İstanbul’da Alevi örgütleri, HTŞ öncülüğündeki cihatçı grupların Alevilere dönük katliamlarını kınamak için Şişli’de bulunan Suriye Başkonsolosluğu önünde yapacağı eylem öncesinde Başkonsolosluğa giden yollar polisler tarafından kapatıldı.
“Marjinal gruplar diyerek eylem yasaklanmıştı”
Şişli Kaymakamlığı’nın 8 Mart’ı 9 Mart’a bağlayan gece “Çeşitli marjinal grupların, sosyal medya mecralarında organize olarak Şişli ilçesinde izinsiz gösteri düzenleyeceğine dair hazırlık yaptığı tespit edilmiştir” diyerek yaptığı açıklamada Şişli’de her türlü toplantı, gösteri ve basın açıklaması üç günlüğüne yasaklandı. Kaymakamlığın yasağı üzerine İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Başkonsolosluk’a giden yolları kapatarak girişlere izin vermedi. Polisin başkonsolosluğa giden yolları kapatması üzerine eylem Maçka Demokrasi Parkı’nın önünde yapıldı.
Çok sayıda Alevi örgütleri ve siyasi parti temsilcisinin yanı sıra çok sayıda yurttaşın destek verdiği eylemde, “Katil Culani, işbirlikçi AKP”, “Aleviler vardır, Alevilik haktır” sloganları atıldı.
Basın açıklamasını Alevi örgütleri adına Sevim Yalıncakoğlu okudu. Suriye’deki katliamın görmezden gelindiğini söyleyen Yalıncakoğlu, şu açıklamayı yaptı:
Suriye’de, 8 Aralık 2024’de gerçekleşen yönetim değişikliğinden sonra, Alevilere yönelik sistematik ve bilinçli bir katliam sürüyor!
8 Aralık’tan bu yana, İdlib, Humus, Hama ve Lazkiye kırsalında Alevi köyleri kuşatma altında, halk ölüm tehdidiyle yüz yüze. Camilerden yapılan anonslarla özellikle Alevi halkı hedef gösterilirken, saldırılar doruk noktasına ulaşmış durumdadır. Kaçırılan kadınlar tecavüz tehdidiyle sindirilmekte, gençler işkence edilerek kaybedilmekte, köyler yakılıp yıkılmakta ve faili meçhul cinayetler sıradanlık kazanmıştır.
Bu bir soykırımdır! Bu zulmün failleri bellidir! Buradan yüksek sesle haykırıyoruz! Geçici hükümet, onun lideri Colani ve Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) başta olmak üzere El Kaide bağlantılı cihatçı çeteler, yıllardır Alevilere, Hristiyanlara ve farklı inanç gruplarına yönelik katliamlar düzenlemektedir. Suriye’de kurulan geçici hükümet, onun sözde lideri Colani ve bu çeteler, Batılı emperyalist güçlerin desteğiyle büyütülmüş, silahlandırılmış ve eğitilmiştir.
Bugün Suriye’de, Alevi köylerinde, sadece bu çetelerin eli kanlı militanları değil, onları besleyen, onlara lojistik sağlayan, siyasi zemin açan tüm devletler de sorumludur.
Soruyoruz buradan; Türkiye, bu katliamların neresinde? Basının Colini’yi “istikrar figürü” olarak sunması gerçeği çarpıtmaktan başka bir şey değildir. Başından beri Türkiye ve emperyalist güçlerin bölgedeki işbirlikçilerinin desteklediği HTŞ iktidarı, katil HTŞ ve işbirlikçi AKP desteğiyle, bu katliamların faillerine göz yummaktadır. HTŞ ve benzeri örgütler, yıllarca Türkiye sınırlarından serbestçe geçiş yapmıştır.
Suriye’deki “güvenli bölge” politikaları, “Esad artıkları söylemleri” aslında Alevileri ve diğer azınlıkları hedef alan bir etnik temizlik planıdır. Bölgedeki askeri ve istihbari unsurlar, bu çetelerin hareketlerini desteklemekte, Suriye’nin parçalanmasını derinleştirmektedir.
