2022 yılı 2021 yılı gibi “AKP ve MHP oylarıyla” reddedilen önergelerle başladı. AKP ve MHP, muhalefetin verdiği her önergeyi reddetmeyi gelenek haline getirdi. Öyle ki verdikleri önerge muhalefet tarafından desteklenince, kendi verdikleri önergeyi reddetme gafletine düştüler.
Dikkat çeken bir diğer nokta da, AKP ve MHP’nin insana ve insan yaşamına dair her şeyi reddediyor olmaları. Öyle ki, AKP ve MHP adeta insana düşman.
Deprem hattı üzerinde olan Türkiye’de, son 17 yılda depremle ilgili verilen 58 araştırma önergesi AKP tarafından reddedildi.
Maden kazaları ve ölümleri, Diyarbakır, Ankara ve Suruç Saldırıları, Atatürk Havalimanı saldırısı, Gaziantep’te IŞİD’in faaliyetleri, Manisa’da askerlerin zehirlenmesi, Kobane Olayları, siyasilerin ‘vergi cennetleri’ndeki varlıkları, ‘Man Adası’ Belgeleri, FETÖ’nün siyasi ayağı, Çorlu tren kazası, sentetik uyuşturucular, Çiftlik Bank Vurgunu, Çocuk istismarlarının önlenmesi, faiz Lobisi, Bireysel silahlanma, IŞİD’in Türkiye’deki faaliyetleri, kadına şiddet suçlarında indirim yapılmaması ve cezaların arttırılması, sağlıkta şiddeti önleme yasası gibi önergeler AKP ve MHP oylarıyla reddedilen önerge ve kanun tekliflerinden bazıları.
2021 yılı içinde AKP ve MHP oylarıyla reddedilen bazı önerge ve kanun teklifleri;
AKP ve MHP 15 Temmuz’un siyasi bağlantılarının ve kaybolan silahların araştırılmasını istemiyor
AKP’ye karşı düzenlenen 15 Temmuz darbe girişiminin siyasi bağlantılarının araştırılması için muhalefet partilerinin son iki yılda verdiği en az 13 önergenin tamamı AKP ve MHP engeline takıldı.
Daha önceki yıllarda olduğu gibi 2021 yılında da 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında kaybolan silahlarla ilgili araştırma önergeleri de AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında hem iktidara yakın sivil halkın silahlandırıldığı, hem de organize bir şekilde SADAT ve Osmanlı Ocakları gibi doğrudan özel harp amacıyla kurulan şirket ve dernekler vasıtasıyla, olası bir iktidar karşıtı halk hareketinin bastırılması maksadıyla, geniş kitlelerin silahlandırıldığı iddiasının araştırılması amacıyla HDP tarafından TBMM Başkanlığına sunulan Meclis Araştırma önergesi AKP-MHP oylarıyla reddedildi.
Aynı yıl içinde İYİ Parti tarafından kayıp silahların akıbetinin araştırılması talebiyle verilen Meclis araştırma önergesi, AKP ve MHP oylarıyla reddedilirken görüşmeler sırasında CHP Grubu adına söz alan Murat Bakan, İçişleri Bakanlığı’nın kayıp silahlarla ilgili paylaştığı verilere dikkat çekti. Silahların yoğun olarak Gezi Parkı olayları ve 15 Temmuz darbe girişi döneminde kaybolduğunu vurgulayan Bakan, “Darbe girişiminin olduğu dönem, 90 bin silahlık bir artış görünüyor. Ordu mevcutları 80 binden başlar. Düşünün silah sayısını, bir orduyu artı bir tugayı donatabilecek miktarda silahtan bahsediyoruz. Kafalarımızda soru işaretleri var. Bu silahlar nerede? Bu silahlar mesela SADAT’a verilmiş olabilir mi? Bu sorular da kafamızda dolaşıyor” dedi.
AKP ve MHP kadına yönelik şiddetin önlenmesine yönelik önergeleri reddediyor
Hemen her gün en az üç kadının öldürüldüğü, şiddete uğradığı Türkiye’de kadına karşı şiddetle mücadele amacıyla hazırlanan İstanbul Sözleşmesi’nin, Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile feshedilmesi ve 1 Temmuz itibariyle Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden resmen çekilmesi tepkilere neden oldu. Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesini siyasi bir hata olarak gören kadınlar çeşitli protesto gösterileri düzenlediler.
Muhalefet tarafından kadına yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla Meclis’e sunulan öneriler de diğer önerilerde olduğu gibi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.
Muhalefetin “kadın cinayetleri araştırılsın, komisyonlar kuralım” konusunda verdiği araştırma önergelerini yıllardır reddeden AKP, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından verilen talimat üzerine meclise araştırma önergesi verdi.
19 yıldır iktidarda olan AKP tarafından reddedilen son yıllardaki kadın cinayetlerine ilişkin önergelerin bazıları ise şöyle:
2017’nin Mart ayında CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “kadına karşı şiddet ve kadın cinayetlerinin önlenmesi”ne ilişkin verdiği yasa teklifi meclise sunuldu. Tanrıkulu’nun ceza yasasında ve ceza infaz yasasında 11 maddeye “kadına karşı toplumsal cinayete ve şiddete dayalı” cümlesinin eklenmesine dair sunduğu teklif hükümetçe reddedildi.
