Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Motokuryelerin ekim isyanı

    28 Ekim 2025

    Balıkesir’de 6.1 büyüklüğünde deprem: Uzmanlardan peş peşe uyarılar

    27 Ekim 2025

    Balıkesir Sındırgı’da 6.1 büyüklüğünde deprem: Istanbul’dan İzmir’e kadar hissedildi

    27 Ekim 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Ankara’nın vesayeti ve Kıbrıs halkının iradesi

      26 Ekim 2025

      Siyasetin simülasyonu ve kimliğin krizi

      24 Ekim 2025

      Avrupa için göçmenler yük mü?

      23 Ekim 2025

      Roman halkına yönelik stigmatizasyon ve kolonyal gacoluk

      23 Ekim 2025

      Arjantin Ve Uruguay’daki Maraşlılar, Antepliler, Adanalılar

      23 Ekim 2025
    • Seçtiklerimiz

      Motokuryelerin ekim isyanı

      28 Ekim 2025

      İstikrarsızlık üreten istikrar programı

      26 Ekim 2025

      ESMA’nın hatırlattıkları

      26 Ekim 2025

      İki devrimci müze soygunu: Kolombiya ve İrlanda

      24 Ekim 2025

      TBMM komisyonu, neden ekoloji örgütlerini dinlemedi?

      20 Ekim 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      DSİP’ten Şenol Karakaş: Ne barış süreci demokrasinin gelişmesine ne de demokratik adımlar barış sürecinin nihayete ulaşmasına ertelenebilir

      27 Ekim 2025

      Ilan Pappe: Filistinliler hâlâ etnik temizlik ve soykırımla karşı karşıya

      16 Ekim 2025

      ‘Kadıköy Kültür Evi hem nefes aldığımız hem de birlikte söz kurduğumuz bir yer’

      10 Ekim 2025

      Herkes için Onurlu Bir Barış

      5 Ekim 2025

      Beyza Üstün: Sadece halklar değil tüm canlılar, ekosistemler özgür olmalı

      1 Ekim 2025
    • Dosyalar
      • “Süreç” ve Sol
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Erdoğan Cerablus-Azez şeridini işgale hazırlanıyor

    Erdoğan Cerablus-Azez şeridini işgale hazırlanıyor

    Siyasi Haber15 Eylül 2015
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Mahir Sayın

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, YPG’nin Tel Abyad’ı düşürmesinin ardından “Türkiye’nin güneyinde, Suriye’nin kuzeyinde bir devlet kurulmasına ne pahasına olursa olsun karşı çıkarız” dedi. Türkiye’nin güneyinde Suriye’nin kuzey doğusunda İslam Devleti isimli bir devlet geçen yıl 29 Haziran’da kuruldu ama Erdoğan’ın bu kuruluşa tek laf ettiğine kimse tanık olmadı. Bu devletin TC’nin Musul konsolosluğu personelini esir alması karşısında da son derece efendi davrandı. Hani “TC devleti teröristle pazarlık etmez!” gibi laflar vardı; bunları kimse duymadı. Çoğumuzun aklına bu personelin dünya kamuoyuna karşı müdahale etmemenin bahanesi olarak bilinçli olarak orada bırakıldığı geldi. Daha da fazlası, TC, bu terör devletinin Suriye ve Irak da gasp ettiği hırsızlık malı petrolü de ucuza satın alarak teröristlere muazzam bir destek sağlamış oldu.
Erdoğan’ın kanlı teröristlere desteği bu kadarla da kalmadı; binlerce TIR dolusu malzemenin bunlara TC gümrük kapılarından geçirilip teslim edildiğini dünya alem gördü, duydu. Dünyanın dört bir yanından gelen teröristlerin geçiş yolu Türkiye oldu.

