İSİG Meclisi, Ekim 2025’e ilişkin iş cinayetleri raporunu yayımladı. Raporda, iş cinayetlerinin artık olağanlaştığı, özellikle genç, çocuk ve göçmen işçilerin en ağır bedelleri ödediği vurgulandı. Meclis, raporun girişinde YÖK’ün kuruluş yıldönümü vesilesiyle barınma, beslenme ve parasız eğitim hakkı için direnen üniversitelileri selamlayarak, “Bu mücadelede yarınımız olan gençlerle bugün de omuz omuzayız. Üniversiteler bizimdir!” dedi.
Ekim’de en az 169 işçi yaşamını yitirdi
İSİG verilerine göre ölümlerin yüzde 57’si ulusal basına, yüzde 43’ü ise mesai arkadaşları, aileler, iş güvenliği uzmanları, sendikalar ve yerel basından gelen bilgilere dayanıyor. Böylece 2025’in ilk on ayında tespit edilen iş cinayeti sayısı 1737’ye ulaştı.
(Ekim 169, Eylül 208, Ağustos 192, Temmuz 207, Haziran 161, Mayıs 178, Nisan 156, Mart 158, Şubat 128, Ocak 180)
En çok ölüm tarım ve inşaatta
Ekim ayında en fazla iş cinayeti tarım işkolunda yaşandı: 24 çiftçi ve 22 tarım işçisi hayatını kaybetti. Tarımı, 43 ölümle inşaat, 25 ölümle taşımacılık sektörü izledi.
Sanayide 58, tarımda 46, inşaatta 44 ve hizmet sektöründe 21 işçi yaşamını yitirdi.
Tuzla Tersaneleri’nde ölümler sürüyor
Raporda, Tuzla Tersaneleri’nde meydana gelen ölümler de yer aldı. 9 Ekim’de Ukraynalı işçi Vlasyuk Yevgen bakım çalışması sırasında yaşamını yitirdi. 13 Ekim’de Serdar Dur, 19 gün önce kafasına nesne düşmesi sonucu ağır yaralanmış, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmişti. 15 Ekim’de Suriyeli işçi Murat Mustafa, Torlak Tersanesi’nde karbondioksit sızıntısından zehirlenerek öldü.
Ezilme, düşme ve trafik kazaları ilk sırada
İş cinayetlerinin nedenlerine bakıldığında ilk sırayı ezilme ve göçükler aldı. İkinci sırada trafik ve servis kazaları, üçüncü sırada yüksekten düşme, dördüncü sırada ise kalp krizi ve beyin kanaması yer aldı. Raporda, bu ölümlerin neredeyse tamamında aşırı çalışma ve yetersiz önlem ortak neden olarak gösterildi.
Çocuk işçiler yine sahnede: 8 çocuk hayatını kaybetti
Ekim ayında en az sekiz çocuk işçi yaşamını yitirdi. Bunların altısı işçi, ikisi çiftçiydi.
17 yaşındaki orman işçisi Miraç Sağlam, 9 yaşındaki çiftçi Hüseyin Başkan, 17 yaşındaki Adem Kaygısız, 16 yaşındaki Ruhi Can Çıracı, 16 yaşındaki Mustafa Eti, 17 yaşındaki Samed Can Erdoğan ve diğer çocukların hikâyeleri raporda ayrıntılı biçimde paylaşıldı.
İSİG, bu ölümlerin “yoksulluğun ve güvencesizliğin çocukların yaşam hakkını elinden aldığı” gerçeğini yeniden gösterdiğini vurguladı.
Kadın ve göçmen işçiler de can verdi
Ekim ayında en az 12 kadın işçi (beşi tarım, biri gıda, biri tekstil, biri büro, biri ticaret, biri metal, biri sağlık ve biri genel işler işkolunda) yaşamını yitirdi.
Ayrıca yedi göçmen işçi (üçü Suriyeli, biri Azerbaycanlı, biri Mısırlı, biri Türkmenistanlı, biri Ukraynalı) iş cinayetlerinde öldü.
Sendikasızlık işçiyi ölüme götürüyor
Hayatını kaybeden işçilerin yalnızca üçü sendika üyesiydi. 166 işçi sendikasızdı. İSİG, sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin, işçilerin yaşam hakkını doğrudan tehdit ettiğini vurguladı.
Yaş dağılımı
Ekim ayında yaşamını yitiren işçilerden biri 14 yaşın altındaydı, yedisi 15-17 yaş aralığındaydı. 18-29 yaş arasında 32 işçi, 30-49 yaş arasında 61 işçi, 50-64 yaş arasında 46 işçi, 65 yaş üstü 14 işçi hayatını kaybetti.
Coğrafi dağılım
Ekim ayında Türkiye’nin 54 ilinde ve yurtdışında 6 ülkede iş cinayeti tespit edildi. En çok ölüm İstanbul (19), Mersin (10), Ankara (9), Bursa (7), Hatay, İzmir, Ordu (6) illerinde yaşandı.
İSİG Meclisi, “İş cinayetleri kader değil, sermaye düzeninin sonucudur. Çocukların, kadınların, göçmenlerin öldüğü bir çalışma hayatını kabul etmiyoruz” diyerek mücadele çağrısı yaptı.
Ekim ayında yaşamını yitiren 169 işçinin isimleri raporda tek tek anılarak “Onları unutmayacağız, unutturmayacağız” denildi.