2019 yılında HDP’nin kadınlara yapılan her türlü şiddetin araştırması talebiyle verdiği araştırma önergesi Meclis Genel Kurulu’nda AKP-MHP oylarıyla reddedildi.
Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınmasına dair HDP’nin 24 Kasım 2020’de TBMM gündemine sunduğu görüşme talebi AKP’li ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
26 Kasım 2020’de CHP’nin kadına karşı şiddetin önlenmesi amacıyla araştırma komisyonu kurulmasına yönelik teklifi AKP ve MHP’nin oyları ile reddedildi.
Aralık 2020’de Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nde Mersin Barosu’nun 10 aydır komisyonda bekleyen kadına yönelik şiddet ve çocuk hakları mücadelesi işbirliği protokolü AKP ve MHP’li meclis üyelerinin oylarıyla reddedildi.
26 Ocak 2021’de HDP’nin kadına yönelik şiddete ve kadın cinayetlerine ilişkin acil önlemler alınması amacıyla Meclis’te genel görüşme yapılması talebi AKP-MHP oylarıyla reddedildi.
27 Ocak 2021’de TBMM Genel Kurulu’nda CHP’li Utku Çakırözer tarafından kadına yönelik şiddet suçlarında, arabuluculuk ve uzlaştırma da dahil olmak üzere hiçbir uyuşmazlıkta çözüm yoluna gidilmemesi için verilen kanun teklifi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.
AKP ve MHP, emeklilik hakkını “bütçeye yük” olarak görüyor
Mevcut hükümetin “bütçeye yük” olarak gördüğü için emeklilik haklarını yaşa takılması nedeniyle kullanamayanların taleplerini içeren önergeler de AKP ve MHP oylarıyla reddedilen önergelerden.
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Garo Paylan, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 2022 bütçe görüşmelerinde Anayasal hak olan emeklilik hakkının kullanılması tüm EYT’lilerin emekli olmaları için verdiği önerge ikinci kez AKP-MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
HDP, 5 Kasım’da gerçekleşen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçe görüşmelerinde de EYT’lilerin emekli olmaları için önerge sunmuş, sunulan önergeye yine AKP ve MHP’li milletvekilleri ret oyu verilmişti.
CHP’nin “Emeklilikte Yaşa Takılanların (EYT) sorunlarının araştırılması ve bu sorunlara çözümler bulunması” amacıyla verdiği önerge de AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. CHP, 14 Ocak 2021’de Türkiye’nin tüm illerinde ‘Emeklilikte yaşa takılanlar lütuf değil, kazanılmış hakkını istiyor, oyalama artık’ sloganıyla, meydanlarda basın açıklaması düzenledi.
AKP ve MHP, yolsuzlukların araştırılmasını engelliyor
HDP’nin, seçilmiş olan 48 HDP’li belediyeye kayyum atanmasının ardından, atanan belediyelerde Sayıştay raporlarına da yansıyan yolsuzluk iddialarının araştırılması önergesi, AKP ve MHP’nin oylarıyla reddedildi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki (İBB) 25 yıllık AKP dönemini inceleyen İBB Teftiş Kurulu, milyonlarca liralık kamu zararına sebep olan usulsüzlükler ve yolsuzluklar tespit etti. Yolsuzlukların pek çoğunda ise Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) ismine rastlandığı görüldü. CHP’nin İBB Meclisi’nde, AKP dönemindeki usulsüzlüğü araştırma önergesi de AKP tarafından reddedildi.
AKP ve MHP yanan orman alanlarını imara açtı
2021 yılında, 299 orman yandı. Bu yangınlarda 8 kişi hayatını kaybetti, yüzbinlerce hektar orman ve yerleşim yeri küle döndü ve binlerce hayvan can verdi.
2022 bütçe görüşmelerinde Tarım ve Orman Bakanlığı’na yangın söndürme ile ilgili ödenek ayrılmamasını eleştiren 23 CHP milletvekilinin imzası ile verilen Manavgat Orman Yangınının sebepleri ve ihmallerin araştırılmasına dair CHP Grup Önerisi, TBMM Genel Kurulu’nda AKP ve MHP’nin oyları ile reddedildi.
HDP, yeterli sayıda yangın söndürme uçağı alınabilmesi için Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesinin 2 Milyar TL artırılmasına ilişkin Plan ve Bütçe Komisyonu’na sunduğu önerge, AKP-MHP oylarıyla reddedildi.
Yangınların ardından ormanlık alanların imara açılacağı yönündeki iddiaları, başta AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere tüm ilgililer yalanlamıştı. Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelikle iddiaların doğru olduğu ortaya çıktı. Orman kanunu kapsamında, ormanlık alanlarda yapılaşma yönetmeliği değişti ve yanan orman alanları imara açıldı.
