Türkiye Avrupa’yı İdlib’e sıkışmış cihatçıları Libya olmazsa Avrupa’ya transfer ederim diyerek korkutmaya çalışıyor. Katil sürülerinin Avrupa’nın başkentlerinden canlı bomba olup patlamasını istemiyor musunuz, o zaman Suriye politikamıza destek verin, Rusya karşısında bizi destekleyin, çıkarınız Suriye’de istikrarsızlığın sürmesidir diyor Türkiye.
SiyasiHaber
İdlib’de Milli Savunma Bakanlığı’nın resmi rakamlarına göre 36 Türk askerinin hayatını kaybettiği, 32’sinin yaralandığı Suriye Hava Kuvvetleri’nin saldırısının ardından Türkiye mültecilerin kontrolünü serbest bırakmıştı.
Hükümetin bu politikasının ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, her gün ne kadar mültecinin Avrupa’ya geçtiğini duyuran açıklamalar yapıyor. Bakan mültecilerin umutlarını arttırmak için bilinçli bir şekilde rakamları abartıyor. Bakana göre 3 gün içinde sınırı geçen mülteci sayısı 100 bin 577’ye ulaşmış durumda. Yunanistan verilen rakamları net bir biçimde yalanladı ama Soylu rakamları abartmaya devam edecek görünüyor.
Belli ki Tayyip Erdoğan Hükümeti mültecilerin mağduriyetini istismar ederek, Avrupa’yı köşeye sıkıştırmaya çalışıyor. Maksat belli: Avrupa’nın hayırhah Suriye siyasetini değiştirmesini, İdlib’de izlenen politikaya destek olmalarını sağlamak, böylelikle Suriye’deki kronik istikrarsızlığın sürmesini devam ettirmek.
Mültecileri kışkırtarak sınır kapılarına sürme politikası, çok daha karanlık bir politikanın işaret fişeğidir.
İdlib’de çok dar bir alana 100 bin cihatçı sıkışmış durumda. Rusya’nın desteğiyle Suriye Ordusu ilerlemesini sürdürüyor. Nereye gidecek bu cihatçılar? İdlib Libya’ya cihatçı transfer merkezi yapılmak istendi ama tutmadı bu politika. Yollanan cihatçıları Hafter güçleri teker teker avlandı/avlıyor. Cihatçılar düşen Türk İHA’sını Suriye uçağı sanıp bayram yapacak kadar avanak olsalar da, Libya’da üç günlük ömürleri olduklarının farkındalar.
Türkiye Avrupa’yı İdlib’e sıkışmış cihatçıları Libya olmazsa Avrupa’ya transfer ederim diyerek korkutmaya çalışıyor. Katil sürülerinin Avrupa’nın başkentlerinden canlı bomba olup patlamasını istemiyor musunuz, o zaman Suriye politikamıza destek verin, Rusya karşısında bizi destekleyin, çıkarınız Suriye’de istikrarsızlığın sürmesidir diyor Türkiye.
Avrupa bu tehdit karşısında dize gelir mi? Avrupa, demokratik kamuoyunun baskısı olmadığı takdirde Suriye’nin kan gölüne dönüşmesini, yüzbinlerce Suriye insanının daha hayatını kaybetmesini umursamaz. Suriye’de kazananın kim olacağının netleşmediği şartlar altında Avrupa Türkiye’nin şantajcı mülteci politikasına boyun eğdi. Ancak şimdi iş değişmiş gibi görünüyor. Suriye Ordusu Rusya’nın desteğiyle ilerlemesini sürdürüyor. İdlib sorunu kısa vadede olmasa bile ortada vadede Suriye ve Rusya’nın lehine çözülecek gibi görünüyor. Avrupa ötelemeye çalıştığı tehditle ister istemez yüz yüze gelecek, bugün değilse bile yarın.
Avrupa Erdoğan’ın cihatçıları Avrupa’ya postalama tehdidiyle sittin sene yüz yüze kalmak istemeyecektir. Türkiye’nin mültecileri kışkırtarak sınırlara sürme politikası karşısında Bulgaristan’ın kendi sınırına 1000 asker sevk etmesi, Yunanistan’ın mültecilere sert müdahale etmesinin nedeni budur. Avrupa bir tür karar aşamasındadır. Erdoğan’ın tehdidiyle yaşamaya devam edecek mi, etmeyecek mi?
İşte bu nedenle Tayyip Erdoğan’ınki mültecilerle Türk usulü Rus ruleti oyunu. Türk usulü böyle oluyor işte. Sen kendi kafana değil karşındaki senin kafana sıkıyor. İlk tetik çekildi. Silah patlamadı. Bulgaristan ve Yunanistan’ın mülteci akınına karşı aldığı sert önlemler bunun işareti. Şimdi sıra Avrupa’da. Nihayetinde silahın Erdoğan’ı vurma ihtimali hiç mi hiç yabana atılmamalı.