Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Almanya’dan sonra İngiltere

    8 Mayıs 2025

    Karaburun Bilim Kongresi 19. yılında ‘savaş’ temasıyla toplanıyor

    8 Mayıs 2025

    Ahmed Saadet ve Tutsaklar Hareketi Liderleri Tehdit Altında

    8 Mayıs 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Hrant, Sırrı ve Selo

      8 Mayıs 2025

      Üç fidan, bir ülke: Direniş hiç bitmedi

      6 Mayıs 2025

      “Kalbinizde barışa bir yer açın”

      4 Mayıs 2025

      Kriz, emperyalist savaş ve devrim

      3 Mayıs 2025

      1 Mayıs Öncesi Baskınlar Ve Korkak Devlet

      30 Nisan 2025
    • Seçtiklerimiz

      Almanya’dan sonra İngiltere

      8 Mayıs 2025

      Sırrı Süreyya’nın bıraktığı miras ülkeye, herkese iyi gelecek

      8 Mayıs 2025

      ‘Sokak röportajı’nın gücü, hakikat ötesinin çaresizliği

      7 Mayıs 2025

      ‘Yavru’ vatan: Dokunan yanar

      7 Mayıs 2025

      Rojava yeni eşikte: Kapının ardında federasyon mu var?

      6 Mayıs 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Gençler geleceksizliğe mahkum edilişilerine baş kaldırıyor – Ertuğrul Kürkçü

      23 Mart 2025

      İzmir’in kadın itfaiyecileri ve muhtarları

      16 Mart 2025

      “Çelişkilerden imkân üretmek…” – Ertuğrul Kürkçü

      1 Mart 2025

      Kuzey Kore efsaneleri: Bir akıl dışı çılgınlıklar ülkesi mi? – Kavel Alpaslan

      26 Şubat 2025

      Suriye’de Aleviler hedef tahtasında: Tehcir, işkence, katliam* – Hamide Rencüs

      25 Şubat 2025
    • Dosyalar
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » DTK-HDK-HDP ve DBP’den açıklama: Direnişi sahipleniyoruz

    DTK-HDK-HDP ve DBP’den açıklama: Direnişi sahipleniyoruz

    Siyasi Haber18 Aralık 2015
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    DTK Eş Başkanları Hatip Dicle ve Selma Irmak, HDK Eş Sözcüsü Ertuğrul Kürkçü, DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, Diyarbakır’da ortak basın toplantısı düzenledi.

     


    DTK binasında yapılan basın toplantısında konuşan DTK Eş Başkanı Hatip Dicle'nin konuşmasından satır başları şöyle: 



    "Bir çözüm önerisi geliştirmeye çalıştık. Bu demokratik özerklik çözümüdür. 26-27 Aralık tarihinde Diyarbakır'da yapılacak DTK kongresinde tartıştıktan sonra kamuoyunun ve ilgili herkesin dikkatine sunmak istiyoruz. Umarız bu çözüm önerisi bu kaostan çıkmanın yolları olur ve tekrar çözüm imkanı sağlar. 3 yıl önce bugünlerde 2012'nin sonlarına doğru ki Roboski katliamının yıldönümünü yaşıyoruz. Korkunç ölüm kayıplarının yaşandığı bir yıl olmuştu. Daha kötüye mi gidecek kaygıları olduğu bir dönemde devlet yetkilileri ile Sayın Öcalan arasında görüşmelerin başladığı yönünde haberler yansıdı. Sonra bu devlet yetkilileri tarafından da doğrulandı. Sonra süreç başladı. 2013 Newrozu ile 'Silahlar sussun fikirler konuşsun' şeklinde özetlenebilecek çözüm yönünde büyük bir umut yaratıldı. 


