Avrupa’dan uydu aracılığı ile yayın yapan Mednuçe TV’de PKK Yürütme Komitesi üyesi Duran Kalkan ile Kandil’de yapılan bir röportaj ekrana getirildi. Kalkan, 7 Haziran seçimleri sonuçları ile 95 yıl sonra kurulan meclisteki gibi ulusal, dinsel, mezhepsel kimliklerin ‘Demokratik ulus üst kimliği’ ile bir aray geldiklerini, ‘Türkiye demokratik ulusu’nun şekillenmeye başladığını öne sürdü. Kalkan, Türkiye ve Kürt siyaseti açısından tarihi öneme sahip olarak nitelendirdiği 7 Haziran seçimleri öncesi siyasi dengelerin bitirildiğini; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Nevroz öncesi “Kürt sorunu yoktur” diyerek İmralı sürecini bitirdiği gibi, Mesut Barzani liderliğindeki Irak Kürdistan Demokrat Partisi (IKDP) ile PKK arasındaki bütün ilişkilerin sona erdiğini savundu.
Duran Kalkan, şöyle devam etti: “Artık hiç kimsenin eskiyi sürdürme imkanı yoktur. 7 Haziran sonuçları ile ortaya çıkan yeni bir tablo ile süreç gelişecek. Eski dengeler değişti ilişkiler tükendi. Yeni ilişkiler ortaya çıkacak. Kürt siyasetinde kendisini merkezi gören Güney yönetimi tükendi. Güney Kürdistan (Kuzey Irak) siyaseti de Batı (Suriye’deki Rojava), Doğu Kürdistan (İran) ilişkileri IKDP-PKK ilişkileri de yeniden şekillenecek. IKDP, HDP kaybeder görüşüne çok inanmışlardı. PKK’ye tavır almaktan çekinmediler. Hesapladıkları gibi olmadı. Bütün parçadaki Kürtler, kendi sorunlarını çözüyor. Bu o halkın çabası ile gerçekleşiyor. Kürdistan’da da Kürdistan Ulusal Kongresi’ni yeniden ele alıp Kürt siyasetini ele alıp şekilleştirme üzerine uygun ilişkilerin gerçekleşmesine hazırız.”
‘HDP, MEVCUT GÜÇLERİ YÖNETMEYE GİREMEZ’
Duran Kalkan, Türkiye’deki koalisyon hükümetleri tartışmalarına ilişkin bir soru üzerine, “Hükümet aranıyor’ yaklaşımı geridir. Bu; 7 Haziran tablosunu, değişim- dönüşümü yansıtmaz. Hiç kimse şimdiye kadar olduğu gibi tek veya koalisyon ile bu ülkeyi yönetemez” yanıtını verdi. Kalkan, Türkiye’deki ciddi boşluklar nedeniyle AKP’nin, PKK’nin da farkında olduğu yerine getiremediği sorumluluklar nedeniyle Türkiye’yi bugüne kadar yönettiğini belirtti. Kalkan sözlerine şöyle devam etti: “Artık bırakmayacağız. Yeni güçler; HDP de mevcut güçleri yönetmeğe giremez. Girerse ‘Düzen partisi’ olur. Çünkü; Türkiye’de yasalar, Anayasa, sistem değişmedi. 12 Eylül faşist sistemi ile hesaplaşılamadı. Kenan Evren’i bile sonunda ‘Devlet başkanı’ diye gömmediler mi? Ulus- devlet diktatörlüğü ile hesaplaşılamadı. Türkiye’yi bu yasa, Anayasa ile kim yönetir, hükümet olursa o düzenin partisi olur. CHP ve MHP de yeniden yapacak durumda değiller. Hükümet arayışını mevcut düzeni sürdürmek amacıyla düşünmemek gerekir. Türkiye halkının yeniden demokratikleşmesi olarak ele almak lazım.”
‘SÜRECİN YENİDEN TANIMLANMASI GEREK’
Duran Kalkan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Çözüm sürecini’ bitirdiğini, bu çalışmaların küçümsenmemesi gerektiğini, müzakere için gerekli verileri; Dolmabahçe’de 10 maddeyi ortaya çıkardığını söyledi. Kalkan, Dolmabahçe Mutabakatı’ndaki ortada bekleyen maddelerin ele alınması için ‘Kurucu meclis’ anlayışı ile hareket edilmesi, müzakere, demokratikleşme sürecini birlikte ele almak gerektiğini ifade etti. Kalkan şöyle devam etti; “Biz Dolmabahçe açıklamasında ortaya konan 10 madde temelinde müzakerelerin eşit ve özgür koşullarda yeterli heyetler temelinde sürdürülmesine hazırız. Tahkim edilmiş ateşkes gerekiyor. Erdoğan, hepsini bitirdi. Bunların yeniden tanımlanması, oluşturulması gerekiyor. Herkes kabul ederse hazırız. Müzakere sürecinin yeniden tanımlanmaya ihtiyacı var. Önder Apo’nun (Abdullah Öcalan) koşullarının düzeltilmesi gerekiyor. Kürt tarafının başmüzakerecisidir. Kendisini ifade edebilmesi için özgür ve eşit koşullarda olması gerekir. Önder Apo’nun özgür yaşam ve çalışma koşullarının gerekiyor. Görüşmeler ayda 1- 3 milletvekili ile sürdürülemez. Ayda, 1.5 ayda heyet ile İmralı tecritinde rehin tutularak ne sonuç çıkaracak? Önder Apo istediği herkesle konuşabilmeli. İnsanlar düşünceleri ile katkıda bulunmalı. Çözüm arayanlar ezmekten vazgeçmeli. Müzarekere süreç iç içe geçmiş durumdadır. 10 madde üzerine müzakere sürdürülür. Yeni anayasal, yasal süreç başlatılması ile ilgili çalışmaya bütün partiler katılabilir.” (Cumhuriyet)