Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Şark kültürü ve Sırrı Süreyya Önder: Küçük bir değini

    9 Mayıs 2025

    Kahtalı Mıçe’nin anısına…

    9 Mayıs 2025

    İsrail’in Gazze için nihai planı şekilleniyor

    9 Mayıs 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Hrant, Sırrı ve Selo

      8 Mayıs 2025

      Üç fidan, bir ülke: Direniş hiç bitmedi

      6 Mayıs 2025

      “Kalbinizde barışa bir yer açın”

      4 Mayıs 2025

      Kriz, emperyalist savaş ve devrim

      3 Mayıs 2025

      1 Mayıs Öncesi Baskınlar Ve Korkak Devlet

      30 Nisan 2025
    • Seçtiklerimiz

      Şark kültürü ve Sırrı Süreyya Önder: Küçük bir değini

      9 Mayıs 2025

      Kahtalı Mıçe’nin anısına…

      9 Mayıs 2025

      İsrail’in Gazze için nihai planı şekilleniyor

      9 Mayıs 2025

      Sahi, Nazileri kim mağlup etmişti?

      9 Mayıs 2025

      8 Mayıs Zafer Günü

      9 Mayıs 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Gençler geleceksizliğe mahkum edilişilerine baş kaldırıyor – Ertuğrul Kürkçü

      23 Mart 2025

      İzmir’in kadın itfaiyecileri ve muhtarları

      16 Mart 2025

      “Çelişkilerden imkân üretmek…” – Ertuğrul Kürkçü

      1 Mart 2025

      Kuzey Kore efsaneleri: Bir akıl dışı çılgınlıklar ülkesi mi? – Kavel Alpaslan

      26 Şubat 2025

      Suriye’de Aleviler hedef tahtasında: Tehcir, işkence, katliam* – Hamide Rencüs

      25 Şubat 2025
    • Dosyalar
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Bakırhan: Gezi halkların haklı itirazıdır… Karanlık gider, Gezi kalır

    Bakırhan: Gezi halkların haklı itirazıdır… Karanlık gider, Gezi kalır

    DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Gezi direnişinin yıldönümünde, "Gezi halkların haklı itirazıdır. Karanlık gider, Gezi kalır" dedi. Bahçeli'nin DEM Parti'yi kapatma çağrısına yanıt veren Tuncer Bakırhan "Önce o ağzını kapat" tepkisini gösterdi.
    Siyasi Haber28 Mayıs 2024
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. İstanbul’da gerçekleşen 1 Mayıs kutlamaları sonrası tutuklananların ailelerinin de yer aldığı grup toplantısına çok sayıda kurum ve sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Türkiye’nin en fazla darbe girişimine maruz kalan hükümetiyiz’ sözlerine tepki gösteren Bakırhan, “Peki, siz darbe girişimine maruz kaldıysanız biz ne olduk? 12’nci partimiz, insaf. 11 partimiz kapatılmış ya da kapatılmak zorunda bırakılmış binlerce yöneticisi eş başkanları milletvekilleri belediye başkanları cezaevlerinde tutuluyor. Cezaevlerinde bizden kaynaklı yer yok, S tipi Z tipi cezaevleri açmaya devam ediyorlar. Beyefendi ‘en fazla darbeye maruz kalan parti biziz’ diyor. Buna gülüp geçmek gerekiyor” diye konuştu.

    ‘Gezi yargılanamaz’

    “Kobanê kumpas davası, Gezi davası, HDP’yi kapatma davası bugüne kadar süren bütün rehin davalarının tamamı açık birer darbedir” diyen Bakırhan, Gezi direnişinin yıldönümünde “Halkların mücadelesini selamlıyoruz. Gezi halkların haklı itirazıdır. Karanlık gider, Gezi kalır diyoruz. Gezi, demokratik bir hak talebidir, yargılanamaz” ifadelerini kullandı.

