Cevahir AVM önünde bir grup “Bu pazarda her şey bedava” diye bağırarak giyim eşyalarını halka bedava dağıtıyordu. Parasız yemek de dağıtıyorlarmış ama polis engellemiş: “Artık OHAL var, yasak!” Tüketim kültürüne karşı dayanışmayı örüyorlar.
İstanbul, Şişli’de Cevahir AVM önünde bir kalabalık var. Sanki işportacılar yere sergi açmış, bağıra çağıra müşteri arıyor mallarına… Ama biraz yaklaşınca megafonlarıyla bağıran çağıranların ilginç şeyler söylediğini fark ediyorsunuz: “Bu pazarda tüm kıyafetler bedava. Şu AVM’ye gitmenize gerek yok. Mağazalara para vermek zorunda değilsiniz. Önünüzdeki kıyafetleri parasız alabilirsiniz…” Ellerinde de bir pankart tutuyorlar: “Markalar sömürüyle büyür – Tüketim yerine takas et, tamir et, kendin üret”
Bu “tuhaf” gruba yaklaşıyor ve mikrofonumuzu uzatıyoruz… Grup adına Belemir Topçuoğlu’yla konuşuyoruz:
Bunu neden yapıyorsunuz?
Bombalara Karşı Sofralar olarak tüketimsiz, sömürüsüz bir yaşamın pratiklerini örmeye çalışıyoruz. Dolaplarımızda bekleyen, artık giymediğimiz, kullanmadığımız giyeceklerimizi bu şekilde parasız dolaşıma açıyoruz. Çünkü giyinmek, yemek bir ayrıcalık değil, temel ihtiyaçlarımız. Bunun için para ödemek zorunda değiliz. Devletlere vergi vermek zorunda değiliz. Verdiğimiz vergilerle savaşları yapan devletleri beslemek zorunda değiliz. Bangladeşli işçi çocukları sömürerek onlar üzerinden büyük bir giyim-tüketim endüstrisi kuran büyük şirketleri beslemek zorunda değiliz. Sadece bunu değil, çarşamba günleri de yemek pişirip yemek dağıtıyoruz, atılan, israf edilen yiyeceklerle. Amacımız dayanışmayı örgütlemek.
Bunu düzenli olarak, aynı yerde mi yapıyorsunuz?
Değişik yerlerde zaman zaman yapıyoruz. Diyelim elimizde elbise birikti. O zaman diyoruz ki bunu Cevahir’in önüne götürelim, parası olmayanlara verelim. Başka bir zaman Demirören’in önünde de olabiliriz. Galatasaray Meydanı’nda olabiliriz.
Nasıl topluyorsunuz bu eşyaları?
B: Kendimizde olanları topluyoruz ya da açık çağrı yapıyoruz tanıdıklarımız getiriyor. Ayrıca bizim yaptığımız işi beğenen insanlarla numara alıp veriyoruz, onlar getirip bırakıyor veya biz gidip alıyoruz.
Yemek dağıttığınızı da söylemiştin. Onu nasıl yapıyorsunuz?
Pazarcılardan “çıkma” denilen çöpe gidecek sebze, meyveleri topluyoruz. Onları pişirip parasız olarak insanlara sunuyoruz. En son 10 gün önce Galatasaray Meydanı’nda bir sofra açtık. Ama polis tacizine uğradık.
Neden? Yemek dağıtmak yasak mıymış?
Biz iki yıldır bunu yapıyorduk ve karışan olmuyordu. Ama bu kez müdahale ettiler. ‘OHAL var artık yasak’ dediler. Biz de sebebini sorduk. ‘İki yıldır yapıyoruz, neden şimdi müsaade etmiyorsunuz?’ diye… Saçma bahaneler ileri sürdüler, insanları zehirleyebilirmişiz gibi şeyler söylediler. Daha sonra da amirleri gelip ‘Size açıklama yapmak zorunda değiliz, artık her şey değişti, artık OHAL var’ dedi.
Peki, bu eşyaları parasız alanların tepkisi ne oluyor size?
İnsanlar şaşırıyor. Kimisinin hoşuna gidiyor, inceliyorlar, alıyorlar.
Size kolay gelsin…