Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Kara Cuma: Hiçbir şey satın almayın!

    28 Kasım 2025

    Fransa’da yeniden “gönüllü” askerlik; Almanya sırada

    28 Kasım 2025

    Heval Sen Daha Özgürleşmedin mi?

    27 Kasım 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Fransa’da yeniden “gönüllü” askerlik; Almanya sırada

      28 Kasım 2025

      COP’un ötesinde Halklar Zirvesi Bildirgesi

      25 Kasım 2025

      Kültür değil sömürü şiddeti, ırkçılık ve yarınsızlaştırma

      22 Kasım 2025

      Asgari ücret: Yoksulluğun standart ücreti

      22 Kasım 2025

      İmralı’ya git(de)meyenler

      22 Kasım 2025
    • Seçtiklerimiz

      Kırılgan bir geçiş alanında riskler ve olanaklar

      25 Kasım 2025

      Bahçeli ne demek istedi?

      20 Kasım 2025

      İş cinayetleri bilinenin iki katı!

      18 Kasım 2025

      Barcelona acı vatan

      16 Kasım 2025

      23 yılda 36 bin iş cinayeti tesadüf mü?

      16 Kasım 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Heval Sen Daha Özgürleşmedin mi?

      27 Kasım 2025

      “Umudumuz mücadelede, gücümüz dayanışmada”

      25 Kasım 2025

      Naci Görür: “Önemli olan kentleri depreme dirençli yapmaktır”

      12 Kasım 2025

      Kerem Yıldırım: “Kemalizm, Türkiye sosyalist hareketinde hâlâ bir engel”

      12 Kasım 2025

      Barış Karabıyık: ‘Temizlik’ diyenler önce kendi ellerine baksın

      11 Kasım 2025
    • Dosyalar
      • “Süreç” ve Sol
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Ahmet Asena: Demokrasi Koalisyonu ve Sol Odak Şart

    Ahmet Asena: Demokrasi Koalisyonu ve Sol Odak Şart

    Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Ahmet Asena: "Kürt halkının taleplerine ve barış sürecine uzak kalarak sadece iktidarı devirecek seçim için çağrı yapmak somut durumda gerçekçi gözükmüyor. Böyle bir seçime şiddetle ihtiyaç var ancak bunu ancak toplumsal ve siyasal muhalefetin ortak bir Demokrasi Koalisyonu içinde davranmasıyla mümkün kılabiliriz."
    Siyasi Haber28 Ağustos 2025
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Kürt Sorununun çözümü yönünde tarafların farklı tanımlar yaptığı, farklı beklentiler içerisinde olduğu yeni bir müzakere süreci yaşanıyor. Her ne kadar tarafların nasıl bir yol haritasına sahip olduğu net olarak bilinmese de, PKK Lideri Öcalan’ın 27 Şubat’ta ilan ettiği Barış ve Demokratik Toplum manifestosunun ardından PKK kongresini topladı ve Öcalan’ın önerdiği yönde kararlar aldı. 11 Temmuz’daki temsili silah yakma seremonisinin ardından TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un çağrısıyla TBMM çatısı altında “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” kuruldu ve çalışmalarına başladı.
    Emek, kadın, LGBTİ+, ekoloji, insan hakları, halk ve inanç hareketlerinin, gençlik örgütlerinin, sosyalist parti ve siyasal çevrelerin sözcülerine bu gelişmelere ve atılması gereken adımlara ilişkin görüşlerini sorduk.

    Ahmet Asena / Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü

    Siyasi Haber: Daha önceki süreçlerin (1993-2013/1) her birini katliamlar izledi. (1993’ün ardından gelen sayısız faili meçhuller ve sınır ötesi operasyonlar- 2015’te ve devamında Kürt kentlerinin havadan ve karadan bombardımanı ve sınır ötesi operasyonlar). Sözü edilen süreçlerin barışla sonlanmamasında hangi faktörler rol oynadı, bugünün koşullarındaki değişiklikler nelerdir?

    Ahmet Asena: Bu sürecin öncekilerden önemli bir farklılığı var. Kürt silahlı mücadelesinin 40 yıldır yenilmemesi sonrasında bölgesel ve küresel gelişmelerin doğrudan etkisi altında ortaya çıktı. İktidar bloğu bu durumu gördü (ya da onlara gösterildi) ve süreç için adım attı. Bu nedenle geçmiş süreçlerle bire bir karşılaştırma yapmak çok doğru olmaz.

    Mevcut iktidar ve devlet aklının bir barışa izin vereceğini düşünüyor musunuz?

    Devletin tarihsel refleksi bütün isyanları, karşı koyuşları şiddetle ezmektir. Küresel ve bölgesel koşullar izin verseydi bu tercihte bulunacaklarını düşünmek doğrudur ama somut koşulların somut tahlilini yapmak gerekiyor. Küresel güçlerin planları buna izin vermediği takdirde askeri operasyonla “tenkil” harekâtına kalkışmak mümkün olmayacaktır. Tarihsel refleks harekete geçerse kanlı ve Ortadoğu’yu altüst edecek, kolay bitmeyecek bir savaşı göze alması gerekecektir ki, bu kolay bir karar olmaz.

