KCK’nın ‘tıkanan’ çözüm sürecine dair ‘Her tutuklama artık bir misilleme nedeni’ açıklamasının ardından KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık da Azadiya Welat gazetesindeki makalesinde sürecin gidişatına ilişkin sert ifadeler kullandı.
Gelinen noktadan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı sorumlu tutan Bayık, “Erdoğan önceden de yok saydığı ve bitirdiği ateşkesi neredeyse dirilmemecesine yere gömmüştür” dedi.
Ortada ateşkes diye bir şey kalmadı
Bayık, Kürtçe yayımlanan Azadiya Welat gazetesindeki makalesinde, devletin hiçbir zaman ateşkes kurallarına uymadığını, daha ilk günden ‘kalekol’ yapımlarını hızlandırılarak niyetini ortaya koyduğunu savundu.
“Özgürlük Hareketi, ateşkese 2.5 yıl uyulmadığı halde sabırlı davranarak, Kürt sorununa çözüm için Türk devletine adım atma fırsatı tanımıştır. Ancak AKP Hükümeti bu ortamda ciddi hiçbir adım atmamıştır” diyen Bayık şöyle devam etti: “2.5 yıl önce ateşkesi sağlatan kişi Abdullah Öcalan’dır. Eğer bu önderlik üzerinde ağır tecrit varsa, başmüzakereci olarak bu görevini yerine getirecek koşullar yoksa zaten ateşkes yok demektir.”
Ortada ateşkes diye bir şey kalmadığını ifade eden Bayık, şunları yazdı: “Eğer şimdiye kadar ciddi bir savaş olmamışsa, bunun nedeni, Özgürlük Hareketi’nin halklarımıza karşı duyduğu sorumluluktur; Bu çerçevede Türk devletine ve AKP Hükümetine çözüm için şans tanımasıdır. Kürt Özgürlük Hareketi, Önder Apo’nun İmralı’da yürüttüğü diyalogların müzakereye evrilmesini sağlamak için, AKP’nin süreklileşen saldırılarına ve hiçbir ateşkes kuralına uymamasına rağmen çatışmasızlığı sürdürmüştür.”
Erdoğan tüm çabaları anlamsız hale getirdi
‘AKP’nin lideri’ olarak tanımladığı Cumhurbakanı Tayyip Erdoğan’ın kendini hükümet yerine koyarak, hatta başkan olmadan başkan gibi davrandığını savunan Bayık, “‘Taraf da yok, müzakere de yok, masa da yok, Kürt sorunu da yok’ deyip tüm çabaları anlamsız hale getirmiştir. Ateşkesi de anlamsız hale getirerek tam anlamıyla bitirmiştir. Önceden de yok saydığı ve bitirdiği ateşkesi neredeyse dirilmemecesine yere gömmüştür” dedi.
İmralı tecridi zaten savaş nedeni
Öcalan’ın özgürlüğü ve özgür müzakere koşulları yaratılmadan hiç kimsenin ateşkesten, çözüm sürecinden söz edemeyeceğini savunan Bayık, “Hiç kimse Kürt halkını aptal yerine koymamalıdır. İmralı tecridi zaten savaş nedenidir. Artık tecrit, bir iki kişinin İmralı’ya gitmesiyle de kalkmış olmaz” diye yazdı.
Müzakere iradesi yoksa hiçbir şey değişmemiş olur
Bayık, Kürt sorununun çözümü için yapılması gerekenleriyse şöyle sıraladı: “Müzakere ve müzakerede mutabık kalınan konuların Mecliste anayasa ve yasalar haline gelmesi; dolayısıyla da tüm bunların gerçekleşmesi için tahkim edilmiş bir ateşkes. Mevcut Hükümet ya da kurulacak Hükümet Kürt sorununun çözümü için Önder Apo’yla müzakere yapma iradesi ortaya koymuyorsa hiçbir şey değişmemiş olur.”