İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun sabah erken saatlerde evinde gözaltına alınması, Avrupa’dan da tepkiye yol açtı.
Avrupa Birliği Konseyi, Euronews’e ilettiği mailde İmamoğlu hakkında verilen gözaltı kararını şiddetle kınadığını vurguladı.
İmamoğlu’nu “gelecekteki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin adaylarından biri olarak” nitelenderen konseyden yapılan açıklamada, “Demokratik yollarla seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ana adaylarından biri olarak görülen bir siyasi figür üzerindeki baskının tüm özelliklerini taşıyan bu gözaltı kararını şiddetle kınıyoruz.” denildi.
CHP ön seçimi ile İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesine de değinen AB Konseyi açıklamasında, “Bu gözaltı, İmamoğlu’nun partisi CHP’nin cumhurbaşkanı adayını belirlemesinden birkaç gün önce gerçekleştiği ve İstanbul Üniversitesi’nin İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adayları için şartlardan biri olan diplomasını iptal etme kararını takip ettiği için özellikle kınıyoruz” ifadelerine yer verildi.
Yaşanan son olayı “halkın iradesine karşı gelmek” olarak nitelendiren AB Konseyi, “Üç ayrı seçimde de İstanbullular açık bir şekilde Başkan İmamoğlu’na güvenmiştir ve bu baskılar ancak halkın iradesine karşı gelmek olarak görülebilir,” mesajını iletti.
Durumu yakından takip edeceğini belirten AB Konseyi, 24 Mart Pazartesi günü Kongre Başkanlık Divanı toplantısında bu konuyu gündeme getireceklerini belirtti.
AB Konseyi’ne bağlı Avrupa Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi tarafından yapılan açıklama, “Başkanlık Divanı, önümüzdeki hafta Strazburg’da yapılacak Kongre oturumunda Türkiye’deki belediye başkanlarının görevden alınmasına odaklanan acil bir tartışma yapılması önerisini karara bağlamalıdır,” sözleriyle son buldu.
Avrupa Yeşiller Partisi’nden açıklama
Avrupalı Yeşiller Partisi Eş Başkanları Vula Tsetsi ve Ciaran Cuffe tarafından da Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına tepki gösterildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “yargı bağımsızlığını erozyona uğrattığını” ifade eden Avrupalı Yeşiller Partisi Eş Başkanı Vula Tsetsi, “[Erdoğan’ın] siyasi muhalifleri hedef alması, Avrupa Birliği (AB) üyesi olmak isteyen hiçbir ülkede kabul edilemez. Ekrem İmamoğlu’nun derhal serbest bırakılması çağrısında bulunuyoruz” dedi.
AB’nin kararlı ve sağlam bir duruş sergilemesi gerektiğini de vurgu yapan Tsetsi, “Devlet liderleri en büyük demokratik rakiplerine doğrudan saldırmak için yargıyı kullandığında, Avrupa Birliği’nin sağlam bir duruş sergilemesi gerekir. Otokratların son jeopolitik gelişmelerden güç aldıkları açıktır ve AB’nin kararlı bir şekilde hareket etmesi gerekmektedir,” ifadelerini kullandı.
Avrupa Yeşiller Partisi Eş Başkanı Ciaran Cuffe ise, “Bu tutuklamanın siyasi amaçlı olduğu ve Erdoğan’ın en büyük siyasi rakibine karşı uyguladığı baskının bir parçası olduğu açıktır. AB, Erdoğan hükümetini sorumlu tutmalıdır; bu nedenle bu hafta gerçekleşecek olan Avrupa Konseyi’nin Türkiye’de demokrasiyi desteklemek üzere somut ve acil tedbirler almasını bekliyoruz. Yeşiller olarak Türkiye halkının ve liderlerini özgürce seçme haklarının yanındayız,” sözlerini dile getirdi.
Avrupa Parlamentosu’ndaki Yeşiller/EFA Grubu genel kurulda bu konu hakkında bir tartışma talep edeceğini de not düştü.
AP Türkiye Raportörü: Tam bir otoriter devlete doğru tam gaz
Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor da İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına X hesabından yaptığı bir paylaşımla tepki gösterdi.
“Ekrem İmamoğlu’nun 100 kişi ile birlikte gözaltına alınması ve 4 günlük gösteri yasağı haberini büyük bir endişe ile takip ediyoruz,” diyen Nacho Sanchez Amor, başsavcılığı işaret ederek, “Yine son aylardaki tüm hamlelerde olduğu gibi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı. Tam bir otoriter devlete doğru tam gaz” yorumunu yaptı.
AP’deki Avrupa Sosyalistleri Partisi’nden (PES) de İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına tepki geldi.
PES lideri Luca Menesini adına X hesabından paylaşımda, “Ekrem İmamoğlu ve aralarında yerel temsilcilerin de bulunduğu 100 kişinin tutuklanmasını kınıyoruz. İstanbul Belediye Başkanı’nın dediği gibi ‘milletin iradesine darbe’. İlerici belediye başkanlarının ve Erdoğan rejiminin hedef aldığı tüm insanların yanındayız,” diyerek İBB Başkanı İmamoğlu’na destek verildi.
Berlin’den de kınama
Alman medyası gözaltıyla ilgili haberlerinde İmamoğlu’nun gelecek cumhurbaşkanlığı seçimlerinde karşısındaki en büyük rakibi olduğuna dikkat çekerken Türkiye’deki muhalefetin gözaltı uygulamasını “darbe” diye nitelendirdiğine vurgu yapıldı.