Medya ve uluslararası kurumlar, bu katliamları görmezden geliyor, emperyalist propaganda makinesiyle gerçeği çarpıtıyorlar. Alevi halkının yaşadığı zulümden bahsedenler ya susturuluyor ya da kara propagandayla itibarsızlaştırılıyor.
“Culani’yi destekleyenler, katliamın sorumlusudur”
Körfez ülkeleri ve Batılı devletler, Petrol ve doğal gaz hesapları uğruna radikal çetelere finansman sağladılar, onları “özgürlük savaşçısı” olarak sundular. Bugün bile, bu katil sürülerini “ılımlı muhalif” gibi göstermeye devam ediyorlar.
Haykırıyoruz! Colani ve yönetimi ve onları destekleyenleyen bu katliamların doğrudan sorumlusudur.
Aleviler Susmayacak! Buradan herkese çağrımız! Yaşanan bu zulmü herhangi bir nedenle onaylamayın. Şiddeti ve masum insanların ölümlerini görmezden gelmeyin! Katledilen insanların sesi olun!
Colani’yi meşrulaştırmayın! Onu “ barış elçisi” gibi göstermek zulmü aklamak ve onaylamaktır. Zulme sessiz kalan dilsiz şeytandır. Bizler, tarih boyunca zulme karşı direnen bir halkız Bugün Suriye’de yaşananlar, bir “iç savaş” değil, Alevilere yönelik açık bir soykırım girişimidir. Kimse bu gerçeği çarpıtamaz!
Buradan bir kez daha sesleniyoruz: Bu katliamın faillerini saklamayın, isimlerini açıkça dile getirin! Saldırıları gerçekleştiren çeteleri aklamayın, meşrulaştırmayın! Bu kanlı planları yürüten hükümetler, istihbarat servisleri ve medya organları hesap vermelidir. Uluslararası kamuoyunu, insan hakları örgütlerini, vicdan sahibi herkesi Suriye’deki Alevi soykırımına karşı harekete geçmeye çağırıyoruz!
Susarsak, bu vahşetin suç ortağı oluruz! Bu zulme karşı susmayacağız, boyun eğmeyeceğiz! İnancımızın, kimliğimizin, insanlık değerlerinin yanında durmaya devam edeceğiz. Zalimin karşısında, mazlumun yanında; Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız!
Ne olmuştu?
Suriye’nin kıyı kesimi olan Lazkiye ve Tartus çevresinde HTŞ öncülüğündeki cihatçı grupların Alevilere yönelik katliamı sürüyor. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin son bildirimine göre bölgede yaşanan çatışmalarda 745’i sivil en az 1018 kişi yaşamını yitirdi. Yaşamını yitirenlerin 125’i yeni yönetime bağlı güvenlik güçleri, 148’i ise eski ordu unsurları.
İstanbul, Adana, Hatay’da Aleviler sokağa çıkmıştı
8 Mart’ta Adana ve Samandağ’da Alevi örgütleri katliama karşı sokaktaydı.
Samandağ Alevi Değerleri Derneği, Samandağ Cemevi Derneği, Hatay Alevi Kültür Merkezi ve Cemevi Derneği, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve Samandağ Kalkındırma Derneği’nin çağrısıyla Samandağ Abdullah Cömert Meydanı’nda yapılan eylemde Suriye’de bir insanlık suçu işlendiğine dikkat çekildi, Birleşmiş Milletler’e, insan hakları örgütlerine seslenen Aleviler, katliama müdahale etmeleri gerektiğini ifade etti.
Adana’da ise Adana Alevi Platformu ve Adana Emek ve Demokrasi Platformu’nun çağrısıyla Selman-ı Pak Kültür Merkezi önünde eylem yapıldı. Suriye’deki katliamların, sadece Alevilere değil, tüm inançlara ve halklara karşı yapıldığı vurguladı.
(Pirha)