vrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Türkiye hakkında verdiği “yaşam hakkı” ve “işkence yasağı” ihlali kararlarını içeren “Batı ve Diğerleri” dava grubunun denetimini sonlandırdı. Karar, Berkin Elvan’ın öldürülmesine ilişkin AİHM kararının da bulunduğu dosyayı kapsıyor. Komite, Türkiye’nin “genel önlemler” kapsamında reformlar yaptığını ve ilerleme kaydettiğini ileri sürdü. Ancak insan hakları örgütleri, kararı “siyasi” ve “cezasızlığı aklayan” bir adım olarak nitelendirdi.
Cezasızlık iddiaları sürerken kapatma kararı
AİHM, yıllardır Türkiye’de güvenlik güçlerinin eylemlerine ilişkin etkisiz soruşturmalar, işkence ve kötü muamele davalarında sistematik ihlaller tespit etmişti. “Batı ve Diğerleri” dava grubu, 1994–2013 yılları arasında polis ve jandarma müdahaleleri sonucu öldürme, işkence ve aşırı güç kullanımı vakalarına ilişkin başvuruları içeriyordu. Bu davalar AİHS’in 2. (yaşam hakkı) ve 3. (işkence yasağı) maddeleri kapsamında değerlendirilmişti.
Bakanlar Komitesi, davaları kapatma gerekçesinde, “devlet görevlilerinin eylemlerine ilişkin soruşturma ve ceza yargılamalarının etkisizliğiyle ilgili uzun süredir devam eden sorunların ele alınması için genel önlemler alındığını” belirtti. Komite ayrıca, Türkiye’nin sunduğu Yargı Reformu Strateji Belgesi’ni ve Anayasa Mahkemesi’nin “cezasızlığa karşı güçlü bir mekanizma” olduğunu vurguladı.
Somut veri yok, iddialar sürüyor
Türkiye’nin 11 Temmuz 2025 tarihli son faaliyet raporunda, “işkenceye sıfır tolerans” politikası ve kolluk kuvvetlerine yönelik eğitim programlarına atıf yapıldı. Ancak raporda bu reformların etkisini gösteren herhangi bir somut veri veya istatistik sunulmadı. Hak örgütleri, özellikle son yıllarda gözaltı sürelerinin keyfi uzatıldığı, avukata erişimin engellendiği ve işkence iddialarının arttığına dikkat çekerek kararın gerçekliği yansıtmadığını savundu.
Berkin Elvan dosyası da gruptaydı
Dava grubuna daha sonra Berkin Elvan’ın ölümüyle ilgili “Elvan/Türkiye” davası da eklenmişti. AİHM, bu dosyada “yaşam hakkı”nın usul yönünden ihlal edildiğine hükmetmiş, etkin soruşturma yapılmadığını tespit etmişti. Buna rağmen Komite, davayı kapatarak Türkiye’nin genel önlemleriyle sorunu giderdiğini kabul etti.
286 öncü karar hâlâ beklemede
Türkiye aleyhine AİHM tarafından verilen ve halen çözüm bekleyen 286 “öncü karar” bulunuyor. Bu kararlar, cezasızlık, yargı bağımsızlığı, kötü muamele ve adil yargılanma hakkı gibi alanlarda yapısal sorunlara işaret ediyor. Avrupa Konseyi’nin bu son kararı, insan hakları hukukçularına göre Türkiye’nin sorumluluğunu hafifleterek, “ihlal kararlarının fiilen etkisizleştirilmesi” anlamına geliyor.
Hak örgütlerinden tepki
Uluslararası insan hakları kuruluşları, Avrupa Konseyi’nin kararının Türkiye’de süregelen polis şiddeti ve cezasızlık sorunlarını görmezden geldiğini belirtti. Kararın, AİHM’in bağlayıcı niteliğine zarar verebileceği ve mağdurlar açısından adalet arayışını zayıflatabileceği vurgulandı.