Alman hükümetinden yapılan açıklamada İmamoğlu’nun gözaltına alınması kınandı.
Alman Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Sebastian Fischer, gözaltını “Türkiye’deki demokrasi açısından ağır bir gerileme” diye nitelendirdi. Son dönemde İmamoğlu üzerinde artan yargı baskısına işaret eden Fischer, “Alman hükümeti için işleyen bir demokrasinin temel koşulu, demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkelerine duyulan saygıdır” dedi.
Berlin’deki Türk Büyükelçi’nin Dışişleri’ne çağrılması gibi somut adımların henüz gündemde olmadığını belirten Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, hem Berlin hem de Ankara’daki Türk hükümet temsilcileriyle sürekli temas halinde olduklarını, gelişmelerin bu temaslarda “münasip bir şekilde” ele alınacağına emin olduğunu kaydetti.
Fischer, “Önemli olan, Türkiye’deki seçmenin iradesine saygı duyulmasıdır. Bu tüm demokrasiler için geçerlidir. Gözaltı, Türkiye’deki demokrasi ve hukukun üstünlüğü temel ilkelerine riayet edilmesi konusunda son derece endişe verici bir gelişme” değerlendirmesinde bulunarak Türkiye’nin AB üyeliğine aday ülke ve Avrupa Konseyi üyesi olarak bu temel ilkelere uymakla yükümlü olduğunu hatırlattı.
Klingbeil: Atılan adımlar güven ve inandırıcılığı yok ediyor
İktidardaki Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) Eş Genel Başkanı Lars Klingbeil da İmamoğlu’nun gözaltına alınmasını “Türkiye’deki demokrasiye ağır saldırı” sözleriyle sert bir şekilde eleştirdi. SPD’nin, 23 Şubat’taki seçimleri kazanan Hristiyan Birlik partileriyle koalisyon görüşmeleri sonrasında yeniden iktidarda yer almasına kesin gözüyle bakılıyor.
Klingbeil, İmamoğlu’nun diplomasının daha dün iptal edildiğine işaret ederek, yaşanan gelişmelerin İmamoğlu’nu siyasi yarıştan bertaraf etme girişimi olduğunun apaçık göründüğünü kaydetti. SPD Eş Genel Başkanı, “Türk hükümeti böylece artık adil seçimler ve bağımsız bir hukuk devleti istemediğini göstermiş oluyor. Atılan adımlar orantısızdır, güven ve inandırıcılığı yok etmektedir. Bunun tüm ülke açısından dramatik sonuçları olacaktır” ifadelerini kullandı.
Kendisi ve CHP’nin kardeş partisi olarak SPD’nin tamamının, İmamoğlu ve bugün gözaltına alınan diğer kişilerle dayanışma içinde olduğunu belirten Klingbeil, gözaltına alınanların derhal serbest bırakılması çağrısı yaparak “Türkiye’nin geleceğini siyasî keyfiyet belirleyememelidir” dedi.
Lucks: Adil seçim ve adil rekabete saldırı
Alman Federal Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu üyesi ve Alman-Türk Parlamenterler Grubu Başkanı Max Lucks da İmamoğlu’nun gözaltına alınmasını Cumhurbaşkanlığı seçimleri ışığında adil seçim ve adil rekabete yönelik bir saldırı diye nitelendirdi.
Türkiye’de yargı sistemindeki siyasallaşmaya işaret eden Yeşiller partili milletvekili, “Demokratik bir şekilde seçilmiş belediye başkanı ve yerel yöneticilerin evlerini çeviren polis görüntülerinin Türkiye’de herkesin gözünü korkutması hedeflenmektedir. Bunlar sıklıkla Kürt illerinde gördüğümüz görüntüler. Devlet gücünün kendi seçim sonuçları için riyakârca kullanılması asıl suistimaldir” dedi.
Gözaltının, CHP’de cumhurbaşkanlığı adaylığı için yapılacak ön seçimlerin hemen öncesine denk geldiğine dikkat çeken Lucks, yaşananların Erdoğan’ın en sıkı rakibini alt etme girişimi gibi göründüğünü belirtti. Lucks, “Bu, Alman-Türk ilişkilerini büyük yük altına sokacaktır. Türkiye’de demokrasiye yönelik her saldırı, aynı zamanda Alman-Türk ilişkilerine yapılmış bir saldırıdır” dedi.
Karaahmetoğlu: İmamoğlu’nun adaylığı engellenmek isteniyor
Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) Federal Meclis milletvekili ve Alman-Türk Parlamenterler Grubu Başkan Vekili Macit Karaahmetoğlu da İmamoğlu’nun diplomasının iptalinin ardından gelen gözaltı haberinin kendisinde derin endişe yarattığını belirterek “Bu noktada, partisinin İmamoğlu’nu 2028’deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday göstermesinin engellenmek istendiği izlenimi doğuyor. Bu son derece düşündürücü bir gelişme ve Türkiye’nin siyasî kültürü açısından endişe verici bir andır” ifadelerini kullandı.
Kardeş kent Köln’den dayanışma mesajı
İstanbul’un kardeş kenti Köln’ün Belediye Başkanı Henriette Reker de sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İmamoğlu’ya destek ve dayanışma mesajı verdi.
Reker, İmamoğlu’nun gözaltına alınması, Erdoğan’ın en sıkı rakibini otokratik yöntemlerle devre dışı bırakma girişimi gibi görünüyor. Köln, kardeş şehrin özgür seçimlerle iş başına gelen başkanıyla dayanışma içindedir” dedi. (Kaynak:Euronews/DW Türkçe)