    Çorum Katliamı

    1980 yılında 57 kişinin yaşamını yitirdiği Çorum Katliamı’nın yıl dönümünün yarın olduğunu hatırlatan Bakırhan, “Çorum Katliamı’nı unutmayacağız. Çorum Türkiye’deki karanlık odakların kirli ellerin yaptığı katliamlardan sadece biridir. Bu kirli katliamları yapanları da lanetliyoruz” dedi.

    Dünya halklarına çağrı: Filistinlilerin yaşamış olduğu bu katliamlara itiraz edin

    İsrail’in Refah’ta sivillerin bulunduğu çadır kamplarına dönük saldırılarını kınayan Bakırhan, şunları ifade etti:

    “Bugüne kadar hiçbir katliam böylesine canlı yayınlamıyordu. Onlarca insan yaşamını yitirdi. Bu katliamı lanetliyoruz. Filistin halkı yalnız değildir. Uluslararası devletler kınamakla yetindiler. Biz de bunlara çok şahit olduk. Kürtler devrimciler emekçiler defalarca tutuklandığında, katledildiğinde siyasi iradelerine kayyım atandığında da aynı kınama mesajlarını duymuştuk. Utangaç bir şekilde kınamakla bu katliamlar maalesef durmuyor.

    Dünyada hiçbir hukuk durduramıyor, durdurmuyor ya da durdurmak istemiyor. Katliamlara devam eden Netanyahu yönetimini kınıyoruz. Netenyahu dünya tarihinde bir katliamcı olarak geçecektir. Devletlere çağrı yapmayacağız o utangaç kınama mesajlarını veren devletlerin artık bir şey yapmayacağını bir kez daha anladık. Ben dünya halklarına emekçilerin çağrı yapmak istiyorum lütfen bulunduğunuz ülkelerde Filistinlilerin yaşamış olduğu bu katliamlara itiraz edin, yaşamış olduğunuz ülkelerdeki iktidarlarınızı zorlayın.

    Yoksa bu utangaç kınamalarla daha çok canlı yayınlarda Filistin halkının katledilmesi hep beraber izlemek durumunda kalacağız. Bir kez daha kınıyor, DEM Parti olarak, Kürtler, emekçiler olarak dün olduğu gibi bugün de Filistin halkıyla dayanışma içerisinde olacağımızı belirtmek istiyorum.

    ‘Darbe bildirisini okuyanlarla kol kola iktidarda’

    Son yüzyıla baktığımızda darbelerin en fazla gerçekleştiği ülkelerin başında maalesef Türkiye geliyor. Neredeyse her 10 yılda bir neredeyse darbe oluyordu. Son 22 yılda bir biçimde birkaç yılda bir darbe oluyor. Darbeler sadece tank top, asker dipçikleri ve postallar değil siyasi darbeler de oluyor. Bürokratik darbeler de oluyor. Türkiye’de askeri darbelerle birlikte darbelerin sayısı da çok fazladır. Her gün halkın iradesine dönük işlenen hukuksuzluklar bir darbe değil de nedir? Kürt halkının seçmiş olduğu iradesinin yerine kayyım atayıp seçilmiş insanları cezaevinde tutsak etmek bir darbe değil midir? Darbe illa ki postal mıdır, tank mıdır?

    Darbenin en iyisini 22 yıldır hep birlikte emekçiler ezilenler aleviler kadınlar sol ve sosyalist çevreler olarak yaşıyoruz dün 27 Mayıs darbesinin yıldönümüydü. Bu darbede de yine anayasa rafa kaldırıldı feshedildi bu ülkede başbakan bir kişi ile iki bakan idam edildi. Bu darbeyi de kınıyoruz. Yine kendimizi Demokrat Parti’nin devamı sayıyoruz diyenler darbe bildirisini okuyup idamların önünü açanlarla bugün kol kola birlikte iktidarda bulunuyor. Nasıl Demokrat Parti’nin devamıdırlar onu da anlamakta güçlük çekiyoruz.”