    DTK-HDK-HDP ve DBP'den açıklama: Direnişi sahipleniyoruz


    Özyönetim talebi bir haktır 



    Bir kere bugün geldiğimiz aşamada sorun artık hendek sorunu olmaktan çıkmıştır. Daha da büyüyen halkımızın özgürlük taleplerini tümden tasfiyeye yönelmiştir. Özyönetim talebi bir haktır, bu uluslararası sözleşmelerde de tamamen güvenceye alınmış bir talep ve haktır ve meşrudur. Biz DTK ve bütün kurumlarımızla bu mücadeleyi sahipleniyoruz. Hükümetin sürdüğü savaş konsepti ahlaksız, hukuksuzdur. Bu tür durumlarda Meclis'in de devreye sokulduğu OHAL veya sıkıyönetim kararları ile harekete geçirilirdi. Oysa Meclis'in de devreden çıkarıldığı hukuksuz bir savaş söz konusudur. Bu hukuk özel savaş hukukudur insan yaşamını hiçe sayan bir suç pratiği taşıyan bir seyir izlemektedir. Ahlaksızlıktır, çünkü savaşın da bir ahlakı vardır. Ahlaksızcadır, çünkü kentlerin tanklarla toplarla dövülme yaklaşımı yoktur. 15 merkezde yürütülen bu savaşta şehirleri harabeye çevirmekte ve büyük acılar yaşanıyor. 



    Nasıl ki Ağrı İsyanı'ndan sonra 'Hayali Kürdistan burada meftundur' diyenler bir süre sonra Kürt sorunun bitmediğini anladılarsa bugünkü darbeciler de Kürt halkının demokratik taleplerini bitiremeyecek halkımız özyönetim talebini sürdürmeye devam edecek."


    Eşbaşkanların ortak toplantısında konuşan Selma Irmak, Kürdistan'da yürütülenlerin "operasyon, çatışma, savaş halini" de aştığını ve "işgal boyutuna" ulaştığını belirtirken, DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek de, "Devletin katliamı yüzyıldır başarılmadı başarılmayacak. Siz yenileceksiniz. Halkımız baş eğmedi bizde baş eğmeyeceğiz" dedi. 

    DTK-HDK-HDP ve DBP'den açıklama: Direnişi sahipleniyoruz


    Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanları Hatip Dicle ve Selma Irmak, HDK Eş Sözcüsü Ertuğrul Kürkçü, DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, Diyarbakır'da yaptıkları ortak açıklamada, hükümetin Kürtlere karşı yürüttüğü savaşa sert tepki gösterdi. DTK binasında yapılan basın toplantısında Dicle'den sonra kısa bir konuşma yapan Irmak, Kürtçe yaptığı konuşmada, bu acılardan yeni bir sürecin yaşanacağını belirterek, yaşananları da "tarihin tekerrürü" olarak belirterek, "Biz artık çözümsüzlük aşamasında değiliz. Kendisini tekrarlayan devletin şiddetidir. Biz artık çatışma, savaş diyemeyiz. Ancak buna işgal diyebiliriz. Yaralar kanıyor, ancak bu kendisiyle barış getirmez. Kan kanla temizlenmez. Bu süreç 30 yıl daha sürse de yine de geleceğimiz yer çözüm masasıdır. Kürt sorunu katliamlarla, yok etme ile çözülmedi çözülmeyecek. Bu sorun ancak masada ve müzakereler ve halkın taleplerinin yanıtlanması ile karşılanacaktır. Olağanüstü bir şekilde kongremizi topluyoruz. Biz tartışacağız halkımızın isteği nedir, devlet hangi yöntemlerle neden bu özerkliği ezmeye çalışıyor ve bunun çözümü nedir? Bunları tartışacağız" şeklinde konuştu. 



    Irmak, PKK'nin Kürtlere sadece dağ yolu bırakıldığı için ortaya çıktığını belirten Irmak, "Bugünde sadece Kürtlere hendeklerin yolu açılmış. Dün dağda vardı bu çatışma bugün şehirlerde devam ediyor" dedi. 