AKP ve MHP, engelli bireylerin sorunlarının çözümünü reddetti
1 Temmuz 2005’te yürürlüğe giren ve “engelli bireyler, toplumun diğer bireylerine eşitlendirilecektir” hükmü taşıyan Engelliler Kanunu’na rağmen, günümüzde yapılanların son derece yetersiz kaldığı, engelli bireylerin yaşamlarını kolaylaştıracak girişimlerin hayata geçirilmediği, engelli bireylerin evlere hapsedildiği duruma dikkat çeken İYİ Parti Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu’nun, “Engelli bireylerin tüm alanlarda yaşadığı sorunların araştırılması ve bunların gereğinin yerine getirilmesi için” sunduğu araştırma önergesi AK Parti ve MHP milletvekillerinin oyları ile reddedildi.
Kabukcuoğlu, “Engelliler, toplumsal hayata katılma konusunda çeşitli problemlerle karşılaşmaktadır. Son yıllarda engellilerin toplumsal hayattan dışlanmalarının önlenmesine yönelik çeşitli politikalar geliştirilmekle birlikte yetersizdir. Hükûmet, yaptığı cüzi maddi yardımlarla engellileri susturmaya çalışmaktadır.” dedi.
AKP, CHP’nin önergesini reddetti, kendisi aynı konuda önerge verdi
Marmara Denizi’nde yaşanan ve ekolojik sorun haline dönüşen, denizde yaşamı öldüren müsilaj sorunu için CHP’nin verdiği önerge de AKP-MHP oylarıyla reddedildi.
CHP’nin verdiği önergeyi reddeden AKP, reddettiği önergeden bir hafta sonra aynı konuyla ilgili kendisi bir önerge verdi. AKP, Marmara Denizi başta olmak üzere denizlerdeki müsilaj (deniz salyası) sorununun nedenlerinin tespit edilmesi ve çözüm önerilerinin belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırması Komisyonu kurulmasını için TBMM Başkanlığına önerge sundu.
AKP ve MHP, SADAT’ın araştırılmasını istemedi
HDP, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in iddiaları ile El Nusra’ya silah gönderdiği yönünde gündeme gelen SADAT’ın araştırılması ve faaliyetlerine ilişkin incelemelerin yapılması için Meclis araştırması istedi. HDP, verdiği önergenin gerekçesinde, SADAT’ın kurucusu ve yöneticisi Tanrıverdi’nin, “Mehdi gelecek. Ortamı buna göre hazırlamalıyız” sözlerine yer verirken, iktidarın SADAT’la ilgili iddialara sessiz kalmasını gündeme getirdi. Gerekçede şu iddialar yer aldı; “SADAT’ın Tokat ve Konya başta olmak üzere birçok bölgede silahlı eğitim kampları olduğunun basına yansımasına rağmen, yetkililer ve iktidar tarafından konu ile ilgili herhangi bir açıklama yapılmamıştır. Ayrıca şirket ile ilgili olarak muhalefet partilerine mensup milletvekillerinin verdikleri soru önergeleri de maalesef yanıtsız bırakılmıştır. Ayrıca SADAT’ın kurucusu ve yöneticisi olan Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi’nin daha önce Cumhurbaşkanı Başdanışmanlığı yapmış olması da kamuoyunu endişelendiren faktörlerden biri olmuştur. Son olarak, ‘Türkmenlere gönderilen silah ve mühimmat SADAT üzerinden El Nusra’ya gitti’ iddiaları gündeme gelmiştir. Bu haber ve beyanların, yaşanan fiili durumlar da göz önüne alınarak, araştırılması elzem hale gelmiştir.”
Resmi sitelerinde “Suikast tekniği” ve “gayri nizami harp” üzerine hizmet sunduklarını belirten kamuoyunda SADAT olarak bilinen, Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş ile ilgili araştırma önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.
AKP ve MHP, belediyelerdeki insan kaçakçılığı “araştırılmasın” dedi!
Türkiye kamuoyunda ilk olarak Malatya Yeşilyurt belediyesinin hizmet pasaportu ile 43 kişiyi Almanya’ya göndermesi ve bu kişilerin Türkiye’ye dönmemesiyle ortaya çıkan, hizmet pasaportu adı altında Gri pasaportla yapılan insan kaçakçılığının araştırılmasını isteyen CHP’nin önergesi, AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, CHP’nin Meclis’e taşıdığı yurt dışına gönderilen ve geri dönmedikleri ortaya çıkan olayın araştırılmasına yönelik teklifin AKP ve MHP oylarıyla reddedildiğini duyurduğu açıklamasında “AKP sayesinde dünya ilk kez yeni bir insan kaçırma yöntemiyle tanıştı! Belediye eliyle devletin resmi GRİ pasaportu kullanılarak yol masrafı, vize ücreti olmadan Almanya’ya insan kaçırdılar. Ülkenin dört bir yanına yayılmış, organize bir suçun Meclis tarafından araştırılması yine engellendi” dedi.
AKP ve MHP yolsuzluk iddiasını kapattı
Ruhsar Pekcan’ın Ticaret Bakanı olduğu dönemde, kendi bakanlığına aile şirketi üzerinden piyasadan daha pahalıya dezenfektan sattığı, nüfuzunu kullanarak başka kamu kurum ve kuruluşlarına da kendi firmasının ürününü satmaya çalıştığına ilişkin iddiaları ile ilgili olarak TBMM’de araştırma komisyonu kurulmasını isteyen CHP’nin önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.
