Günlerdir hükümet karşıtı protestolara sahne olan Ekvador’da parlamentonun kapısına dayanan yerliler, polis şiddeti bitmeden hükümetle diyalog kurmayacaklarını ifade ettiler.
Ekvador'da hükümetin akaryakıt sübvansiyonlarını kaldırması üzerine 3 Ekim'de başlayan ve şu ana kadar en az 5 kişinin hayatını kaybettiği protesto gösterileri sürüyor.
Ülkenin birçok bölgesinden yola çıkarak başkent Quito'ya ulaşan ve büyük çoğunluğunu yerlilerin oluşturduğu hükümet karşıtı protestocular ülkenin Ulusal Meclis'e girme girişiminde bulundu.
Birkaç gün önce de kısa süreliğine binaya giren ve daha sonra geri dönen yerlilerin daha kalabalık bir grupla yaptığı son deneme polisin müdahalesi ile durduruldu.
Polisin biber gazı ve copla müdahalesi ile uzaklaşan yerliler günlerdir bekledikleri Arbolito Parkı ve Ulusal Meclis yakınındaki bir kültür merkezinde toplandı.
Ülkenin kırsal kesimlerinden gelen yeni gruplarının da başkente ulaşmasıyla eylemlerin devam etmesi bekleniyor.
"Polis şiddeti bitmeden diyalog olmaz''
Öte yandan, Ekvador Devlet Başkanı Lenin Moreno protestolarda başı çeken yerlilerin liderlerine aracısız diyalog çağrısı yaptı. Akaryakıt sübvansiyonlarının kaldırıldığı kararnameyi de müzakereye açan Moreno, şunları söyledi:
"Şiddeti durdurmak için bir dakika bile tereddüt edilmez. Ülke ve kırsal kesimin sorunları için çözüm bulmak zorundayız. Yerlilerin liderlerine direkt benimle diyalog kurmaları için çağrıda bulunuyorum. Gelin akaryakıt sübvansiyonlarını kaldıran kararname ile ilgili oturup konuşalım, kaynakların nerelere harcanması gerektiğini ve bunlara en çok kimin ihtiyacı olduğunu ele alalım. Farklılıkların çözümü için çaba harcayalım. Ülkenin sükunetini geri kazanması lazım. Halkımız diyaloğa gönüllü olduğumuzu bilsin."
Protestoların en etkili aktörü Ekvador Yerli Halkları Konfederasyonu (CONAIE) ise hükümete gönderdiği mektupta diyaloğun başlayabilmesi için polis şiddetinin bitmesi ve söz konusu kararnamenin geri çekilmesini şart koştu.
Yerliler neden eylem yapıyor?
Ekvador’da hükümet şubat ayında 4,2 milyar doları Uluslararası Para Fonundan (IMF) olmak üzere 10 milyar dolarlık borç anlaşması yapmış ve IMF’nin kamu harcamalarının kısılması dahil birçok şartını kabul etmişti. Moreno, anlaşma çerçevesinde yapılan düzenlemeleri 1 Ekim’de açıklamış ve hükümetin artık ulaştırmacılara sağlanan akaryakıt sübvansiyonunu kaldırdığını duyurmuştu.
Ülkedeki ulaştırma görevlilerinin 3 Ekim’de gittiği genel grev, öğrenciler, işçi sendikaları ve birçok muhalif organizasyonun da katılmasıyla ülke genelinde protestolara dönüşmüş, göstericiler ve polis arasında şiddetli çatışmalar yaşanmıştı. Moreno, aynı günün akşamında olağanüstü hal ilan etmiş, askeri sokaklara çıkarmış fakat bu tedbirler, tüm ülkedeki protesto ve yağma olaylarını engelleyememişti.
Hükümet merkezini başkentten ülkenin güneybatısındaki liman şehri Guayaquil'e taşıyan Moreno yönetimi düzenlemelerden geri adım atmayacaklarını fakat diyaloğa açık olduklarını duyurmuştu.
Ne moreno ne correa
Devlet Başkanı Moreno, gösterileri partidaşı olan eski devlet başkanı Rafael Correa’nın kışkırttığını öne sürüyor. Ancak eylemlerde sık sık “Ne Moreno ne Correa” sloganları atan Ekvadorluların tanınmış Correa destekçilerini gösterilerden kovduğuna dair görüntüler sosyal medyada paylaşılıyor.
(Evrensel)