DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin haftalık Meclis grup toplantısında, son dönemde artan ırkçı provokasyonlara dikkat çekti. Kürt şair Cigerxwîn’i ölüm yıldönümünde anarak konuşmasına başlayan Hatimoğulları, “Devrimci duruşu ve yaşama dair inadıyla milyonların gönlünde yaşamaya devam ediyor” dedi.
Hatimoğulları, Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ile birlikte 19 Ekim’de HDP eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ı cezaevinde ziyaret ettiklerini hatırlattı. Ziyaret sırasında AİHM’in Demirtaş hakkında verdiği üç ihlal kararına dikkat çeken Hatimoğulları, “Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve Kobanê Kumpas Davası’nda tutuklu bulunan arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır. Bir saat dahi içeride kalmamalılar” dedi.
Barış için tarihi fırsat
Hatimoğulları, Türkiye’de barışın toplumsallaşması için devlet ve iktidarın somut adımlar atması gerektiğini vurgulayarak, “Türkiye’nin elinde tarihi bir fırsat var. 50 yıldır devam eden savaş ve çatışmaları bitirmek için antidemokratik uygulamaları sonlandıracak demokratik dönüşümü sağlamalıyız. Toplumun tüm kesimleri, özellikle kadınlar ve gençler, barışın mimarı olmalı” ifadelerini kullandı.
Irkçı provokasyonlara karşı kararlılık
Meclis’teki bazı provokatif atışmalara değinen Hatimoğulları, “Sürecin ritmi düştükçe savaştan yana olanların cesareti artıyor. Bu siyasetçilerin sesini toplumun sesi olarak görmeyelim. Onlar kendi ayrıcalıklı azınlıkları için barış karşıtı adımlar atıyor. Bu provokasyonlara pabuç bırakmayacağız. Bedeli ne olursa olsun onurlu bir barış ve demokratik cumhuriyet inşası için sonuna kadar çalışacağız” dedi.
Tezkereye ve yasal düzenlemelere eleştiri
Hatimoğulları, Meclis’e sunulacak Irak-Suriye tezkeresi hakkında da değerlendirmede bulunarak, “Bu tezkereler barış ve eşitlik taleplerine hizmet etmez, sadece güvensizliği artırır. 21’inci yüzyılda silahlarla yarıştırılacak bir dönem değil; halkların barışını, özgürlüğünü ve demokratik haklarını merkeze alan strateji ve siyaset üretme dönemi” dedi.
Ayrıca iktidarın yasal düzenlemelerde geciktiğini ve toplumun güvenini artıracak adımların atılmadığını belirten Hatimoğulları, “Toplumsallaşmayan barış sonuç alamaz. Barışın mimarı tüm halktır. İktidar ve muhalefetin somut adımlar atması zorunludur” ifadelerini kullandı.
Demokratik Cumhuriyet inşası
Hatimoğulları, konuşmasını şöyle tamamladı: “Bu ülkede onurlu bir barışı tesis etmek, farklı halkların kendini eşit yurttaş olarak hissettiği Demokratik Cumhuriyeti inşa etmek boynumuzun borcudur. Ne olursa olsun bu kararlılıkla hem müzakerelerimizi hem mücadelemizi sürdüreceğiz.”