Tayyip Erdoğan, ABD ziyareti kapsamında gittiği New York’tan ayrılmadan önce ABD’ye seslendi. Erdoğan konuşmasında, IŞİD’den alınan yerlere TOKİ’nin gireceğini ve ÖSO’dan milli ordu ordu oluşturulması gerektiğini söyledi.
Tayyip Erdoğan, ABD ziyareti kapsamında gittiği New York’tan ayrılmadan önce ABD’ye seslendi. Erdoğan konuşmasında, IŞİD’den alınan yerlere TOKİ’nin gireceğini ve ÖSO’dan milli ordu ordu oluşturulması gerektiğini söyledi.
"Türkiye’nin güney sınırında bir terör koridorunun oluşturulmasına asla rıza göstermeyeceğini" söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan“Bu konuda maalesef Amerikalı dostlarımızla ortak bir anlayış birliğine varamıyoruz. DAEŞ karşıtı koalisyonda 65 ülke var. Ne kadar DAEŞ’li var Suriye’de, 10 bin kişi. 65 ülkeden oluşan bu koalisyon gücü 10 bin DAEŞ’linin hakkından gelemez mi? Bunlar girecek delik bulamazlar. Yeter ki bunun kararını verelim, adımını atalım. Bırakın hepsini koyun bir kenara, biz Amerika ile el ele verelim, kararı verelim, iki ülke olarak biz bu işi bitiririz. Yeter ki birbirimizi destekleyelim” dedi.
Milliyet gazetesinden Abdullah Karakuş'un haberine göre Erdoğan, New York’tan ayrılmadan önce Türken Vakfı’nın akşam yemeğinde şu mesajları verdi:
‘IŞİD’den alınan yerlere TOKİ’nin girecek’
“Türkiye’de, Suriye ve Irak’tan gelen 3 milyon göçmen hayatını sürdürüyor. 300 bin kişi çadır kentlerde yaşıyor. Bu bizi yaralıyor. İnşallah kısa zamanda TOKİ ile birlikte ülkemizde ve ayrıca Suriye’nin kuzeyinde güvenli bölge çalışmalarımızı hızlı bir şekilde sürdürüyoruz. Netice alabilirsek inşallah bu çadır kentlerde yaşayanları buralara yerleştireceğiz.”
‘Bölgede milli ordu’
“Halen tel örgülerin, duvarların, katı vize rejimlerinin arkasına saklanarak sorunu çözebileceklerini zanneden bir Batı var. Biz yıllardır Suriye’nin ülkemiz sınırları boyunca bir alanı uçuşa yasak alan ilan ederek güvenli bölge oluşturalım diyoruz. Azami 5 bin kilometrekarelik bir alan ilan edilsin. Ve burada uçuşa yasak bölge ilan etmek suretiyle bir de bu bölgede bir milli ordu oluşturalım diyoruz. Bu milli ordu ılımlı muhaliflerden oluşacak. Şu anda Cerablus olayını, Rai olayını biz onlarla gerçekleştirdik. Biz lojistik desteğimizi verdik. Fırtına obüslerimizle destekledik. Bazı tanklarımız bu arada yok oldu, varsın yok olsun. Mesele Cerablus’u kurtarıp Cerablus halkına orayı teslim etmekti, bu başarıldı. Rai’yi kurtarıp Rai halkına teslim etmekti, bu başarıldı. Şimdi El-Bab’a doğru operasyon genişliyor.”
‘Halep planına müsaade etmeyeceğiz’
Rejim, daha evvelsi gün Halep’e gelmekte olan BM konvoyunu bombaladı. Şimdi rejim bombalıyor. Diyorlar ki bunu Amerika yaptı. Amerika da hayır, Rusya yaptı diyor. Biz de diyoruz ki aldığımız istihbarata göre rejim yaptı. Ortada bir de böyle al gülüm ver gülüm var. Dert ne biliyor musunuz? Halep’i sıkıştırarak, Halep halkını Gaziantep’e doğru sürmek; plan bu. Onun için biz bu plana müsaade etmeyeceğiz. Suriye’nin kuzeyinde bir terör bandının oluşturulmasına müsaade etmeyeceğiz.
‘ABD’nin YPG’yi desteklemesini anlamakta zorlanıyoruz’
Türkiye olarak biz Suriye’deki tüm terör örgütlerine karşı aynı kararlı ve ilkeli duruşu sergiliyoruz. Amerikan yönetiminin PYD ve YPG’yi desteklemesini anlamakta zorlanıyoruz. Diyorlar ki ‘PYD ve YPG, DAEŞ’e karşı savaşıyor.’ PYD ve YPG, DAEŞ’e karşı savaşıyor da El Nusra savaşmıyor mu? Ama sen El Nusra’yı terör örgütü olarak ilan ediyorsun, o zaman PYD ve YPG’yi, Türkiye’nin bir terör örgütü dediği bu örgütü niye terör örgütü olarak kabul etmiyorsun?
Daha üç gün önce iki uçak dolusu silah, PYD ile YPG’ye indirildi. Nereye, Kobani’ye. Daha önce de yine Kobani boşaldığı zaman oradaki PYD ve YPG’li teröristlere üç uçak indirildi ve bunların yarısı DAEŞ’e gitti, silahların yarısı da PYD ve YPG’de kaldı. Sayın Başkan ile bunları konuştuk ama dinletemedik. Şimdi ne yazık ki yine aynı oyun oynanıyor. Biz güney sınırımız boyunca hangi örgüt tarafından olursa olsun bir terör koridorunun oluşturulmasına asla rıza göstermeyeceğiz. Bu konuda maalesef Amerikalı dostlarımızla ortak bir anlayış birliğine varamıyoruz.