    Erdoğan’a ‘darbe’ tepkisi: 11 partimiz kapatıldı

    Türkiye’de darbe mekaniğinin hala güncel olduğunu belirten Bakırhan, şöyle konuştu:

    “Darbenin yararlananları belli. Darbenin zarar görenleri bizleriz” dedi. Bakırhan, şöyle devam etti: “Dolayısıyla bizler her yerde emekçilerle, ezilenlerle birlikte askeri ve siyasi darbelere karşı duracağımızı belirtmek istiyorum. Biraz önce söyledim. Erdoğan dün Türkiye’nin en fazla darbe girişimine maruz kalan hükümetiyiz diyor. Peki, siz darbe girişimine maruz kaldıysanız biz ne olduk? 12’nci partimiz, insaf. 11 partimiz kapatılmış ya da kapatılmak zorunda bırakılmış binlerce yöneticisi eş başkanları milletvekilleri belediye başkanları cezaevlerinde tutuluyor.

    Cezaevlerinde bizden kaynaklı yer yok, S tipi Z tipi cezaevleri açmaya devam ediyorlar beyefendi ‘en fazla darbeye maruz kalan parti biziz’ diyor. Buna gülüp geçmek gerekiyor. Sanırım herhalde farkında değiller ne yaptıklarının. 15 Temmuz Allah’ın lütfu diyenler sanki kendileri değildi.

    ‘Gezi halkların haklı itirazıydı’

    Kobanê kumpas davası, Gezi davası, HDP’nin kapatma davası bugüne kadar süren bütün rehin davalarının tamamı açık birer darbedir. Biz bunları darbe olarak adlandırıyoruz. Bugün de Gezi’nin yıl dönümündeyiz. Bu vesileyle halkların mücadelesini tekrardan selamlıyoruz. Gezi halkların haklı itirazıdır. Dün olduğu gibi bugün de bu haklı itirazın yanında duracağımızı belirtmek istiyorum. Karanlık gider Gezi kalır diyoruz, karanlık gider mücadele kalır diyoruz. Gezi demokratik bir hak talebidir bu böyle bilinsin. Gezi yargılanamaz. Bu vesile ile Gezi’de yaşamını yitiren devrimcileri ve yurttaşlarımızı saygıyla anıyor Gezi nedeniyle tutsak olan arkadaşlarımıza da grup toplantımızdan selam ve sevgilerimizi yolluyoruz.

    ‘Devleti mafya ve çeteler kontrol ediyor’

    Tecrit üzerinden Kürt meselesinde çözümsüzlüğü dayatmak da aslında bu darbe mekaniğini canlı tutmaktır. Tecrit kimin işine geliyor tecritle ne örtülmeye çalışılıyor bunu da Türkiye halkları çok iyi biliyor. Değerli arkadaşlar son 70 yıldaki darbelerin yürütücülerine bildirilerine ve sonrasına bakıldığında tek bir parti görülecektir. Sürekli bu darbelerde MHP’yi görüyoruz. 1970’lerdeki kriz ve kaosa bakın yine MHP’yi göreceksiniz. 90’lardaki kriz ve kaosun baş aktörü yine MHP’dir.

    Çünkü bunlar varlığını krizden, kaostan ve darbelerden alıyor. Bugün de AKP’yi yanına alarak demokratik siyasete ve toplumsal taleplere her gün darbeler yapıyorlar. Emin olun 2 siyasi partinin genel merkezleri siyasi darbelerin planlandığı hazırlandığı ve yürürlüğe konulduğu genel merkezler olarak tarihe geçecektir. Genel Merkez değil darbelerin karargâhı haline gelmiş AKP ve MHP genel merkezleri. Eskiden devlet mafya ve çeteleri kontrol ederdi, hiçbir çete ve mafya devletin bilgisi olmadan tek bir çöpü kaldırıp başka bir yere koymazdı. Cinayetler dahil olmak üzere.

    Bugün Türkiye’sinde mafyalar ve çeteler artık devleti kontrol ediyor. Yargıda varlar, sanatta varlar, sporda varlar, siyasette varlar medyada zaten haddi var, hesabı yok. Maşallah her yerde çete zihniyeti, Türkiye’nin her yerine sirayet etmiş durumdadır. Düşünün Tuğgeneral olmuş sınırda insan kaçakçılığı yapıyor. Ve her şey aleni bir şekilde ortada. Yargılanmak yerine emekliye sevk ediliyor. Başsavcı suçları örtbas etmek için daire alıyor. Resmi çakarlı araçlar Türkiye’de katilleri taşıyor. Bunu görmeyen yok ama yargı görmüyor.

