AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gazeteciler tarafından sorulan sipariş sorular sık sık gündeme geliyor. Son olarak Erdoğan’ın Afrika ziyaretinde gazetecilerin sorduğu sorular sosyal medyada geniş yer buldu. Medyascope muhabiri Zelâl Direkçi, gazetecilerin Erdoğan’a sorduğu “muhteşem” soruları derledi.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afrika ziyareti kapsamında Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nden Senegal’e geçerken uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlamış ve gazetecilerin sorduğu sorular sosyal medyada geniş yer bulmuştu. Katar’a gitmek üzere havaalanında basın toplantısı yapan Erdoğan’a sorulacak soruların gazetecilere dağıtılması ve bunun da basına yansıması kamuoyunda farklı tepkilere yol açmıştı. Medyascope Ankara muhabiri Zelâl Direkçi sizin için gazetecilerin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sorduğu “muhteşem” soruları derledi.
Damardan sorular
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yaklaşık iki hafta önce elektrik faturasını ödemeyeceğini ve yapılan zamların geri alınması gerektiğini söylemişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nden Senegal’e geçerken uçakta olan bir gazeteci, Kılıçdaroğlu’nun elektrik faturası açıklamasına ilişkin şu soruyu sordu:
“İki hafta önce Kılıçdaroğlu elektrik faturasını ödemeyeceğini söyledi. CHP zihniyeti zaten bu ülkeye verdiği zararın faturasını ödememişti. Fatura ödememe alışkanlığı buradan mı geliyor? Böyle bir muhalefetten elektrik alabiliyor musunuz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gazeteciye verdiği cevap ise “Damardan soru oldu. Müslüm Baba gibi.”
Millete sevdalı lider, lidere sevdalı millet
Cumhurbaşkanı Erdoğan, resmî Twitter hesabı üzerinden koronavirüs testinin pozitif çıktığını açıklamış ve hem muhalefet parti liderleri, hem de vatandaş geçmiş olsun dileklerini sosyal medya üzerinde iletmişti. Erdoğan daha sonra koronavirüs testinin negatif çıktığını açıklamıştı. Erdoğan’a hastalık sürecine ilişkin sorulan “millete sevdalı lider” sorusu şu şekilde:
“Hastalığınız sürecinde birçok kişi size dua etti, yediden yetmişe. Bazılarına Twitter’dan cevap da verdiniz. Bir çok ülke lideri de sizi telefonla aradı. Baktığınız zaman millete sevdalı bir lider var, millet de liderine sevdalı. Duygularınızı öğrenmek istiyoruz.”
28 Şubat ve muhalefet
Altı muhalefet partisi lideri Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem çalışmaları neticesinde hazırladıkları mutabakat metnini 28 Şubat 2022 tarihinde kamuoyuyla paylaşacaklarını açıklamıştı. Altı muhalefet liderinin açıklamasına ilişkin sorulan “muhteşem” soru şu şekilde:
“Altı muhalefet partisi bir süredir görüşmeler yapıyorlar ve 28 Şubat’ta da kendi ifadeleriyle güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüş için hazırladıkları mutabakatı kamuoyuna duyuracaklar. Bu 28 Şubat tarihine bir tepki oluşmuştu ama onlar bunu dikkate almıyorlar. Hatta CHP lideri, kendisinin de bir 28 Şubat mağduru olduğunu, Batı Çalışma Grubu tarafından fişlendiğini ifade etti. Toplantıyı da Bilkent Otel’de yapıyorlar. Sembolik olarak onun da şöyle bir önemi var. Sizin 2001’de partinin kuruluşunu açıkladığınız yer. Bu benzerlikler size hayatın olağan akışında, olağan şeyler gibi mi geliyor? Nasıl yorumlamak lazım?”
Bir yumurta meselesi
Televizyonda, canlı yayında çıkardığı gürültülü sesle tartışılan, ardından ise Sedat Peker’in videolarında Sezgin Baran Korkmaz’la olan ilişkilerinin açığa çıkması üzerine çalıştığı kurumdan istifa etmek durumunda kalan Veyis Ateş’in Erdoğan’a sorduğu muhteşem soru ise şöyle:, “Günlük hayatınızda kendinize vakit ayırabiliyor musunuz, iki yumurta kırabiliyor musunuz.”
Erdoğan ise “yumurta” sorusuna, “Ucuzu söylüyorsun sen, 2 yumurta kırmak ne demek. Her zaman yapıyoruz. Evdeki arkadaşlar hazırlığı yapıyorlar. 3 yumurta gerekir. Bazen kavurma, bazen pastırma” yanıtını verdi.
