Antalya’nın Finike İlçesi’ne bağlı Alacadağ Köyü sınırlarındaki Kızılcık Yaylası’nda sedir ve çam ağaçlarından oluşan ormanlık alanda, iki yıl önce 12 tane taş ocağı açılmıştı. Finike’de iki yıl önce açılan taş ocaklarından çıkan mermer tozları, Finike’deki Portakal ağaçlarına zarar verdiği gibi arıların da yok olmasına sebep oldu.
Antalya’nın Finike İlçesi’ne bağlı Alacadağ Köyü sınırlarındaki Kızılcık Yaylası’nda sedir ve çam ağaçlarından oluşan ormanlık alanda, iki yıl önce 12 tane taş ocağı açılmıştı. Dünya mirası olarak kabul edilen ve koruma altında olduğu için, bir tek dalını kırana dahi hapis cezası verilen sedir ağaçları taş ocakları tarafından kökünden kesilerek yok edilmişti.
Finike’de iki yıl önce açılan taş ocaklarından çıkan mermer tozları, Finike’deki Portakal ağaçlarına zarar verdiği gibi arıların da yok olmasına sebep oldu. Zarar, Ziraat Mühendislerinin hazırladığı raporda da kanıtlandı. Ziraat Mühendisleri, mermer tozlarının fotosentezi azalttığını portakal ağaçlarında böceklenme yaptığını, ve kalitenin düştüğünü hazırladıkları raporda belirttiler.
Raporlarda, rüzgârın etkisi ile bölgeye yayılan mermer tozlarının dünyaca ünlü Finike portakalının yetiştirildiği alanların üzerinde kalın bir toz tabakası oluşturduğu vurgulandı. Bu toz tabakasının fotosentezi azalttığı, yaprakları sararttığı, böceklenmeyi arttırdığı, büyüme hızı ve kaliteyi ise düşürdüğü rapor ayrıntılarında yer aldı. Özellikle portakal ve bal üretiminde kalitenin ciddi oranda düştüğünü kaydeden çevreci avukat İsmail Doğan Tunçbilek, “Portakalların üzerinde mermer tozu, kireç kalıntıları var. Kalite her geçen gün düşüyor. Aynı sorun nar ve zeytin ağaçları için de geçerli. Bölgede inceleme yapan ziraat mühendislerinin hazırladığı raporlar durumun ne kadar kritik olduğunu kanıtlıyor” diye konuştu.
Bal üretimindeki kalitenin de adeta dibe vurduğunu belirten Tunçbilek, “Benim ailemde bal üretimi yapıyor. Durum öyle bir hale geldi ki arıların yaptığı balın içinde mermer tozlarının neden olduğu tortuyu görebiliyorsunuz. Bu doğa katliamının en açık göstergesidir. Yetkili kurumlar böyle bir olayı görmezden gelemez. Böyle bir tavır bu katliama ortak olmak anlamına gelir” dedi.
Balın içinde bile mermer tozu var
Ocaklardan çıkan tozun portakal ve bal üzerindeki etkilerini Hürriyet'ten Salim Uzun'a anlatan bölge sakini Abdullah Dinç, şöyle dedi: “Buradaki katliamı anlamak için uzman olmaya gerek yok. Çünkü portakalların üzerindeki ve balın içindeki toz kalıntılarını çıplak gözle görebiliyorsunuz. Böyle bir şeye dünyadaki hangi yönetici izin verir? Bu ocaklar doğanın kalitesini bozdu. Arıların bal üretimini bile etkiledi. Ama kamu kurumları uyumaya devam ediyor.”