    'Halkımızın talepleri bizim talebimizdir'



    "Artık yol ayrımındayız" diyen Irmak, şöyle devam etti: "Bunu kendi içimizde halkımızla ve dostlarımızla tartışacağız. Elbette yeni bir yol bulacağız. Umuyoruz ki demokrasinin yolları tıkanmamış olsun, biz bütün kurumların eş başkanları olarak toplanmışken umuyoruz ki müzakerenin yolu kapanmamış olsun" dedi. Cizre, Silopi ve Sur'da devam eden direnişe dikkat çeken Irmak, "Diyoruz ki onların talepleri bizim talebimizdir. Onların sözcülüğünü yapıyoruz. Sömürgecilik ve işgal hiçbir zaman başarılmadı başarılmayacak." 



    Yüksek: Mesele Kürt sorunudur



    DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek de, başkanlar olarak halkın karşısına toplu bir şekilde çıktıklarını belirterek, "Biz Kürt halkının ve Türkiye demokrasi güçlerinin örgütlü kurumları olarak bu süreçte birlikteyiz" dedi. Önemli bir süreçte Kürt halkının haklı davasını birlikte omuzlayacaklarını dile getiren Yüksek, "Kan dökülen ağır bir süreç yaşanıyor. Bu Türkiye toplumuna hendek ve barikat sorunu olarak manipüle edilen bir mesele. Mesele kesinlikle bir hendek ve barikat meselesi değildir. Mesele Kürt sorunudur. 100 yıldır çözülmeyen Kürt sorunudur. Mesele her hak talep ettiğinde ezilmeye çalışılan Kürt halkı sorunudur. Kürtler ne zaman haklarını talep etmişse ya eşkıya ya şaki ya da günümüz tabiriyle terörist olarak tanımlanmış ve başı ezilmesi gereken bir unsur olarak tanımlanmıştır" dedi. 49'lar Davası'nı da hatırlatan Yüksek, "Bunların isyan etme ihtimali var denilerek idam edilmek istendi bir halk topluluğunun ve onların torunlarından bahsediyoruz" şeklinde konuştu.





    Hendek var devlet ne yapsın diyenlere: Halkını dinlesin



    Bu katliamların yüzyıldır devam ettiğini dile getiren Yüksek, Kürtlerin "gözünün üzerinde kaşı var" diyerek taleplerini tanımamak için gerekçe oluşturarak Kürt halkına karşı savaş yürüttüğünü söyledi. Hendek ve barikatların gerekçe gösteren Yüksek, "Peki bir yıl önce barikat ve hendek var mıydı? O zaman niye hakları tanımadı. Hendek ve barikat var demek devlettin şiddetini meşrulaştırmaktır. Devlettir barikat var hendek var ne yapsın? Halkını dinlesin Kürt halkını dinlesin, o barikatların arkasında halk ne söylüyor? Bunlara kulak vermesi lazım. Bu noktaya gelinmesini sağlayan AKP hükümetidir. O bunun olmasını böyle olmasını ve bu zemine çekilmesini istedi" diye konuştu. 



    Kürtlerin daha önce özyönetim taleplerini dile getirdiğini ve bunu hiçbir şiddete başvurmadan dile getirdiğini dile getiren Yüksek, şöyle konuştu: "Ne oldu geçmişte o 3-5 şakiye haddini bildireceğiz dediği gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan'da bu 3-5 kişi kimdir bunların kilosu kaçtır, bunlara haddini bildireceğiz dedi. Sonra operasyonlar başladı ve belediye başkanlarımız gözaltına alındı. 



