Ankara Kadın Platformu, 3 kadın siyasetçinin Silopi’de öldürülmesi üzerine bir basın açıklaması yaptı.
Ankara Kadın Platformu, dün akşam biraraya gelerek Yüksel Caddesi'nde bir basın açıklaması yaptı. Paris'te 3 kadın devrimcinin öldürülmesinin yıldönümünde, Silvan'da 3 kadın devrimcinin öldürülmesini protesto etti. Platform adına basın açıklamasını okuyan Hazal Yaşarcan, Platform adına konuşan Hazal Yaşacan, “Bu kadınların bazıları Selamet Yeşilmen gibi kapılarının önünde taranarak öldürüldü, bazıları Dilek gibi, Dilan gibi, Yeliz ve Şirin gibi evlerinde ‘şafak operasyonlarında’ vuruldu.” dedi.
Basın açıklaması ise şöyle:
Çatışmalı süreçten beri 79 kadının devlet eliyle katledildiğini ifade edilen açıklamada Suruç’taki Katliamı ve sonrasında devlet eliyle başlatılan bu çatışmalı süreçte 79 kadın polis ve asker tarafından katledildi. Bu kadınların bazıları Selamet Yeşilmen gibi kapılarının önünde taranarak öldürüldü, bazıları Dilek gibi, Dilan gibi, Yeliz ve Şirin gibi evlerinde ‘şafak operasyonlarında’ vuruldu. Bazıları çocuklarını hastaneye yetiştirmek için beyaz bayrakla çıktıkları sokaklarda, bazıları ise evlerini, yaşadıkları mahalleleri terk etmemek için dirençlerinde, ısrarlarında katledildi. Taybet İnan’ın cenazesini çocukları 7 gün sokaktan alamadılar. Devlet izin vermedi. Tanığız.
Ve şimdi 3 kadın arkadaşımız, Pakize, Sêvê ve Fatma, Paris Katliamı’nın yıldönümüne denk gelen bir zamanda, Hacı Birlik gibi yaralıyken infaz edildiler. Acımız, üzüntümüz artık kelimelerin anlatmaya yetemeyeceği kadar büyük. Hiçbir hukukun geçerli olmadığı bu savaşta kadınlar, çocuklar ve mücadele içerisinde olan, direnen kadınlar hedef alınıyor. Ve tüm dünya ve Türkiye’nin geri kalanı tıpkı Nazilerin Yahudilere uyguladığı soykırımı, Bosna’da Müslümanlara yapılanları, Filistin’de İsrail’in yaptıklarını ve Suriye Savaşı’nı izlediği gibi izlemeye devam ediyor. Tıpkı dün olduğu gibi bugün de susmak ve duyarsız kalmak onaylamak anlamına gelmektedir. Her şeye rağmen barış ve eşitlikte ısrar dışında her yol acılarımızı derinleştirecektir. Daha kaç insan öldürülecek? Biz kadınlar silahlar sussun; acil olarak diyalog ve müzakere süreci başlasın istiyoruz. Yoksa kiminle, nasıl barışı konuşacağız? Yasımızı, isyanımızı, yer yer çaresizliğimizi ama en çok barışta ısrarımızı tekrarlamak için hep beraberiz! Üzüntümüzü ve isyanımızı tek başımıza değil, birlikte yaşamak için, birlikte büyütmek için… Katledilsek de her SS subayının karşısına birer Mala olarak çıkacağımızı bildirmek için… Duymayanlara, haberi olmayanlara, haberi olup da ne yapacağını bilemeyenlere isyanımızın, barış ısrarımızın sesini duyurmak için sokaktayız! Pakize, Sêvê, Fatma'yı unutmayacağımızı, unutturmayacağımızı ve mücadelelerini kadınlar olarak yaşatacağımızı haykırıyoruz.