Aladağ’da çocukların cenaze törenine katılan AB Bakanı Ömer Çelik, protokole gelerek köyün yolunun bozuk olduğunu, ortaokul olmadığını, elektriklerin sık sık kesilmesi ve günlerce gelmemesi nedeniyle karanlıkta oturduğunu söyleyen bir kadına, “Loş ışıkta, romantik ortamı seviyorsun” diyerek espri yapmaya kalktı.
Aladağ'da devlet yurdu bulunmadığı için Süleymancılar tarikatına ait yurtta mecburen kalan 11 çocuktan 6'sının cenazeleri dün Köprücük Köyünde defnedildi. Şehir merkezine uzak olan köyün bir yolu bile olamadığı için cenaze araçları ve aileler köye ulaşmakta güçlük çekerken, Süleymancıların cenazeye valilik aracıyla gittiği ortaya çıktı.
Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın haberine göre, bir veli “Toplandık ilçe milli eğitim müdürüne gittik, devlet yurdu istediğimizi söyledik. Müdürse bize tarikat yurdunu gösterdi, gidin orada kalın dedi” diye konuştu.
Çocukların aileleri perişan, Süleymancılar valinin aracında
Adana’nın Aladağ ilçesinde Süleymancılar tarikatına bağlı yurtta çıkan yangında hayatını kaybeden öğrencilerden 6’sı Köprücük köyünde gözyaşları içerisinde toprağa verildi. Yangında yaşamını yitiren Tuğba Aydoğdu’nun annesi Teslime Aydoğdu, “Çaresizlikten kızımı o yurda verdik. Yüreğimizi yaktılar” dedi. Aynı tarikatın ilçedeki erkek yurdunda kalan iki öğrenci, “Yurtta dayak diyoruz, bazen sabah kahvaltı verilmiyor, aç gidiyoruz okula” derken, öğrencinin annesi, “Toplandık ilçe milli eğitim müdürüne gittik, devlet yurdu istediğimizi söyledik. Müdürse bize tarikat yurdunu gösterdi, gidin orada kalın dedi” iddiasında bulundu.
Aladağ’daki özel yurt katliamında en çok kaybı, ilçeye bağlı Köprücük köyü verdi. 6 evladını kaybeden köy, Aladağ’ların tepesinde şehir merkezine 140 kilometre, ilçeye ise 2 saat uzaklıkta bulunuyor. Adana Asri Mezarlığı’nın morgunda tutulan cenazeler, sabah saatlerinde toprağa verilmek üzere Kışlak, Köprücük ve Karahan köylerine gönderildi.
Köprücük’e çıkan dağ yolunun girişinde cenazeye gelen araçlar jandarma tarafından durduruldu. Yüzlerce araç, konvoy halinde köy yoluna gidemediği için bekliyordu. Yol toprak olduğu için sadece 4×4 araçların geçişine izin verildi. Bu nedenle normal otomobiller yola devam edemedi. Cenazeye gelen yüzlerce kişi, mıcır veya asfalt dökülmeyen 10 kilometrelik çamurlu köy yolunu yürüyerek kat etmek zorunda kaldı.
Süleymancılar törende
Törene AB Bakanı Ömer Çelik, Adana Valisi, Belediye Başkanı ile bazı milletvekilleri katıldı. Bunun yanı sıra Süleymancılar Tarikatı’ndan olduğu tahmin edilen çok sayıda kişinin de köye gelmesi dikkat çekti. Törenin ardından omuzlara alınan cenazeler, ağıtlar arasında mezarlığa götürülerek defnedildi. Cenaze namazını kıldıran Adana Müftüsü, yangını “kadere” bağlayan ve öğrencilerin ilim, irfan ve Kuran yolunda öldüklerini anlatarak, tarikat yurdunu normalleştiren bir konuşma yaptı.
“Siz bize çocuklarınızı verin, biz sahip çıkarız"
Torununu yitiren Bekir Göktaşoğlu, bir gün Süleymancılar tarikatından kişilerin köye geldiğini ve “Siz bize çocuklarınızı verin, biz sahip çıkarız” dediğini anlattı. Aladağ’da devlet yurdu yıkıldığı için mecburen bunu kabul ettiklerini söyleyen Göktaşoğlu, gözyaşlarını tutamayarak “Sahip çıkacağız diye aldılar, kefen içinde verdiler” dedi.
"Kuran derslerinde okuyamadığımızda yurt hocaları bize vuruyor"
Köyün ortaöğretim yaşındaki erkek çocukları da Aladağ’da yine Süleymancıların erkek yurdunda kalıyor. Oğlunun Süleymancıların erkek yurdunda kaldığını söyleyen bir anne, “Biz okuyamadık, çocuklarımız okusun diye ilçeye götürdük" diyor. 6. sınıf öğrencisi oğlu ise sabah okula gittiklerini, akşam 4’te yurda geldiklerini söyleyerek "Yurtta etüt diye bize dini eğitim veriyorlar. Kuran derslerinde okuyamadığımızda yurt hocaları bize vuruyor. Terlikle kafamıza vurdukları oluyor. Birkaç defa da hocalar, ayaklarımızın üzerine çıkarak, kaç kiloyum söyle diyerek bizi cezalandırıyor. Akşam yurttaki bu dersler yüzünden 12’de, 1’de yatıyoruz” diye konuştu.
'Loş ışıkta, romantik ortamı seviyorsun'
Köyde tek başına kalan Ümmü Dönmez adlı yaşlı kadın “Gösterin bana valiyi, ondan hesap soracağım” diyerek protokolün yanına gitti. Ümmü Dönmez, köyün yolunun bozuk olduğunu, ortaokul olmadığını, elektriklerin sık sık kesilmesi ve günlerce gelmemesi nedeniyle karanlıkta oturduğunu anlattı. Bakan Ömer Çelik ise “Loş ışıkta, romantik ortamı seviyorsun” diyerek espri yapmaya kalktı.