    Siyasi soykırım operasyonları direnişi başlattı



    Bu sistemi tartışamayacak mıyız? Bu hak sadece Erdoğan'a mı ait? O başkanlık sistemi tartışabiliyor da biz niye hayır bu sistem şöyle olmalı demeyecek miyiz? Hayır diyemez diyorlar. Konfederasyonda olabilir, federasyonda olabilir. Bakın şuan 16 belediye başkanımız bu açıklamaları yaptı diye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile yargılanıyor ve tutuklandı. Yurttaşlar tutuklandı. İdamdan yargılanıyor. Demokratik özerklik olmalı, adem-i merkeziyetçi olmalı, yeni bir idari sistem olsun dediğin için idam cezası ile yargılanıyorsun. İnsanlar buna karşı direnmeye başladı. Buna karşı gel beni al götür mü desin. Ondan sonra insanlar silahla karşılık verdi. İlk olaylarda Cizre'de onlarca insanımız katledildi. Onları da utanmadan 3 yaşındaki çocukları terörist ilan ettiler. Halkın demokratik özerklik ve öz yönetim talepleri meşrudur. Devlet bastırmacı yaklaşımla bir politika izlediği sürece halkın kendisini savunma hakkı var. Direnmek bir haktır. Eğer devlet baskı uyguluyorsa, topluluklar halinde veya tek tek insanları öldürüyorsa direnmek haktır. 



    Erdoğan 2013 yılında mecliste BM'nin iki sözleşmesini imzalamıştır. Halkların kendi kaderini tayin hakkı vardır demiş ve imzalamış. O zaman bunlara saygı duyacaksınız. Sadece hatırlatıyoruz. Bu halkın bu hakkı vardır. İkinci 2013 yılında 7 bölgeli eyaletler sistemi neden olmasın diye savaş başlatan da yine Erdoğan. Akdeniz Belediyesi Belediye Başkanlarımız gözaltına alındı. Orada hendek yok ama alacak ya illa alacak iradesini kıracak başka bir gerekçe buluyor. Silopi'de belediye binamız işgal edilmiş. Her türlü kirli yöntemlerle halkımızın iradesi kırılmaya çalışılıyor. Siz bu savaşı kazanamazsınız. Çünkü haksızdır. Haklı olan bu haktır. Elinizde güç olması haklı olduğunuz anlamına gelmez. Kaybedeceksiniz, başaramayacaksınız. Haftalarla sokağa çıkma yasağı ilan ediyorsunuz, ezdik bitirdik, diyorsunuz ama karşınızda baş eğmeyen bir halk var. Biz de baş eğmeyeceğiz. Yargılanacaksınız ama daha fazla yükünüzü ağırlaştırmadan bundan vazgeçin. 



    Bu halkın bu sistemi artık kabul etmiyor, bunu görmeniz gerekiyor. Sayın Öcalan'ın çizdiği çerçevede bir çözüm bulması gerekiyor aksine sorunları derinleştirmekten başka bir işe yaramayacak." 


    DTK-HDK-HDP ve DBP'den açıklama: Direnişi sahipleniyoruz


    Kürkçü: Bu sorunu çözmeyenler çözüldü



    HDK Eş Sözcüsü Ertuğrul Kürkçü de, zor bir sorunla karşı karşıya olunduğunu ancak çözümsüz olmadıklarını belirterek, HDK olarak Türkiye Toplumunun sesini DTK'nın genel kuruluna taşıyacaklarını dile getirdi. Çabalarını bir üst düzeye çıkaracaklarının altını çizen Kürkçü, "Türkiye ve Kürdistan'ın ortak siyasetini inşa edeceğiz" dedi. Çözümün ancak siyasi olarak mümkün olduğunun altını çizen Kürkçü, "100 yıldır çözüm bekleyen sorun gelen hükümet başkanlarını selamlar. Bütün hükümet başkanları iki büyük sorunla baş etmekle karşı karşıya kalırlar. Birincisi dizginlenemeyen bir orduya sahip olduklarını görürler. İkincisi Kürt sorunu çözmek için akıllarını çalıştırmaya çalışır. Ancak çok geçmeden statüko egemen olur, ordu gücünü gösterir" dedi. Son 30 yılda iş başına gelen bütün iktidarların önce "Kürt sorununu kabul ederek çözmeye çalıştıklarını" ancak daha sonra "Kürt sorunu yoktur" nokta sına geldiklerini söyleyen Kürkçü, "Kürt sorunu yoktur dedikleri an sonlarını görürler. Erdoğan'ın kudretli iktidarı da bu sonu görecektir. Biz sorumluluk üstleniyoruz. İsterse hükümet sorumluluk üstlenmesin bunu üstlenecek DTK, HDK vardır, bütün yurttaşlar bu sorumluluğu üstlenecektir" ifadelerini kullandı. 



