AYM gazeteci Beyza Kural’ın 2015 yılında polisler tarafından ters kelepçe yapılarak alıkonulmasına ilişkin kişisel başvurusunu karara bağladı. AYM, Kural’ın insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının, ifade özgürlüğünün ve basın özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi.
Anayasa Mahkemesi (AYM), Beyza Kural’ın 6 Kasım 2015’te Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) kuruluş yıldönümü protestolarında öğrencilere yönelik polis müdahalesini takip ederken karşılaştığı ihlallere dair başvurusunu beş yıl sonunda karara bağladı.
Haber takibi sırasında sivil giyimli polislerce engellenip, ters kelepçe takılarak gözaltına alınmaya çalışılan gazeteci Beyza Kural, şikayeti sonucu üç polise yönelik yapılan soruşturmada takipsizlik kararı verilmesi üzerine AYM’ye başvurmuştu.
AYM, oybirliği ile aldığı kararda, kararın yeniden yargılama yapılması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine karar verdi. Ayrıca ihlal tespitiyle giderilemeyecek manevi zararlar için de 15 bin lira maddi tazminat ödenmesine hükmetti.
Polisin “Hiçbir şey eskisi gibi değil” sözü kararda
AYM kararında, ihlal konusu olaya dair Kural’ın kaydettiği görüntülere ilişkin incelemelere de yer verdi. AYM, soruşturma dosyasında ve verilen takipsizlik kararında gazeteciye yönelik fiziksel müdahalenin gerekli olduğuna dair tespit ya da açıklama olmadığına dikkat çekti.
AYM, tek başına kelepçe takılmasının her olayda kötü muamele olarak nitelendirilemeyeceğini ancak şüpheli polislerden birinin gazeteciye yönelik “Sana bir şey söyleyeyim bak, hiçbir şey eskisi gibi değil artık, bunu öğreteceğiz size” ifadesi ile birlikte değerlendirildiğinde “kelepçelemenin, başvurucunun küçük düşürülmesi ve başvurucuya bir nevi ders verilmesi amacıyla kasıtlı olarak vücut bütünlüğüne zarar verecek şekilde gerçekleştirildiği izlenimi oluşturduğunu” belirtti.