze karşı BM önlem almak için bölgeye kendi destek elemanları sevk etmeye hazırlanıyor.
Fransa Savunma Bakanlığı, söz konusu olaylar üzerine açılmış bir davanın olduğu, soruşturmanın BM raporları kapsamında ve bölgedeki incelemelerle sürdüğünü hatırlatırken, gerekli yaptırımların ve cezaların olası bir doğrulama sonrası gerçekleşeceğini belirtti.
The Guardian gazetesinin “sağlam kaynaklara dayandırarak” açıkladığı belgelere göre, Fransız askerlerin küçük çocuklarla yakınlaşmaları ve taciz suçu işledikleri ortada. Fakat yetkililer “hala bunun soruşturması devam eden bir suçlama olduğundan dolayı, Fransız askerinin bu suçu işlediğinin kesinliği var diyemeyiz” şeklinde görüş belirtiyorlar.
Yaklaşık 1 yıl önce patlak veren Orta Afrika Cumhuriyeti iç savaşı halen sürüyor. Uzun yıllar Fransa’nın sömürgesi olan ülkede halen Fransız yasaları ve parası kullanılıyor. Resmi nitelikte 3. iç savaş olan son olaylar akabinde Fransa 1600 askeriyle bölgeye bir “Kelebek” operasyonu düzenlemişti.
Yalnızca Fransız haber ajansı Agence France Press’in yoğun haber akışı sağladığı bölgede can güvenliği yok. Bölgeden sürekli sokak aralarında katliam yapıldığına dair bilgiler geldiğini belirten AFP, sivil halkın zor durumda olduğunu aktarıyor.
Müslüman cephesi: Büyük çoğunluğu Müslümanlardan oluşan Seleka haraketi, bölgede Müslüman nüfusun savunmasını üslenirken, geçmişte kanlı eylemlere de adının karıştığı biliniyor. François Bozize’nin devrilmesinden sonra yönetimi devralarak bir geçiş hükümeti kurulmasına öncülük eden Seleka günümüzde silahlı bir örgütten çok, siyasal bir zemin olma yolunda önemli adımlar attığını iddia etmekte. Seleka komutanlarından olan, daha önce Sudan’da diplomatik görev yapmış, Michel Dijotodia devlet yönetimini üstlendiği olaylar sırasında da taraflar arasında yoğun çatışmalar yaşanmıştı. Michel Dijotodia, ilk Müslüman devlet başkanı sıfatını alırken, son yaşanan çatışmaların da merkezinde bu konu bulunuyor. Şuan Devlet başkanlığını Bozize’nin de avukatlığını yapmış olan Nicolas Tiangaye yürütüyor.
Hristiyan cephesi: François Bozize’nin ülkeyi terk ederek önce Kamerun sonrasında ise Benin’e sığındığı olaylardan sonra, Müslüman mahallelerinde toplu katliam yapmakla suçlanan, uzun yıllardır bölgede örgütlülüğü bulunan antiBalaka, batı için El-Kaide’ye eş bir örgüt olarak görülmezken, bu örgütün bölgedeki sempatisini kıran tek şey; başına yine Avrupa’nın nitelemesi olan “anti”yi alması. AntiBalaka, Balakanın yerel dilde “Muska” yani müslüman nüfusu simgeleyen bir sembol olması nedeniyle bu ismi seçmiş.
Kaynak: Liberation