Resmi Gazete’de 13 Mayıs 2020’de yayımlanan 2533 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla, Pekcan’ın firmasının “açıkça kayırıldığı” ifade edilen önergede, “2016 yılında ‘Cumhurbaşkanının eşinin adını vererek gümrükten vergisiz mal geçirmek istediği’ yönünde ihbar edilen Pekcan, 2020 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararıyla, şirketinin dezenfektan ürününün nano gümüş değer aralığına uygun bir koda kavuşturularak, piyasadaki benzer ürünleri üreten veya ihraç etmek isteyenlere karşı üstünlük sağladığı iddiaları bulunmaktadır. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı aynı firmaya 1 milyon 443 bin 998 liralık yatırım desteği vermiştir. Bu desteğin sektörde haksız rekabete yol açıp açmadığı araştırılmalıdır” ifadelerine yer verilmişti.
Sosyal medya hesabından açıklama yapan CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, araştırma önergesinin AKP ve MHP’nin oylarıyla reddedildiğini açıkladı. Tanal paylaşımında “Eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın nüfuzunu kullanarak başka kamu kurumu ve kuruluşlarına da kendi firmasının ürünü satmaya çalıştığına ilişkin araştırma önergesi, Akparti ve MHP oyları ile reddedildi. Yolsuzluk iddiası kapatıldı. Aslında yüce divanlık olay… Tarihe geçti…” ifadesini kullandı.
AKP ve MHP, yoksul ailelere yardım yapılması için verilen kanun teklifini reddetti
CHP İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan, hazırladığı kanun teklifi ile ilgili Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada özellikle pandemi sürecinde yaşanan büyük yoksulluğun altını çizerek şunları söyledi:
“Çocuklar aç, çocuklar yoksul, çocuklar bir dünya savaşının yıkımını yaşar gibi salgın döneminde ihmal edilmiş bir dünyanın içerisinde yaşıyorlar ülkemizde. Bu kanun teklifi bu amaçla verilmiş bir kanun teklifidir. Arzu ediyorum ki siz de vicdanınızla dinleyin, bu kanun teklifini reddetmeyin, reddedecekseniz de çıkın burada ‘Aslında içeriği doğruydu, bir haftaya kadar biz getireceğiz.’ deyin, biz destekleyelim, siz geçirin.”
Marketlerde bebek mamalarına takılan alarmları hatırlatan Aydoğan şöyle devam etti:
“Mesela, son bir yıl içerisinde market raflarında alarmlar oluşmaya başladı, çocuk mamalarında alarm, çocuk bezlerinde alarm, çocukların zorunlu ihtiyaçlarıyla alakalı alarm; benim vicdanım çok sızlıyor biliyor musunuz, gördüğümde gözlerim doluyor, bunu burada laf olsun diye söylemiyorum, biliyorum ki siz de aynı duyguları yaşıyorsunuz. O zaman -yasama hakkı bu Meclis’tedir- eğer sizin de vicdanınız sızlıyor ise buna çözümü burada üretmemiz gerekir. Bu yasa teklifi ondan dolayı geldi, ya kabul edin ya benzerini getirin -tekrar ediyorum- biz bunu geçirelim.”
Teklif, “Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Teşvik Kanunu”nun 2’nci maddesine bir ek yaparak her türlü acil durum, afet ve salgın hastalık döneminde fakir, muhtaç durumda bulunan insanların 0-6 yaş grubu çocuklarının temel ihtiyaçlarının karşılanmasının fon kurulu ile sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarıyla belirlenecek kriterler ve süreler içerisinde karşılanmasını istiyor.
CHP’nin 0-6 yaş grubu çocuğu olan yoksul ailelere yardım yapılması için verdiği kanun teklifi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.
Suç örgütleri araştırılsın talebi, AKP ve MHP oylarıyla reddedildi
HDP, organize suç örgütü liderliğinden hüküm giymiş isimlerden Sedat Peker’in sosyal medya üzerinden ortaya attığı ve gündem yaratan iddiaların araştırılması, hakikatlerin açığa çıkarılması, ilgili suçlar ve bu suçlara karışan kişilere dair idari soruşturmaların önünün açılması için bir Araştırma Komisyonu kurulmasını talep etti.
HDP’den TBMM Başkanlığı’na sunulan talepte şu ifadeler yer aldı:
* Organize suç örgütü mensubu bir kişi tarafından, sosyal medya üzerinden ortaya atılan iddialar sonucunda, bazı eski kamu görevlilerinin, halen görevde olan şahısların, kamuoyunca bilinen bazı kişilerin suça karıştıkları, kişi kayırma, rüşvet, uyuşturucu ticareti ve cinayet gibi çok önemli suçlamalarla karşı karşıya kaldıkları kamuoyunda ve basında yer almıştır.
* Söz konusu iddiaların araştırılması, hakikatlerin açığa çıkarılması, ilgili suçlar ve bu suçlara karışan kişilere dair idari soruşturmaların önünün açılması ve bu konuda kamuoyunu tatmin edici bir sürecin işletilmesi için bir Araştırma Komisyonu kurulmasını talep ederiz.