    ‘İktidarın beka dediği çürümüş düzeni korumaktır’

    Kimse kalkıp bu çete düzenini bize kamu düzeni olarak satmasın. Türkiye toplumu artık buna inanmıyor. Ankara’nın ortasında cinayet işlendi tüm detayları sonuçlarıyla birlikte ortada. İşlem yapan yok. Buyurun haydi işlem yapın. Tabi ki yapmazlar. Peki, niye işlem yapmıyorlar çünkü beka dedikleri şey bu çete düzeninin bekasıdır.

    Onlar beka dedikleri zaman çocuklarımız gençlerimiz ülkemizin demokratik geleceği aklınıza gelmesin. Onların beka dedikleri şey tam da bu çürümüş düzeni korumaktır, çürümüş düzenin bekasıdır. Bir yıl öncesine kadar çete ve mafyayı koruyan bir bakanlığımız vardı, oysa gerçek şimdi anlaşılıyor. Bakanın ismi tutanaklarda uyuşturucu işiyle anılıyor. Bunu biz söylemiyoruz bu bir iftira değil. Bu çeteler ve mafyalar gözaltına alınırken verdikleri ifadelerle bunlar sabittir.

    ‘Jitem ittifakı’

    Yıllarca devletin iskeleti bürokrasidir diye anlatmaya çalıştılar. Bürokrasi bürokrasidir. Evet, şimdi bürokrasiye çeteler sızdılar. Bürokrasi çete ve mafyaların eline geçti. İskelet dediğiniz şey çürüdü, çöktü. Şu an bakıyoruz uyuşturucuyla mücadele en büyük amacımız diyor hükümet yetkilileri. O halde buradan İçişleri Bakanlığı’na ve AKP hükümetine sesleniyorum; uyuşturucu ile mücadele etmek istiyorsanız iktidarınızın içindeki çöreklenmiş çetelere dur deyin.

    Çürümeye son vermek mi istiyorsunuz, JİTEM ittifakını bitirin. JİTEM ittifakı ile bu ülkeyi yönetiyorsunuz. JİTEM ittifakı devam ettikçe çakarlı araçlarla katiller olay yerine taşınacaktır. Rüşvet alan, insan kaçakçılığı yapan yargıçlar yargılanmayacaktır. Çürümeyi önlemenin en önemli yollarından biri bu JİTEM ittifakına son verilmesidir.

    ‘Türkiye gri listeden çıkmak istiyorsa…’

    MHP ile ittifak bugün AKP’nin işine geliyor olabilir ama emin olun saydığım bütün kaosların, krizlerin baş aktörü olan MHP bir gün biz de şahit olup birlikte göreceğiz, AKP’nin sonunu yavaş yavaş getirecektir. Nereye gidiyorsak sokakta mitingde gezdiğimiz kentlerde ilçelerde gerçek AKP’liler bu ittifaktan rahatsız. Bu rahatsızlıkları hepimiz biliyoruz ama saray bilmiyor çünkü sarayın işine geliyor. Ama AKP nasıl bir sonla karşılaşacak bununla hepimiz şahit olacağız.

    Türkiye gri listede ve gri listeden çıkmak istiyorsa önce MHP ve AKP’nin kol kanat gerdiği çeteleri tasfiye etmesi gerekiyor. Tüm bu yapılar ve yarattığı çürüme savaşın darbe mekanizmasının ve bundan beslenen siyasetin ortaya çıkardığı bir sonuçtur. Türkiye bu hakikatlerle yüzleşmezse daha büyük çürüme ile karşı karşıya kalacaktır. Çözüm çok basit. Güçlü demokrasi, gerçek adalet hakikat ve yüzleşme, Kürt sorunun demokratik çözümü, darbe ve vesayet mekanizmasının tasfiye edilmesidir. Bunlar olmadan biraz önce bahsettiğim olumsuzlukların tamamını biz 85 milyon insan birlikte yaşamak zorunda kalacağız.

