Cuma günü, Esenyurt Belediye Başkanı iken gözaltına alınıp tutuklanan Ahmet Özer’in ilk duruşması var. 22 Ekim 2024’te MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin konuşmasıyla kamuoyuna mâl olan yeni süreçten bir hafta sonra tutuklandı. 7 aydır hapiste.
Bir yandan Kürt sorununun çözümü için çaba sarf edilirken, öte yandan bu konuda söz söylemiş, kitap yazmış, emek vermiş CHP’den belediye başkanı seçilmiş Özer ile ilgili alınacak karar önemli ve örnek olacak. Ahmet Özer’in ‘suç ile ilişkilendirilen’ konularından biri de ‘ele geçen’ Kürtçe mizah dergisi Golik (Buzağı) idi. Bu dergi yıllardır zor şartlarda yayınlanan, Meclis dahil dağıtımı olan bir dergi. Derginin yayın yönetmeni İsmail Aktaş’a sorular yönelttim. Yanıtlarını paylaşıyorum.
– Golik ne zaman, kimler tarafından kuruldu?
Golik dergisi 2012 yılında Kürt siyasi tutsakların öncülüğünde cezaevinde kuruldu. Tüm çizerleri cezaevinde olan dergi cezaevinden dışarıya tebessüm ettirmeye, mizahın ve çizgilerin gücüyle toplumun her kesimine dokunmaya başladı. Farklı cezaevlerinde bulunan tutsaklar çizimlerini dergi kurucusu Mehmet Boğatekin’e mektup aracılığıyla gönderiyor, buradan da dışarıya Av. Ferhat Boğatekin öncülüğünde yayınlanıyordu. 2017 yılında çeşitli zorluklardan yayın hayatına ara vermek zorunda kaldı.
– Derginin karikatür ve yazıları nasıl toplanıyor?

Aslında en zor kısım derginin içeriğinin toplanması, neredeyse tüm çizerlerimiz tutsak olduğundan ve her birinin farklı cezaevlerinde olması işimizi zorlaştırıyor. Mektup yollu gönderimlerle elimize ulaştırmaya çalışıyorlar. Tabii cezaevi idaresi uygun görürse ‘GÖRÜLMÜŞTÜR’ mührüyle dışarıya çıkabilir. Uygun görülmezse maalesef tek bir çizim tek bir satır yazı gelmiyor. Cezaevlerinde sevk adı altında yapılan yer değiştirmeler de işimizi zorlaştıran sebeplerden. Mesela bir çizerimize mektup gönderiyoruz sonra bir bakıyoruz ki mektup aylar sonra bize iade gelmiş. Gerekçe ise tutuklu/hükümlünün artık o adreste kalmadığı. Peki nerede kalıyor, orası da bizim için bir araştırma konusu oluyor. Bunu birçok defa yaşadık. Bu gibi sebeplerle dergimizin yayımlanma süreleri değişti. Şu gün yayımlayacağız diyemedik, diyemiyoruz…
– Nerelere yolluyorsunuz dergiyi ya da satışı var mı?
Genel yayın yönetmenliğini devir almamdan sonra dergimizi birçok satış noktasına ve kurumlara göndermeye başladık. Amacımız cezaevlerinden doğan mizahın, güldürme eyleminin her kesime yayılmasıydı. Çok güzel sonuçlar aldık. Ülke çapında dergi ve gazete dağıtımı yapan Turkuaz Dağıtım ile görüşme yaptık, dergimizi genel dağıtım ile Turkuaz grubunun dağıtmasını istedik, bizden istedikleri şartları yerine getirdik ama maalesef Turkuaz dağıtım dergimize cevap vermedi. Ön görüşmelerde her şey olumlu giderken sonrasında bizlere hiçbir şekilde olumlu veya olumsuz cevap vermediler. Dergimiz Kürtçe Karikatür mizah dergisi olduğu için Turkuaz dağıtımın böyle yaklaştığını düşünüyoruz. Ne olursa olsun okurlarımıza ulaştırmak için ciddi bir çabaya girdik. Klasik dağıtım yöntemleriyle işe koyulduk. Çeşitli kitabevleri, satış noktalarıyla okuruna ulaşmaya çalışıyor Golik.
– Meclis’e de yolluyorsunuz diye biliyorum. İktidar vekillerine de gidiyor mu?
Dergi cezaevinden çizerlerin çıkardığı dergi olduğu için aslında ilk gitmesi gereken durak meclis olmalı diye düşündük, fakat herkese değil sadece cezaevleriyle ilgili gerçekten her fırsatta çaba sarf eden milletvekilerine göndermeyi tercih ettik. İktidar vekillerine göndersek sanırım onlar için büyük bir şaka olur. Bu şakayı kaldıramazlar…
– Daha evvel dergi hiç dava konusu oldu mu?

