Çalışma kapsamında üç ilçede gençlerle yüz yüze görüşmeler yapıldı. Kantitatif yöntemle yürütülen araştırmada yarı yapılandırılmış soru formları ve gözlem raporları kullanıldı. 15–29 yaş aralığındaki toplam bin 514 gençle görüşülürken, 37 mahallede saha çalışması yürütüldü. Bağlar ilçesinde 12 mahallede 600 gençle, Silvan’da 11 mahallede 414 gençle, Ergani’de ise 14 mahallede 500 gençle görüşme gerçekleştirildi.
Bağımlılığın nedenleri
Raporda, üç ilçede elde edilen bulguların Diyarbakır’daki gençlik bağımlılığının erken yaşta başladığını, sosyal çevre aracılığıyla yayıldığını ve büyük ölçüde kalıcı hâle geldiğini ortaya koyduğu belirtildi. Eğitimden kopuş, ekonomik güvencesizlik, aile bütünlüğündeki zayıflama ve kamusal destek mekanizmalarının yetersizliği bağımlılığı besleyen temel yapısal faktörler olarak sıralandı.
Raporda, bağımlılıkla mücadelenin yalnızca tedavi ve güvenlik eksenli yaklaşımlarla değil; istihdam, eğitimde tutunma, çocukluk dönemine yönelik önleyici politikalar ve kapsayıcı psiko-sosyal destek mekanizmalarıyla birlikte ele alınması gerektiği vurgulandı.
“Çok katmanlı bir kriz”
Bağlar, Silvan ve Ergani’de yapılan saha çalışmalarının, gençlik, bağımlılık ve toplumsal çözülmenin birbirini besleyen yapısal bir bütünlük içinde ilerlediğini gösterdiği kaydedildi. Yüksek genç nüfusa rağmen eğitim, istihdam ve kamusal alan olanaklarının yetersizliği, mahalle ölçeğinden başlayarak tüm toplumsal dokuyu etkileyen çok katmanlı bir kriz alanı yaratıyor.
Raporda, esrar kullanımının gençler arasında “sigara gibi” algılandığı, parklar, metruk yapılar ve sokak aralarında alenî biçimde gerçekleştiği belirtildi. Bu durumun mahalle sakinleri ve yerel aktörler tarafından sessizce kabullenildiğine dikkat çekildi.
Eğitim ve aile yapısının etkisi
Araştırmada, gençlerin eğitimle kurduğu bağın zayıfladığı, okulun çoğu genç için bir gelecek vaadi sunmadığı ifade edildi. Eğitimden kopan gençlerin güvencesiz işlere yöneldiği ya da tamamen işsiz kalarak sokakta uzun süreler geçirdiği belirtildi. Bu durumun bağımlılığı ve suça sürüklenmeyi beslediği vurgulandı.
Aile içi baskı, otoriter ilişkiler ve şiddet eğiliminin de bağımlılık riskini artıran etkenler arasında yer aldığı kaydedildi.
Madde kullanım yaşı alarm veriyor
Rapora göre, Bağlar’da madde kullananların yüzde 70,1’i 12–17 yaş aralığında maddeyle tanıştı. Katılımcıların yüzde 1’inin ise 5–11 yaş aralığında ilk kez madde kullandığı belirtildi. Ergani’de ilk kullanım yaşı 5–11 aralığında yüzde 9,4 olarak ölçülürken, Silvan’da maddeyle tanışma yaşının 10’a kadar düştüğü tespit edildi.
Üç ilçede de maddeyi ilk kez deneme oranının yüzde 85’ten fazlasının arkadaş çevresiyle gerçekleştiği, profesyonel destek ve tedavi oranlarının ise son derece düşük olduğu kaydedildi.
“Güvenlikçi politikalar yeterli değil”
Raporda, bağımlılığın yalnızca bireysel ya da kültürel bir sorun olmadığı; yapısal ihmal ve sosyal politika eksikliğinin sonucu olduğu vurgulandı. Devletin gençlerle çoğunlukla güvenlik eksenli ilişki kurduğu, sosyal destek ve önleyici mekanizmaların ise yetersiz kaldığı ifade edildi.
Sonuç bölümünde, Diyarbakır’daki bu tablonun bütüncül, yerel ve hak temelli sosyal politikalar olmaksızın değişmeyeceği belirtilerek, bağımlılıkla mücadelenin gençlerin eğitim, istihdam, kamusal alan ve psiko-sosyal destek olanaklarının güçlendirilmesiyle mümkün olabileceği vurgulandı.