Arz etmek isterim…
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 28 Kasım’da Türkmenistan’ın Başkenti Aşkabat’ta yapılan Ekonomik İşbirliği Teşkilatı toplantısı dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlamıştı. Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu (TRT) program sunucusu Betül Soysal Bozdoğan, Erdoğan’a “arz ederek” sorduğu soru sosyal medyada tepkilere yol açmış ve “gazeteci arz etmez” paylaşımları yapılmıştı. Soysal’ın sorusu ise şöyle:
“Cumhuriyet tarihinde ezber bozan bir söylem ortaya koyuyorsunuz. Bu noktada bir gazeteci olarak arz etmek isterim, halkta güven noktasında bir sorun yok fakat daha fazla bilgi ihtiyacı olduğunu söylüyorlar, anlamaya çalıştıklarını söylüyorlar. Bu noktada bu ekonomik argümanı bir model şeklinde aktaracak mısınız halka, yoksa eylem düzeyinde mi kalacak?”
Yeni ekonomi modeli
Cumhurbaşkanı Erdoğan 20 Aralık 2021 tarihinde yapılan kabine toplantısı sonrasında -yeni ekonomi modelini açıklamış ve “kur korumalı mevduat” uygulanmaya başlanmıştı. Erdoğan’ın açıkladığı “kur korumalı mevduat” uygulamasına ilişkin birçok iktisatçı ve ekonomist, yeni uygulamayla “zenginin daha zengin, fakirin daha fakir” olacağını belirterek, yeni ekonomi modeline tepki göstermişti. TRT moderatörü Betül Soysal Bozdağan, Erdoğan’a, yeni ekonomi modeline ilişkin şu soruyu yöneltti: “Klasik tabirle söylemde bu model zengini daha zengin yapmayı hedeflemiyor. Ülkenin zenginliğini tüm katmanlara yaymayı amaçlıyor. Bu amaç başarıya ulaşacak mı?”
“Güçlü, kararlı, iradeli”
Sabah gazetesinin Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu’nun “güçlü, kararlı, iradeli” ekonomi sorusu ise şöyle: “Siz klasik ekonomisinin sahipleri bakımından önemli bir iddiayı ortaya koyuyorsunuz. Ekonomide tek bir model olmadığını ve Türkiye’nin farklı bir yazılımla yoluna devam edeceğini söylüyorsunuz. Bu sizin güçlü, kararlı, iradeli tutumuzdan da beslenen özellikli bir durumu da ifade ediyor. Bir yandan da çok enteresan bir süreçteyiz. Pandeminin artçı şoklara devam ediyor. Sizin ekonomik politikalarınıza karşı kur atarları üzerinden sistem başka bir yere doğru evrilmek isteniyor. Küresel sistemde enflasyon artıyor. Türkiye’de benzer bir tablo var. Seçim de yaklaşıyor. Böyle bir tabloda özellikle üreten kesim için yönetilebilir kılınması için bir paketiniz var mı?”
Yurtdışı temasları ve muhalefet
Erdoğan’ın Afrika ziyaretine dair gazetecilerin uluslararası medya ve Türkiye karşılaştırmalı soruları ise şu şekilde:
“Afrika temaslarınız uluslararası medyada da geniş yer buldu. Ziyaret ettiğiniz üç ülkede de Türkiye ve şahsınıza yönelik yoğun sevgilerini ortaya koydukları bir iletişim kampanyasıyla karşı karşıya kaldık. Bugüne kadar 30 ayrı Afrika ülkesine toplam 41 ziyaret gerçekleştirdiğinizi söylediniz. Afrika neden önemli?”
“Fransa medyası ve siyaseti sizin Afrika’ya yönelik ilginizin ne anlama geldiğini çok iyi idrak ediyor. Bunu verdikleri reaksiyonlardan çok açık görebiliyoruz. Ama maalesef bizim ülkemizde de ‘Ne işimiz var Afrika’da’ şeklinde yorumlar yapıldı. Fransızlar bu işin ehemmiyetini çok ciddi olarak anlamışken, ülkemizde bir kesim de maalesef bunu itibarsızlaştırmaya çalışıyor. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?”