Araştırma Komisyonu kurulması talebinin gerekçe kısmında şu ifadeler kullanıldı:
* Bu ve benzeri son derece vahim iddialar sıralamakla bitecek gibi değildir. Bütün bu iddiaların karşısında ise yargı organları henüz herhangi bir işlem yapmamıştır. Ortaya atılan iddiaların neredeyse tamamı toplumun tümünü ilgilendirmektedir. TBMM, halktan aldığı yetkiye dayanarak, daha önce Susurluk Kazası döneminde de yapıldığı gibi, söz konusu iddiaları araştırmak, siyaset-bürokrasi-mafya arasındaki kirli ilişkileri açığa çıkarmak; söz konusu suçları ve bu suçlara karışan kamu görevlilerini ortaya çıkaracak araştırma ve incelemeleri yapmak yükümlülüğü ile karşı karşıyadır. Bu amaçla TBMM bünyesinde bir araştırma komisyonu kurulması elzemdir.
HDP’nin TBMM Başkanlığı’na sunduğu organize suç örgütü liderliğinden hüküm giymiş Sedat Peker’in iddialarının araştırılması için Komisyon kurulması talebi, AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.
CHP ve İYİ Parti’nin, “suç örgütlerinin devletle ilişkilerinin boyutlarının” araştırılması için verdiği önergeler de AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.
Ergene Nehri’ndeki kirliliğin araştırılması önergesi AKP-MHP oylarıyla reddedildi
Sanayi atıkları, tarım zehri, gübreleme ve evsel atıkların karıştığı ve halk sağlığı sorunu haline gelen Ergene Nehri için CHP tarafından verilen önerge AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.
Grubu adına konuşan TBMM Çevre Komisyonu Üyesi ve CHP Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu, “Sanayi atıklarının yanında zirai ilaçlama, gübreleme ve evsel atıkların da karıştığı Ergene Nehri artık halk sağlığı ve gıda güvenliği sorunu hâline gelmiştir. Yirmi yıllık AKP hükûmetlerinin 8 çevre bakanının temizlemeyi başaramadığı, Trakya’nın hayat damarları olan Ergene Nehri’ne neden hâlâ zehir akmaya devam ediyor? Ergene’ye zehir akmaya devam ediyor, balık adamlar dahi giremiyor, bölgede kanser vakaları rekor düzeyde arttı. Ergene’den akan kara sular, AKP’nin yüzünün karası, sekiz bakanın da aynı zamanda yüzünün karasıdır; bunu da unutmayın. Yeni bir anlayışı yaşama geçirmek zorundayız. Artık kirleneni temizlemek yerine, kirletmemeyi hedef almalıyız, yıkılanı yapmak yerine, yıkılmayanı yapmayı başarmak zorundayız. Yaşadığımız salgın bir kez daha göstermiştir ki, bir karış temiz toprağın, bir yudum temiz suyun, bir nefesin kıymeti inanın parayla ölçülmüyor. Varlıklarımızı, vatanın her bir karış toprağını, suyunu, havasını olağanüstü çabayla koruyup gelecek nesillere, yani doğmamış torunlarımıza tertemiz bir miras bırakmak zorundayız” dedi.
“Yurt çıkmayan öğrencilere burs verilsin” önerisi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi
Kira ve yurt bedellerinin artması nedeniyle mağdur olan öğrencilerin barınma sorunlarının çözümüne yönelik önerge de AKP ve MHP tarafından reddedildi.
Önergede, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu’na yurt tahsisi yapılamayan öğrencilere her yıl belirlenen aylık net asgari ücret tutarının yarısına kadar her ay karşılıksız olarak burs verilmesi istendi. Bursun konutlarını yükseköğrenim gören öğrencilere kiralayanların banka hesaplarına Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından aktarılması istendi.
CHP’nin yurt çıkmayan öğrencilere asgari ücretin yarısı kadar burs verilmesi için bir madde eklenmesini önerisi AKP ve MHP’nin engeline takıldı.
CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, önergenin AKP ve MHP oylarıyla reddedildiğini sosyal medya hesabından duyurdu. Özkan, paylaşımında “AKP ve MHP öğrencileri sokakta bırakmaya kararlı. Yurt çıkmayan öğrencilere asgari ücretin yarısı kadar burs verilsin dedik. AKP ve MHP reddetti. (Kira kontratını kanıtlamak şartıyla)” ifadelerini kullandı.
10 Ekim katliamının araştırılması önergesi AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildi
DİSK, KESK, Türk Tabipleri Birliği, TMMOB, HDP ve pek çok sivil toplum örgütünün katılımıyla 10 Ekim 2015’te düzenlenen Barış Mitingi’nde patlatılan iki bomba sonucunda 107 kişi hayatını kaybetti, 500’ün üzerinde kişi de yaralandı.
HDP tarafından 10 Ekim katliamının tüm boyutlarıyla araştırılması amacıyla verdiği Meclis araştırma önergesi AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildi.