    Her türlü ihtiyaç malzemesi TC gümrüklerinden rahatça İslam Devletine sevk edildi. 
Erdoğan Kobane’nin yaşadığı kritik günlerde Suruç’a gidip Suriyeli mültecilere “Kobani düştü düşecek” diye müjde verdi. Kimin eline düşecekti Kobani? İslam Devleti haydutlarının eline. Böyle bir düşüşten sıkıntı değil sevinç duyuyordu Erdoğan. Onun bu kelle kesen, kadınları köle pazarlarında satan namussuzlara karşı tek bir ağır lafını duyan olmadı. Erdoğan da belli ki, onların bu yaptığı şenaatlerden haberi yoktu! Bunlar bile tek başına Erdoğan’ın kimin yanında durduğunu göstermeye yeter de artar. Erdoğan saldırı bahanesi hazırlamak için önce “PYD-IŞİD aynı şeydir!” dedi. Sonra IŞİD’in geçici PYD’nin kalıcı olmak dolaysıyla daha tehlikeli olduğu havuz medyası tarafından yayıldı. Ardından PYD’nin “Arap ve Türkmenleri sürerek, öldürerek etnik temizlik yaptığı” haberleri üretildi. Şimdi de milli heyecanı tırmandırmak için “Çin’de Uygurlara zulüm uygulanıyor” kampanyası geliştiriliyor.

    Erdoğan aklı sıra bölgede Şii ittifak zincirine karşı Sünni bir cephe oluşturacaktı. Bunun için Katar ve Suudilerle bir anlaşma içine girdi ve hala Müslüman Kardeşler, El Kaide ve IŞİD aracılığıyla bu oyunu sürdürmeye çalışıyor.
RTE şimdi ise birdenbire İslam Devleti’ni engellemek üzere Cerablus ile Azez arasındaki bölgeye bir güvenlik koridoru oluşturma hazırlıklarına girişti! Asker böyle bir adımın getireceği belaları iyi bildiğinden bu adımın atılmasına ayak diriyor. Genelkurmay, hükümetin, aslında Erdoğan’ın talimatını yerine getirmemek için kırk dereden su getiriyor.
RTE şimdiye kadar işlediği ulusal ve uluslararası boyutlu cürümlerinin üstünü örtebilmek için mutlaka iktidara sahip olması gerektiğini biliyor. Devlet imkanlarını kullanmaktan mahrum olursa kendisiyle birlikte tüm taifesinin ulusal ve uluslararası mahkemeler önünde hesap vermek zorunda olacağını da çok iyi biliyor. Bunun için de akıl almaz derecede saçma görünen, karşısında onlarca engelleyici faktörün bulunduğu maceracı bir çizgiyi hayata geçirmek için çabalayıp duruyor. 
RTE içine girdiği macera çizgisini ancak olağanüstü bir durum çerçevesinde devam ettirebileceğini biliyor.

    Seçim döneminde askerleri gerillanın önüne yem olarak atmaya kadar varan provokasyonlara düşen olmadı ve dolaysıyla seçimi olağanüstü koşullarda yapacak bahaneyi bulamadı. Ama bu onu yıldırmıyor; bu kez de olağanüstü durumun yaratılması için bir bahane çıkmasını beklemeye gerek görmeden, doğrudan Suriye üzerine saldırı sonucu oluşacak bir olağanüstü dönem ve ardından gelecek bir seçim hesabına girmiş görünüyor. Bu provokasyon çizgisindeki kararlılığını Kandile kadar uzanan bombardımanlarla gösteriyor.

    Erdoğan’ın “IŞİD”i engellemek için bir güvenlik koridoru oluşturmak istediğini söylese de hakikatin bununla hiçbir alakası bulunmamaktadır. Onun dertleri sırasıyla şunlardır:

    1-PYD ve ortaklarının bu bölgeyi ele geçirmelerinin önüne geçmek;

    2-İslam devletinin elinde kalan son dışarıya çıkış kapısını kullanmalarına imkan vermek;

    3-İD’nin diğer işbirlikçi örgütleri yutmasının, özellikle Nusra Cephesi’nin bölgedeki etkinliğini kaybetmesinin önüne geçmek;

    4-bu operasyon sayesinde doğacak gerilimi TC’de olağanüstü uygulamalar için gerekçe olarak kullanmak; Bunun için seçim öncesinde hazırlanmış olan güvenlik yasası kendilerine gereken imkanı sağlayacaktır;

    5-“Doğan gerilim ve kurulamayan hükümet” ortamında “beni desteleyin kaosa son vereyim” şiarı ile ve sınır ötesi operasyon yapan “ulusal lider” olarak seçime gidip yeniden iktidara sağlam biçimde tutunmayı sağlamak.