Sipariş sorular
AHaber muhabir Aslı Bilger Kutludağ’dan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “köşeye sıkıştırmalı” zor bir soru geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar’a gitmek üzere havaalanında basın toplantısı yapmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan düzenlediği toplantıya katılacak gazetecilere soruların önceden verilmesi de kamuoyunda tepkilere yol açmıştı. Aslı Bilger Kutludağ’ın sormuş olduğu asgari ücret sorusuda sipariş sorular arasında yer alıyor. Kutludağ ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında geçen diyalog şu şekilde:
Kutludağ: “Asgari ücret kararında milyonların gözü kulağı siz de, anket yaptırdınız. Gönlünüzden 4 bin altına düşmemesi konusunda söylediğiniz kulise yansıdı. Gönlünüzden geçen rakam nedir?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Beni köşeye sıkıştırıyorsunuz.”
Muhabir Aslı Miger Kutludağ: “Fark ettim efendim.”
Erdoğan’la Öztürk arasında hayvan hakları diyaloğu
2 Haziran 2021 tarihinde Cumhurbaşkanı Erdoğan TRT canlı yayınında gazetecilerin sorularını yanıtlamıştı. Programdan sonra sosyal medyada Erdoğan ile Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni ve Yeni Şafak yazarı Hasan Öztürk’ün hayvan hakları diyaloğu gündem olmuştu. Erdoğan ile Öztürk arasında geçen hayvan hakları diyaloğu:
Öztürk: Hayvan hakları ile ilgili bir yasa çıkacaktı efendim…
Erdoğan: Sende kaç tane hayvan var?
Öztürk: Geçen haftaya kadar iki taneydi, şimdi bir tane.
Erdoğan: Öldürdün mü?
Öztürk: Hayır efendim ben öldürmedim efendim. Çocuklarımın da haberi yoktu, şimdi öğrendiler.
Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş meselesi
Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş hakkın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) “derhal serbest bırakılmasın” kararı üzerine muhalefet ve sivil toplum örgütleri kararın uygulanması gerektiğini birçok kez dile getirmişti. Kavala ve Demirtaş ile ilgili muhalefeti eleştirerek sorulan soru şu şekilde:
“Kavala ile ilgili, ‘Türkiye’ye ders vermek haddinize mi’ diyerek çok net konuştunuz. Muhalefet de büyükelçilerin tarzıyla konuşuyor, bunu milli bir konu olarak görmüyor. Siz bunu nasıl görüyorsunuz? Bunlar niye Osman Kavala ve Demirtaş meselesine odaklandılar? Bunun arka planında ne görüyorsunuz?”
Ötekileştirme ve Türkiye siyasal kültürü
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Suriyelilere ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıkladığı Almanya’da yaşayan Türk vatandaşlarına yönelik tedavi çalışmalarına yönelik eleştirileri üzerine bir gazeteci, Erdoğan’a şu soruyu sormuştu:
“İYİ Parti kurulduğu günden beri agresif diliyle dikkati çekiyor. Suriyelilere karşı bir pozisyonları var. Hatta Bayırbucak Türkmenleri, Iraklı Türkmenler ya da Afganistan’dan gelen soydaşlarımız bundan masun kalmadı. Demek ki kan bağı yabancı karşıtlığına mâni değilmiş. Sayın Akşener son olarak Sağlık Bakanımızın Almanya’da yaşayan vatandaşlarımızın Türkiye’deki tedavilerine yönelik çalışmalarına da karşı çıktı. İlk defa olarak vatandaşlarımız yabancı gibi hedef alındı. Yani vatandaşlarımıza yönelik yerli karşıtlığını da sahneye koydu. Bu siyasal kültürümüzde olmayan bir şey. Siyasal kültürümüz mü dönüşüyor? Bu iş nereye varacak?”
İktidar, muhalefet ve trol hesaplar
Sosyal medya düzenlemesinde “trol hesap” sorusu:
“2021’in ağustos ayından beri bir sosyal medya yasası çalışması yapıldığını biliyoruz. Almanya modeli konuşulmuştu. Dezenformasyon ve sahte haberlerin sonu gelmiyor. Özellikle de anonim yani kimliksiz hesapların oluşturduğu tahribat söz konusu. Sahte hesaplardan yalan, dezenformasyon, itibar suikastı, iftira gibi suçlar işleniyor. Kamuoyunda bir rahatsızlık söz konusu. Tabii bu yasa konusunda bir beklenti de var. Bu yasa çalışması ne durumda. Ne zaman Meclis’e gelir? Bu yalan ve dezenformasyonun önüne nasıl geçilir?”