Dergimizin çizerleri cezaevinde her biri böylesi bir dergiye çizim verdiği için çeşitli baskılara maruz kalıyor. Kimi cezaevi idaresi keyfi uygulamalara girişebiliyor. Dışarda ise her şeye rağmen yayınlanan kimi sayıları bilindik dava konularına konu oldu. Hakaret, propaganda gibi…
– Kürtçe dışında dillerde de karikatür yazı var mı?
Kendimizi her ne kadar Kürtçe-karikatür mizah dergisi olarak tanıtsak da aslında Kürt olduğumuzu vurgulamaya çalışıyoruz. Tüm sayılarımız incelendiğinde görülecektir birçok dilde çizim ve yazılarımız var. Bir Kürt dergisi aynı zamanda çok dilli, çok renkli mizah dergisi.
– Türkçe karikatür dergileri ya da dünyadan sizinle dayanışan var mı?
Yıllardır beklediğimiz soru bu aslında; Golik’le dayanışma içinde olan Türkiye’nin mizah dergileri oluyor mu diye. Bu soruya net bir cevap ile birlikte uzun uzun tahlillerde bulunmak lazım. Neden bir Kürt karikatür dergisini görmek istemiyorlar? Üstelik biz rakip değiliz, rakip dahi olamayacak koşullarımız var. Her bir çizerimiz 20 yıldan fazla süredir cezaevinde… Hiçbir çizerimiz tabletle çizim yapmıyor, bulabilirse bir kağıda çizip yapıp gönderiyor ve cezaevi idaresi uygun görürse bize ulaşıyor. Tabii yolda postacı engeline takılmazsa. Şimdi bakın sadece kısacık şartlardan bahsediyorum. Yanı başımızda zorlu şartlarda cezaevinden mizah doğurmaya çalışan karikatüristler var ama Türkiye’de hiçbir karikatür dergisi bunu görmüyor veya görmek istemiyor. Ama İtalyan çizer dayanışma için çizim yapıyor. Kürtler her şeye rağmen üretiyor diyip bize çizimlerini veriyor. Bu soruyu günlerce konuşsak belki de anlaşılabiliriz ama dayanışmayı bekledik…
– Kürtlerde politik mizahın-dergilerin yayınların geçmişini sizin şu an çıkardığınız dergiyle karşılaştırdığınızda nasıl bir fotoğraf çıkıyor?

Kürtlerde politik mizah ve mizahi yayıncılık, hem kültürel direnişin hem de toplumsal eleştirinin bir aracı olarak önemli bir yere sahiptir. Bu gelenek, Osmanlı’nın son dönemlerinden günümüze kadar uzanan, zaman zaman bastırılan ama hiçbir zaman tamamen kesintiye uğramayan bir çizgi izlemiştir. Yakın dönemi de içine alan çeşitli mizah dergilerinden olan Tewlo, Zring, Pine ve Golik gibi dergiler Kürt mizahında unutulmaz izler bırakmış, fakat hiçbiri ülke şartlarında uzun soluklu olamamıştır. Golik bunların içerisinde en farklı olan, cezaevlerinden dışarıya gülme eylemi olarak başlayan bir karikatür mizah dergisi. Şu an yayımlanmaya çalışılan maalesef tek Kürtçe karikatür dergisi. Dergimizi biz de uzun süredir yayımlayamıyoruz. Sebebi hepimizin bildiği gibi yayıncılığın çok zor günler yaşıyor olması. Hele Kürt yayıncısı olmak çok daha zorlu süreçler yaşamamızı getiriyor. Çizerlerimizin zorlu koşulları, yaşadığımız kağıt sorunu, ekonomik sorunlar sürdürülebilir olmayı daha zorlu kılıyor. Her şeye rağmen yeniden yayımlamayı ve okurlarımızla buluşmayı sabırsızlıkla bekliyoruz…
Bitirirken…
Sorular ve yanıtlar böyle. Kürtçe ve yasaklar yan yana gelince konunun ‘mizahı’ olmaz. Bir dil üzerine getirilmeye çalışılan yasak kabul edilemez elbette… Ama şunu da not etmek gerekiyor ‘güldürmese de’… Mizah ‘ele geçmez’, çünkü ‘ele avuca sığmaz’… Ve elbette ‘gülmek devrimci bir eylemdir.’