İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun hakkında açılan iki soruşturma kapsamında, 105 kişiyle birlikte bu sabah gözaltına alınmasının ardından Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ilk kez konuştu. ‘Yargıya güvenilmesi gerektiğini’ belirten Tunç “suç işlendiğine dair bir iddia varsa savunmanın yapılacağı yer sokaklar değil yargı makamlarıdır.” dedi.
Bakan Tunç şöyle konuştu:
“İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmekte olan soruşturmalar kapsamında aralarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın da bulunduğu 106 şüpheli hakkında bu sabah itibariyle gözaltı kararları verilmiştir.”
“Bu kapsamda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen iki soruşturma bulunmaktadır. Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın da aralarında bulunduğu 7 kişi hakkında gözaltı kararı bulunmaktadır. Bu soruşturmada şüphelilerin terör örgütüne iştirak halinde yardım etme suçunu işledikleri iddiası bulunmaktadır.
Başlatılan diğer soruşturma ise Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca yürütülmektedir. Bu soruşturma kapsamında da aralarında yine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın da bulunduğu 100 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmiştir.”
“Bu soruşturmada şüphelilerin çıkar amaçlı suç örgütü kapsamında rüşvet, irtikap, ihaleye fesat karıştırma, nitelikli dolandırıcılık, kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme suçlarını işledikleri iddiası bulunmaktadır.”
“Her iki soruşturma kapsamında toplam 106 şüpheli hakkında gözaltı kararı bulunmaktadır. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yaptığı açıklamadan da anlaşılacağı üzere soruşturma dosyaları içerisinde MASAK raporları, vergi uzmanı incelemeleri, tanık beyanları ve diğer delillerin mevcut olduğu belirtilmektedir.”
“Yargının başlattığı soruşturma ve davaları Sayın Cumhurbaşkanımızla ilişkilendirmek en hafif tabiriyle hadsizliktir, haddini bilmemektir”
“Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 157. maddesi gereğince soruşturma evresi gizlidir. Bu gizlilik hem adaletin sağlıklı işlemesi hem de hak ihlallerinin önlenmesi, masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı bakımından son derece önemlidir.”
“Başlatılan soruşturmalarla ilgili olarak dosya içeriğine, iddia ve delillere vakıf olmadan değerlendirmelerde bulunmak doğru değildir. Tarafsız ve bağımsız yargının gerçekleştirmekte olduğu soruşturmaları farklı taraflara çekmek, darbe gibi ifadelerle nitelendirmek son derece tehlikeli ve yanlıştır.”
“Diğer yandan sokak çağrıları yaparak soruşturmalar üzerinden dezenformasyon yapmak, kamuoyunu yanıltmaya yönelik söylemlerde bulunmak asla kabul edilemez. Herkes bilmelidir ki hukuk devletinde suç işlendiğine dair bir iddia varsa savunmanın yapılacağı yer sokaklar değil yargı makamlarıdır.”