Genel Kurul’da önergeye dair söz alan HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, 10 Ekim Ankara gar katliamının ‘göz göre göre geldiğini ve IŞİD üyelerinin Ankara’ya gelmesine göz yumulduğunu’ anlattı. Kerestecioğlu, “Beş yıldır süren davada kamu görevlilerinin bir dizi ihmali olduğu da ortaya çıktı. Bombacıları taşıyan Yakup Şahin’i patlayıcı hazırlığında kullanılan ham madde aldığı için 30 Eylül’de Nizip Emniyeti takibe aldı, Antep Emniyetini uyardı, Antep Emniyeti hiçbir şey yapmadı. IŞİD katliamlarını örgütleyen fail Nusret Yılmaz iki defa Gürcistan’a geçmek istedi, kırmızı bültenle arandığı için Gürcistan kabul etmedi, Yılmaz şu anda belki de elini kollunu sallayarak aramızda dolaşıyor. Katliam öncesi mülkiye müfettişleri ‘Saldırı gerçekleşebilir’ diye rapor hazırladılar, Terörle Mücadele bu konuda hiçbir şey yapmadı. Bakın, daha çok yeni, Irak Başbakanı Mustafa el Kazımi ve Fransız haber ajansı AFP, ABD tarafından aranan ve IŞİD’in mali sorumlusu olduğu belirtilen Sami Casim’in düzenlenen gizli operasyonla Türkiye’de ele geçirildiğini duyurdu. Yine, eş zamanlı olarak, Avrupa Birliğinin AB istihbarat birimi EUINTCEN’in AB en üst düzey karar mekanizmalarına gönderdiği ‘çok gizli’ ibareli ‘Ankara Bombalaması’ başlığını taşıyan ve iktidarın sorumluluğuna işaret eden bir belgenin ortaya çıktığı iddia ediliyor. Türkiye’den bu konularla ilgili şu ana kadar hiçbir açıklama yapılmadı. Açıkçası, 10 Ekim’de ölmediğimiz ve yaşadığımız için hâlâ hesap soruyorlar; yaşadığımız ve hafızamız olduğu için, hatırlattığımız ve gerçekleri ortaya çıkarmaya devam ettiğimiz için hesap soruyorlar.”
Önerge görüşmeleri sırasında CHP adına söz alan Ankara Milletvekili Murat Emir de katliamda vefat edenleri anarak, söze başladı. 10 Ekim katliamıyla yüzleşilmediğini vurgulayan Emir, “Çünkü yüzleşmek için, yaralarımızı sarmak için adalet talep etmek zorundayız ve adaleti tesis etmek zorundayız. Oysa yargılama sürecine baktığımızda dosyada delillerin doğru dürüst araştırılmadığı, eksik dosyayla yargılamanın yapıldığı ve gerçek suçluların araştırılmadığı, görünür suçluların yargılandığı bir yargılama sürecine tanık olduk dolayısıyla da hepimizin yarası hâlâ kanıyor arkadaşlar. O zamanı kısaca anımsayalım: 7 Haziran seçimlerine giderken yine bugünkü gibi Cumhurbaşkanı tehdit etmişti. ‘400 vekil verin bu iş huzurla çözülsün’ demişti. 400 vekili alamadığınız gibi Parlamento çoğunluğunu da kaybettiniz. İktidar olamayınca da gizli eller devreye girdi ve Türkiye’yi âdeta kan gölüne döndürdü. Suruç, Diyarbakır, sonrasında Ankara Garı, sonrasında başka kanlı, bombalı eylemlerle sarsıldık ve çok acılar yaşadık. Ve o sırada -yine anımsayın- yine Genel Başkanınız, Sayın Cumhurbaşkanı ‘Milletimiz kaosu seçti’ demişti ve Türkiye’yi bu süreçte 1 Kasım seçimlerine sürüklediniz. İşte bu nedenle, değerli arkadaşlar, o günlerde bu terör saldırısını yapanları, göz yumanları, destek olanları, arkasındaki kirli elleri saklamayı tercih ettiniz” diye belirtti.