    ‘Demokratik dönüşümün tapu senedi’

    Demokratik bir ülke için Kürt halkının statüsünü tanıyan ve eşit yurttaşlığı esas alan bir model çözüm olacaktır. Demokratik dönüşümün tapu senedi demokratik anayasa olacaktır. Demokratik anayasa ekonomik krizin de uluslararası krizin de yoksulluğun da savaşın da şeffaf bir yönetimin de çözümüdür. Bu aynı zamanda Türkiye halklarının ortak talebidir. Bu ülkenin yeni yüzyılın başlangıcında yapacağı en iyi şey demokratik bir anayasa yapmaktır.

    Şov ve aldatma paketi

    Türkiye’de her zaman darbeler sadece direnenleri değil çalışan emekçileri yoksulları emeklileri de engellemiştir. En büyük darbe onlara vurulmuştur. Bakın 12 Eylül darbesi yapılınca biraz da iş verenler gülsün diyenlere 20 Temmuz OHAL’i iş verenler için ilan ettik diyenler aynıdır. Biri asker postalıyla bunu diyor, biri siyasetçi kimliğiyle diyor. Darbeler sermayeye altın çağını yaşattı hep beraber görüyoruz. Açıklanan istatistiklerde de sermayenin karları katlanarak artıyor.

    Bakın 20 Temmuz’da Türkiye’de emeğin milli gelirden aldığı pay Türkiye tarihinin en düşük seviyesindedir. Peki, sermayenin aldığı pay ne kadardır. Türkiye tarihinin en yüksek seviyesindedir. Dolayısıyla askeri ve siyasi darbelerin kimler için yapıldığı da bu söylediklerimdir. Eğer bugün milyonlarca emekli 10 bin liraya mahkûm edilmişse, milyonlarca asgari ücretli yoksulluk sınırının altında bir ücretle yaşıyorsa, esnaf günü siftahsız kapatıyorsa, çiftçi ya ekemiyor ya da ektiğini tarladan kaldıramıyorsa tam da bu zihniyetinden kaynaklıdır.

    Şimdi de tasarruf adı altında bir paket açıkladılar. Tam bir şov ve aldatma paketidir bu. Açıklanan tedbirlerin adı tasarruf değil hak gasplarıdır. Açıklanan tasarruf paketinin toplamı bütçe açığının 26’da 1’dir. Onlar da bununla bütçe açığını kapatamayacaklarını çok iyi biliyorlar” diye konuştu.

    Asgari ücret için kampanya yürütülecek

    Aldatma algı oluşturma konusunda her zaman çok mahir oldukları için sanki tasarruf ediyorlarmış gibi toplumu aldatmaya çalışıyorlar. Erdoğan geçen gün ‘servet eşitsizliği tarihi bakımından en yüksek seviyelere çıktı’ diyor. Fakirden zengine doğru artan bir servet transferi var diyor. Bunu kim diyor 22 yıldır Türkiye’yi yöneten iktidarın başı diyor. Gören de zannedecek ki DEM Parti Eş Genel Başkanı konuşuyor. Bir demokrat sol partinin lideri konuşuyor. E günaydın. Servet eşitsizliğini yaratan senin 22 yıllık politikalarındı. Emekçiyi, işçiyi yoksullaştıran senin politikalarındı. Lütfen birisi iktidar olduğunu söylesin. Sanki iktidar olsa bu sorunları çözecekmiş gibi anlıyor.


    ‘Vergi reformu öneriyoruz’

    Tasarruf vergi ve ekonomideki tercihleri değiştirmekle mümkün olur. DEM Parti olarak kapsamlı bir vergi reformu öneriyoruz. Az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınsın. Dolaylı vergilerin vergi geliri içerisindeki payı azaltılsın, Dolaylı vergi cebimizden emekçinin maaşından kesilen vergidir. Sermayeye yapılan vergi kıyaklarına son verilsin. O zaman gerçekten AKP-MHP iktidarının tasarruf için bir şeyler yaptığın anlarız. Ama böyle bir şey yok. Tasarruf diyorlar ama tasarruf yok. Tasarruf şov yapmakla, asgari ücret ve emeklilere hakları olan zammı vermemekle olmaz.

