Urfa’nın Halfeti ilçesinde bu yılın Newroz şiarı olan “Özgürlük İçin Demokratik Toplum Newrozu” başlığı ile kutlamalar yapıldı.
4 Nisan Parkı’nda yapılan Newroz kutlamasına Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan, DEM Partili milletvekilleri ile ilçe belediye eşbaşkanları, Barış Anneleri ve çok sayıda kişi katıldı.
Burada konuşan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı çağrı ile yeni bir sürece girildiğini belirterek, “Çağrıda, halkların bir arada yaşama, kadınların demokratik siyasetin merkezinde yer aldığı bir yöntem var. Bu ülke demokratik bir ülke olabilir” vurgusu yaptı.
Ardından sözü alan Bakırhan da “Bugün Sayın Öcalan’ın doğduğu Halfeti’de olmaktan, sizinle olmaktan dolayı büyük mutluluk duydum. Daha geçen gün İmralı adasında Sayın Abdullah Öcalan ile görüştük. Sayın Öcalan’ın hemşerilerine, Halfetililere, Urfalılara çok selamları vardı. Sayın Öcalan’ın sağlığı yerindeydi, morali yerindeydi” diye konuştu.
‘Kürtlerin haklarını alacağı bir yılın startı’
2025 Newrozu’nun Kürtlerin özgürlüğüne kavuşacağı bir yıl olacağını belirten Tuncer Bakırhan, “Haklarını ve hukuklarını alacakları bir yılın startı olacaktır. Bu Newroz hepimiz için çok önemlidir. Bu Newrozları kutlamak için çok can verdik, çok bedeller ödedik. Hiçbir emek boşuna verilmedi. Bugün hem Türkiye’de hem Ortadoğu’da hem Suriye’de yaşamını yitirenler, bedel ödeyenlerin mücadelesi artık eşit yurttaşlık, demokratik halklarına kavuşacakları bir sürece geldiler. Çok iyi günleri göreceğimiz bir tarihin eşiğine hep birlikte geldik” ifadelerini kullandı.
‘Ulus devlet anlayışı yok olmalıdır’
Bakırhan’ın konuşmasından bazı başlıklar şöyle:
Abdullah Öcalan’ın çağrı kardeşliğe davet çağrısıdır. Bu çağrı yüzyıllık inkar politikalarının bitirilmesi çağrısıdır. Bu çağrı Kürtlerin, Alevilerin diğer halklar ve inançların eşitçe, kardeşçe bir arada yaşamalarını sağlayacak çok önemli bir çağrıdır.
Artık Çanakkaleli, Edirneli kardeşlerimiz yaşamını yitirmesin. Çatışma yerine, şiddet yerine, diyalogla, müzakereyle Kürt meselesini çözelim. Türkiye’yi demokratikleştirelim.
Bu çağrı ile sadece Türkiye etkilenmeyecek. Bu çağrı Ortadoğu’yu etkileyecek, Suriye’yi etkileyecek. Bakın Sayın Öcalan’ın çağrısından sonra Suriye geçici yönetimi ile SDG Genel Komutanı arasında bir mutabakat imzalandı, bu mutabakatta da Sayın Öcalan’ın dediği gibi Kürtlerin yönetime ortak olma mücadelesidir.
Sizlere soruyorum tekçilik Ortadoğu’ya çare oldu mu, olmadı. Ortadoğu bugün kan gölü içerisindedir. Suriye’de, Irak’ta, İran’da, Ortadoğu’nun birçok ülkesinde bu tekçi mezhepçi Ortadoğu’nun dokusuna uygun olmayan bu Sünni ulus devlet anlayışı artık yok olmalıdır.
‘Yüz yıl sonra bir ilk’
Sayın Öcalan bize aynen şunu söyledi. ‘Türkiye’de demokrasi, Kürtsüz, Alevisiz, kadınsız olmaz. Suriye’de demokrasi Kürt’ü, Êzîdî’si, Ermeni’si orada yaşayan halkların ve renklerin katıldığı bir biçimde olur.’ Sayın Öcalan sadece Ortadoğu’da değil dünyada da paradigmasıyla, çözümüyle dünyaya örnek oldu.
Yüz yıl sonra ilk defa tekrar Kürtlerin önüne, Ortadoğu halklarının önüne bir fırsat çıktı. Şimdi bu fırsatı demokrasi ile eşit haklarla taçlandırmak için bizlere çok büyük bir görev ve sorumluluk düşüyor.
İktidara ve Meclis’e çağrı
Evet, Sayın Öcalan çağrı yaptı ama iktidar henüz bir adım atmadı. Buradan Halfeti’den, Sayın Öcalan’ın doğduğu bu kentten iktidara bir çağrı yapmak istiyorum. Sayın Öcalan’ın özgüce çalışacağı müzakere ve yaşam koşullarını ne zaman yaratacaksınız? Neyi bekliyorsunuz? Önce Sayın Öcalan’ın müzakere ve yaşam koşulları düzeltilmelidir. Sonra cezaevinde bulunan Selahattin’ler, Figen’ler, Leyla’lar, Ayşe’ler ve binlerce tutsak yoldaşımızın burada bizimle birlikte mücadele etmesinin alt yapısı hazırlanmalıdır. Yine bu çağrı karşısında devletin samimiyetini nasıl test edeceğiz. Daha dün burada Halfeti belediyesine kayyım atayan iktidara sesleniyoruz. Eğer samimiyseniz Halfeti’nin iradesini temsil eden bir Kürt ve Türkmen eşbaşkanlarımızı tekrar görevlerine iade edin. Kayyımlarınızı geri çekin, kayyımcı anlayıştan vazgeçin.
Meclis’e de çağrı yapıyorum. Bu çağrı tarihi çağrıdır. Meclis bu tarihi çağrı karşısında rolünü oynayarak bir an önce yasal düzenlemelerin yapılması ve çağrının gereklerinin yerine getirilmesi için bir araya gelip toplanmalıdır.”
Yapılan konuşmaların ardından Newroz ateşi yakıldı.
(MA)