TÜGVA’nın faaliyetlerinin araştırılmasına AKP-MHP karşı çıktı
HDP’nin devlette kadrolaşma, yolsuzluk, usulsüzlük, kayırmacılık, torpil gibi kirli işlerle gündeme gelen Türkiye Gençlik Vakfı’nın (TÜGVA) faaliyetlerinin araştırılmasına yönelik verdiği bir önerge verdi. HDP, vakfın üst yönetiminde yer alan iktidar mensuplarının yer aldığını, TÜGVA’nın kayyım atanan belediyeler de dahil olmak üzere iktidar belediyeleri tarafından destek gördüğünü ve bu desteklerin hukuk dışı uygulamalar olduğunu belirttiği gerekçesinde şu ifadelere yer verdi;
“TÜGVA aynı zamanda kamu kurumlarına dair atamalarda listeler halinde usulsüz ve hukuk dışı personel yerleştirme hususu ile de gündemdedir. TÜGVA eliyle TSK’dan Emniyete ve yargıya kadar birçok farklı devlet kurumuna personel yerleştirildiği ve deyim yerindeyse devlet içinde devlet kurulduğu görülmektedir. Kurulduğundan bu yana her geçen yıl büyüyen bu yapının, iktidarın desteği olmadan bu konuma gelemeyeceği açıktır. Nitekim TÜGVA’nın üst ve yerel yönetimlerinin profilleri, iktidarla olan ilişkileri ve hukuksuzluklar açık olmasına rağmen, iktidar mensupları tarafından faaliyetlerinin canhıraş şekilde savunulması, yargının iddialar hakkında soruşturma dahi açmaması, TÜGVA-iktidar ilişkilerinin en net fotoğrafını kamuoyuna sunmaktadır. TÜGVA ile ilgili tüm iddiaları hukuksuzluk, usulsüzlük, yolsuzluk ve devlet kurumlarında kadrolaşma kategorilerinde değerlendirebiliriz. Kamuoyunun vicdanını yaralayan bu yapı ve ilişkiler ağı araştırılmalıdır. Bu yapının sebep olduğu adaletsizliklerin ve haksız şekilde ele geçirdiği kamu kaynaklarının tespit edilmesi, faaliyetlerinden dolayı doğan maddi ve manevi zararların telafi edilmesi, bu yapının ve hukuk dışı ilişkilerin yarattığı tahribatların giderilmesi için Meclis Araştırma Komisyonunun kurulması gerekmektedir.”
HDP’nin TÜGVA’nın faaliyetlerinin araştırılmasına dair verdiği önerge ile birlikte CHP’nin bütçeden yardım alan vakıfların araştırılması önergesi de, AKP-MHP oylarıyla reddedildi.
AKP-MHP, usulsüz ödemelerin araştırılmasını istemedi
Daha önce engelli bireylerin sorunlarının çözümü için verilen önergeyi reddeden AKP ve MHP, “Gerçekten engelli olan ama engelli maaşı alamayan binlerce insanın hakkı gasp ediliyor” diyen CHP Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap’ın engelli olmayan yüzbinlerce kişiye Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından son 3 yılda yapılan 11.6 milyar TL’lik usulsüz ödemenin araştırılması amacıyla vermiş olduğu araştırma önergesini de reddetti.
Kasap, yaptığı değerlendirmede, “Dibine kadar yolsuzluğa batmış, usulsüzlükte sınır tanımayan Cumhur ittifakı oylamada tutunduğu tavırla kamunun zarara uğratılmasına göz yummuş, milletin yanında değil karşısında olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur” dedi.
AKP ve MHP, döviz kurlarındaki yükseliş ve faizin ekonomiye etkilerinin araştırılmasını reddetti
AKP ve MHP, döviz kurlarındaki yükseliş ve faizin ekonomi üzerindeki etkilerinin araştırılmasını da istemedi. İYİ Parti’nin ‘Döviz kurunda meydana gelen ani artışın ekonomi üzerine etkileri’ ile HDP’nin ‘Faizin Türkiye ekonomisine etkileri’ hakkında verdiği önergeler AKP ve MHP milletvekilleri tarafından reddedildi.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, partisinin “Döviz kurunda meydana gelen ani artışın ekonomi üzerine etkileri” hakkında verdiği öneri üzerine, Merkez Bankası’nın Cumhurbaşkanı’nın talimatlarıyla yönetildiğini, bağımsızlığından ve itibarından söz edilemeyeceğini belirttiği konuşmasında, “Pusulasını kaybetmiş bir ekonomi yönetimi var. Türkiye bir yönetim bunalımı yaşıyor. Bundan sonra Türkiye’de enflasyon hızlanacak. Çok yakında yüzde 30 enflasyonları göreceğiz. Büyüme düşecek, finansal sistem ciddi risk altındadır. Türkiye ekonomisi cinnet getirmektedir” ifadelerini kullandı.
“Halkı sadece yoksulluğa sürüklüyor. Sussun Erdoğan” diyen HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “ekonomik kurtuluş savaşı” ifadesini hatırlatarak, “Kurtuluştan kastedilen iktidar ve yandaşlarının kurtuluşu” dedi
‘Asgari ücretliden vergi alınmasın’ teklifi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi
2022 bütçe görüşmeleri sırasında verilen “Asgari ücretli çalışanların gelir seviyelerinin iyileştirilmesi ve asgari ücretten vergi alınmaması için gereken tedbirlerin alınması” ile ilgili araştırma önergesi AKP’nin ret, MHP’nin çekimser oyu ile reddedildi.
Bütçe görüşmelerinde hem komisyonlarda hem de Meclis Genel Kurulu’nda CHP, İYİ Parti ve HDP tarafından verilen ve AKP ve MHP tarafından reddedilen önergelerden bazıları şöyle;
Milletvekilleri, asgari ücretin 3 katından fazla maaş almasın.
Muhtaç vatandaşa, ücretsiz doğalgaz ve elektrik için 50 milyar TL’lik fon oluşturulsun.
Çiftçi borçları silinsin. Tarımsal üretimde kullanılan akaryakıttan özel tüketim vergisi ve KDV alınmasın.
200 bin öğretmen ataması yapılması için 24 milyar ödenek verilsin. Okullardaki tüm kırtasiye ve temizlik malzemeleri bakanlık tarafından karşılansın.