    DEM Parti olarak Temmuz ayına kadar asgari ücretin emekli maaşlarının iyileştirmesi için bir kampanya yürüteceğiz.

    ‘Tüm türlerin yaşam hakkını savunuyoruz’

    Bildiğiniz üzere son günlerde hayvanlar sokak hayvanları gündemi var. Gariptir, yasa tasarısının ismi ne biliyor musunuz? ‘Hayvan Hakları Yasa Teklifi’. Şimdi gören bunu hayvan haklarını koruyacak genişletecek bir yasa tasarısının hükümet tarafından Meclis’e sunulacağını anlar. Bak burada da bir aldatmaca yargı var. İçeriğinde hayvan hakları yok. Hayvanları katledecek teklifler var.

    Buna göre sokak hayvanlarını toplayacaklar barınaklarda 30 gün boyunca misafir edecekler ilana çıkacaklar sahiplendirilen hayvanları sahiplerine verecekler, gerisini de uyutacaklar. Birileri daha uyutmanın ne olduğunu bile bilmiyor. Sanıyorlar ki öyle hayvanlar uyutulacak gece uyandırılacaklar. Oysa uyutma dedikleri hayvanları katletmektir.

    Doğaya insana canlıya düşman pratikleriyle kalıcı bir çözüm üretmekten yoksun bu iktidar çareyi yine yaşamı yok etmekte, sokak hayvanlarını katletmekte buluyor. Sokak köpekleri diye bir sorun yarattılar. Allah aşkına barınaklar açsaydınız. Barınaklardaki hayvanların yaşam koşullarını iyileştirseydiniz. Kısırlaştırmak için gerçek bir plan program hayata geçirseydiniz bugün sokak hayvanlarının bir sorun olduğundan bahsetmeyecektiniz. DEM Parti olarak doğanın ve tüm türlerin yaşam hakkı savunuyor ve savunmaya devam edeceğiz bu hakların güvence altına alınması için de bu yasa tasarısına karşı olduğu gibi mücadele etmeye devam edeceğiz.”

    (MA)

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Üç fidan, bir ülke: Direniş hiç bitmedi

    6 Mayıs 2025

    “Kalbinizde barışa bir yer açın”

    4 Mayıs 2025

    Sırrı Süreyya Önder kimdir?

    3 Mayıs 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Mustafa Şener

    Hrant, Sırrı ve Selo

    Mehmet Murat Yıldırım

    Üç fidan, bir ülke: Direniş hiç bitmedi

    Ahmet Saymadi

    “Kalbinizde barışa bir yer açın”

    Mehmet Özgen

    Kriz, emperyalist savaş ve devrim

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Hasan Bülent Kahraman

    Şark kültürü ve Sırrı Süreyya Önder: Küçük bir değini

    Sırrı Süreyya Önder

    Kahtalı Mıçe’nin anısına…

    Avi Haligua

    İsrail’in Gazze için nihai planı şekilleniyor

    Kavel Alpaslan

    Sahi, Nazileri kim mağlup etmişti?

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    Emeğin Son Çaresi: Boykot Stratejisini Anlamak – Eric Dirnbach

    7 Nisan 2025

    Ankara Tabip Odası, TTB, KESK, TMMOB: Barışçıl protesto haklarına müdahaleye son verin

    28 Mart 2025

    DİSK ve KESK’ten adliye önünde açıklama

    26 Mart 2025
    KADIN

    Kadının İnsan Hakları Derneği, İstanbul Sözleşmesi’ni AİHM’e taşıdı

    3 Mayıs 2025

    DEM Parti Kadın Meclisi’nden Saadet Partisi’ne ziyaret

    14 Mart 2025

    Kadınlar Taksim’de yasağa rağmen yürüdü: Susmuyor, isyan ediyoruz

    8 Mart 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.