    RTE başka hiçbir faktör olmasa bu istediklerinin hepsini yerine getirebilir elbette. Ne var ki, Suriye meselesi sadece Suriye meselesi değildir. Petrol meselesidir; jeostratejik dengeler meselesidir; İran, ABD, AB, Rusya, ÇİN, meselesidir. Dolayısıyla bölgenin siyasal matriksi onun başa çıkamayacağı kadar çok eleman içermektedir. Dahası, askerlerin haklılıkla işaret ettikleri gibi, bölgeye girmek kolay olabilir ama kaderde perişan olup çıkmak da vardır. Bir zamanlar askerler de böyle bir hevese kapılıp kış ortasında kandile bir baskın operasyonuna girişip bir hafta içerisinde yüzlerce ölü verip geri çekilmek zorunda kalmışlardı. Şimdi yine daha fazla mayının bulunduğu bir alanda yapılacak olan harekatın daha büyük faturalara yol açacağını en iyi onlar görmektedir. Onun için de “yok o, yok bu” deyip elekle su taşıma politikasına sığınmaya çalışmaktadırlar.

    RTE tüm karşı faktörlere rağmen kurtuluşunun işgalle doğacak “milli mücadele” koşullarındaki olağanüstü uygulamalarda görüyor. Böyle bir savaş koşulunda yapılacak seçimlerde de canının istediğini yapıp iktidarı bu kez sağlam bir biçimde elde edebileceği hevesi içindedir. İnsanın gözü karardı mı en saçma fikri bile akla uyduracak gerekçeleri üretebilir. Ne var ki, ABD, AB, Rusya, İran, PYD, PKK karşı girişimlerinin bu macerayı akamete uğratması ve Erdoğan’ın aklına getirmek istemediği bir yıkımın içerisine sürükleyeceğine pek kuşku yok. TC devleti herhalde Erdoğan’ın tek başına iradesi anlamına gelmiyor. Ona devletin içinden, bizzat kendi yanında duranlar tarafından dur diyeceklerin çıkacağına kuşku yok. Oynasın ve görsün akıbetini…

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Ankara’nın vesayeti ve Kıbrıs halkının iradesi

    26 Ekim 2025

    Siyasetin simülasyonu ve kimliğin krizi

    24 Ekim 2025

    Avrupa için göçmenler yük mü?

    23 Ekim 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Coşkun Özdemir

    Ankara’nın vesayeti ve Kıbrıs halkının iradesi

    Ercan Jan Aktaş

    Siyasetin simülasyonu ve kimliğin krizi

    Tuncay Yılmaz

    Avrupa için göçmenler yük mü?

    Siyasi Haber

    Roman halkına yönelik stigmatizasyon ve kolonyal gacoluk

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Mesut Çeki

    Motokuryelerin ekim isyanı

    Ümit Akçay

    İstikrarsızlık üreten istikrar programı

    Kadir Akın

    ESMA’nın hatırlattıkları

    Siyasi Haber

    İki devrimci müze soygunu: Kolombiya ve İrlanda

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    İşveren grev korkusuyla fabrikaya imam çağırdı

    25 Ekim 2025

    Çiğli Belediyesi’nde memurlar iş bıraktı: “Toplu sözleşme hakkımıza sahip çıkıyoruz”

    24 Ekim 2025

    Tapaten işçilerine araçlı saldırı: “İnsan canına kast var”

    23 Ekim 2025
    KADIN

    Kadınlar 11. Yargı Paketi’ne karşı sokağa çıkıyor: “Meclise getirmeyi aklınızdan bile geçirmeyin”

    25 Ekim 2025

    Maraş’ta erkek şiddeti: İki kadın öldürüldü, bir kadın ağır yaralı

    23 Ekim 2025

    Ercan Jan Aktaş: “Pınar Selek’siz barış olmaz”

    20 Ekim 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.