Öğretmen kadrosunda çalışan öğretmenlere her yıl 24 Kasım günü ilgili Kasım ayı maaş tutarından az olmamak üzere ikramiye verilsin.
Asgari ücretin 5 bin TL’ye yükseltilmesi ve vergiden muaf olması için 50 milyar TL ek kaynak aktarılsın. Ek 175 milyar ödenekle, en düşük emekli maaşı 4 bin TL olsun. Ek 40 milyar TL ile emeklilikte yaşa takılanlar sorunu çözülsün.
Emeklilere verilen bayram ikramiye tutarının 1.100 TL’den 2.000 TL’ye çıkarılsın.
Sağlık personeli, öğretmenler, din görevlisi ve emniyet mensuplarına 3600 ek gösterge verilsin.
Elektrik faturalarında dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli, kayıp kaçak bedeli, iletişim sistemleri bedeli ve benzeri adlarda kesinti yapılmasın.
Engellilere elektrik ve doğalgaz kullanım bedelleri indirimli verilsin.
Cemevleri ve diğer ibadethanelerin giderleri devlet hazinesinden karşılansın.
Şehir Hastaneleri ve diğer Kamu Özel İşbirliği Projeleri ile Diğer Nedenlerle verilen Hazine Garantilerinin Bütçe yılını izleyen 5 yıl boyunca getireceği yük tahminini gösterir cetvelin, kanun teklifine eklenerek toplum tarafından bilinmesi sağlansın.
AKP ve MHP kadınların eşit temsiline karşı
AKP ve MHP, CHP’nin kadınların siyasette eşit temsilini öngören kanun teklifini de reddetti.
Milletvekili seçimlerinde, siyasi partilerin aday listelerini; kadınlar ve erkeklerin eşit temsilini sağlayacak “%50 cinsiyet kotası” uygulaması,
Kadınların seçilebilecekleri sıralarda olmasını sağlamak için, aday listesinde her iki cinsiyetin birbirini izlediği fermuar yöntemi,
Ayrıca il genel ve belediye meclisi üyeliklerinde de %50 cinsiyet kotası uygulaması taleplerini içeren kanun teklifi, AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.
AKP-MHP, kurdaki ‘dış mihrakların’ araştırılmasını reddetti
“Ekonomik istikrarsızlıkta dış güçlerin iddiasının araştırılması amacıyla” araştırma önergesi AKP-MHP oylarıyla reddedilirken, iktidara yüklenen HDP ve CHP, dış güçlerin açıklanmasını istedi.
Önergeye dair kürsüden konuşan HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, “Siz bugün oylarınızla yine bu araştırma önergesini reddedeceksiniz” diyen Oluç, “ Onun için, hikâye anlatmayın bu halka, dış güçler, dış mihraklar filan yok; siz varsınız, bu iktidar dövizi bu hâle getirdi, doları bu hâle getirdi. Ülkenin bütün kaynakları, bütün değerleri, bütün emek gücü ucuza satılacak, siz bu hâle getirdiniz bu ülkeyi. Bu politikanızla bu ülkenin halklarını, bu ülkenin toplumunu yoksullaştırıyorsunuz, yoksulluğu yaygınlaştırıyorsunuz ve sizin politikalarınıza ne Türkiye’de ne uluslararası alanda güven kalmadı; bu güvensizlikle bu iktidarı götüremeyeceksiniz, onu da bilin” dedi.
Sağlık çalışanlarının sorunları da AKP ve MHP engeline takıldı
Pandemi sürecinde çalışma koşulları iyice ağırlaşan ve hemen her gün bir sağlık çalışanının şiddete uğradığı bir dönemde sağlık çalışanlarının sorunları ve çözümlerinin araştırılması için CHP tarafından hazırlanan araştırma önergesi AKP ve MHP Milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
AKP ve MHP 2022’de de geleneğini bozmadı
2022’nin ilk ayı da AKP ve MHP’nin reddettiği önergelerle geçti.
CHP’nin ’20 Aralık araştırılsın’ önergesi reddedildi. CHP’nin 20 Aralık günü yaşanan kur hareketliliğiyle ilgili TBMM Başkanlığı’na sunduğu önerge, AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.
HDP’nin ‘tarikat yurtları araştırılsın’ önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.
İYİ Parti’nin yoksulluğun araştırılmasına ilişkin grup önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.
CHP’nin dar gelirliye destek teklifi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.
CHP’nin kur artışına ilişkin iddialar araştırılsın önergesi AKP-MHP oylarıyla reddedildi.
İYİ Parti’nin zamların vatandaşlara etkisinin araştırılması için verdiği önerge reddedildi.
CHP’nin “Çiftçilerin Kamu Bankaları, Özel Bankalar ve Tarım Kredi Kooperatiflerine Olan Kredi Borçlarının Faizlerinin Silinmesi ve Borçlarının Yeniden Yapılandırılması” hakkında kanun teklifi, AKP ve MHP oylarıyla reddedildiği.
CHP’nin en düşük emekli maaşının asgari ücret kadar olması teklifi AKP ve MHP’nin oylarıyla reddedildi.