    Halkın üzerine asker göndererek çözemezsiniz



    CHP'nin "cumhuriyet rejiminde öz yönetim olmaz" sözlerini de eleştiren ve "Erdoğan'ın istediği cümleleri kurduğunu" belirterek Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Kürkçü, Çözüm sürecinde de halkın Erdoğan'a destek verdiğini belirterek, "Bugün geldiğimiz yer bu destekle gelinen yerde kendisine destek verenlere iktidar, siz aslında yoksunuz diyoruz. Biz o zaman askerlik alanına gelmiş oluruz. Bu meseleyi askerler çözmez, askerin işi öldürmektir, öldürerek çözemezsiniz. Halkın üzerine asker göndererek bu işi çözemezsiniz" dedi. Bu çözüm yaklaşımının "IŞİD yöntemi" olduğunu dile getiren Kürkçü, "Kravat takmakla IŞİD'çi olmaktan kurtulamazlar" dedi. 



    Bugün değilse ne zaman kardeşliğimizi göstereceğiz



    Kürt sorunun çözümünün sadece Kürt halkına bırakılmaması gerektiğini belirten Kürkçü, "Onlar isteklerini elbette dile getirecekler. Ama diğer halklar bu sorunun çözümüne destek sunmalıdır. İzmir'e seslenmek istiyorum. Daha önce Kürtler bizim kardeşlerimizdir dediler. İzmirliler Kürt kardeşleriniz zordadır, hükümet onlar üzerine asker ve ordu göndermektedir. Tıpkı yarın size olacaklar olanlara karşı bugün sesinizi yükseltin. Ya kardeşinize elinizi uzatın ya da bir daha kardeşlikten bahsetmeyin. Kardeşlik bugün değilse ne zaman gösterilecek. Bu meseleyi çözme işini hükümet meclis yapamıyorsa halk ne güne duruyor. STK'ler, örgütler yok mu? Onlar sadece kendi dar mesleki sınırlarında mı kalacaklar" şeklinde konuştu.


     

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Bahçeli’nin ‘totaliter’ fantezileri

    3 Nisan 2025

    RTÜK Başkanı Şahin’den ‘boykot’ açıklaması: Destek veren kanallar takip edilip gereği yapılacak

    2 Nisan 2025

    İstanbul Valiliği: İBB ve Beylikdüzü Meclisi başkanvekili seçimi için toplanacak

    23 Mart 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Mustafa Şener

    Hrant, Sırrı ve Selo

    Mehmet Murat Yıldırım

    Üç fidan, bir ülke: Direniş hiç bitmedi

    Ahmet Saymadi

    “Kalbinizde barışa bir yer açın”

    Mehmet Özgen

    Kriz, emperyalist savaş ve devrim

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Ergin Yıldızoğlu

    Almanya’dan sonra İngiltere

    Korhan Gümüş

    Sırrı Süreyya’nın bıraktığı miras ülkeye, herkese iyi gelecek

    Ertuğrul Kürkçü

    ‘Sokak röportajı’nın gücü, hakikat ötesinin çaresizliği

    Zafer Yörük

    ‘Yavru’ vatan: Dokunan yanar

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    Emeğin Son Çaresi: Boykot Stratejisini Anlamak – Eric Dirnbach

    7 Nisan 2025

    Ankara Tabip Odası, TTB, KESK, TMMOB: Barışçıl protesto haklarına müdahaleye son verin

    28 Mart 2025

    DİSK ve KESK’ten adliye önünde açıklama

    26 Mart 2025
    KADIN

    Kadının İnsan Hakları Derneği, İstanbul Sözleşmesi’ni AİHM’e taşıdı

    3 Mayıs 2025

    DEM Parti Kadın Meclisi’nden Saadet Partisi’ne ziyaret

    14 Mart 2025

    Kadınlar Taksim’de yasağa rağmen yürüdü: Susmuyor, isyan ediyoruz

    8 Mart 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.