    İktidar bloğu muhalefeti dağıtmak istiyor

    Adı sürekli değişiklikler gösteren bu “süreç”in ortaya çıkış nedenleri nelerdir? TC devleti, ABD-İsrail komplosuyla Kürtler aracılığıyla bir bölünme “tehlikesi” ile karşı karşıya olduğu propagandası yapmakta. “Ülke tehdit altında” algısı yaratarak muhalefeti susturmaya çalışmakta. Bunun somut göstergeleri nelerdir?

    40 yıldır “bölünme” ve “beka” sorunu etrafında kutuplaştırdıkları kendi tabanlarını barışa ikna etmek için bu kavramları kullanmaya devam etmeleri gerekiyor. Tersi durumda milliyetçi faşist akımların güçleneceği aşikâr.

    Diğer yandan tetikleyicisi küresel ve bölgesel gelişmeler olsa da sürecin iç siyasette kullanılması da kaçınılmaz bir durum. İktidar Bloğu bu süreçten karşısındaki muhalefeti sindirmiş, en azından dağıtmış olarak çıkmayı hedefliyor. Dolayısıyla CHP ve Dem Parti’yi sıkıştırmaya dönük adımlar atmaya devam ediyor. Toplumsal muhalefetin farklı kesimlerini, adıyla söylemek gerekirse DEM Parti seçmenini koparmak, en azından tarafsızlaştırmak istiyor. Bunu başarırsa yapılacak ilk seçimde iktidarı kaybetme riskinden kurtulacağını düşünüyor. Bu anlamda kendi beka sorununu da çözmeye uğraşıyor.

    Küresel ve bölgesel gelişmeler önemli

    Hâlâ binlerce kişinin hapiste tutulması ve bunlara her gün yenilerinin eklenmesi, DEM Parti belediyelerine atanan kayyımların yanında, iktidarın en güçlü alternatifi olarak görünen CHP’nin belediyelerine olan saldırılar, cumhurbaşkanı adayının tutuklanması ve aday olamaması için 35 yıl geriye giderek diplomasının iptal edilmesi, Cumhur İttifakı’nın “terörsüz Türkiye” diyerek hayata geçirdiği “süreç”le demokrasi ve  Kürt halkının kolektif haklarının gerçekleştirilmesinden ziyade başka hangi amacı esas aldığına işaret etmektedir?

    Bu iktidardan demokratikleşmeyi beklemek gerek iktidar bloğunun niteliği gerek somut durum nedeniyle gerçekçi değil. Yukarıda belirttiğim gibi zorunlu kaldıkları bir süreçte kendi güçlerini arttırmayı, muhalif cepheyi bölmeyi hedefliyorlar.

    Ancak süreci sadece iç politika ve iktidarın niyetleri üzerinden okumak çok doğru bir tutum olmaz. Bu sürecin temel farkı küresel ve bölgesel koşulların göz ardı edilemeyecek kadar önemli olmasıdır.

    Devlet Bahçeli’nin başlattığı bu süreçte esas aktör olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

    Devlet Bahçeli’nin öne çıkan bir aktör olması biraz yukarıda belirttiğim durumla bağlantılıdır demek yanlış olmaz sanırım. Kürtlerin meşru taleplerine en sert karşı çıkan ismin şimdi barışı savunması ortaya çıkabilecek tepkileri engellemek bakımından önemlidir ve Bahçeli esas olarak bu rolü oynamaktadır.

    Komisyonu çok abartmamak gerek

    TBMM Komisyonunun kuruluşunu, ismini, bileşimini ve ilan edilen çalışma perspektifini nasıl değerlendiriyorsunuz?

    Komisyonu çok abartmamak gerektiği kanısındayım. Bu ülkenin bütün demokratikleşme, eşitsizlik, adaletsizlik, sömürü gibi sorunlarını çözeceğini düşünmek ham hayaldir. Bu Komisyondan beklenmesi gereken, silahlı mücadeleyi sona erdirecek, demokratik mücadeleye olanak verecek düzenlemeler yapmasıdır. Toplumun beklentisini fazla körüklemek hem gerçekçi olmaz hem de hayal kırıklığı yaratır.

    Bir önceki müzakereler sürecinde görüşmeci heyetler bir ortak sonuç metni yazma aşamasına gelmiş, “Dolmabahçe Mutabakatı” olarak adlandırılan 10 Maddelik anlaşmanın üzerinden çok geçmeden Erdoğan tarafından “Ne Dolmabahçe mutabakatı? Nereden çıkmış böyle bir şey? Böyle bir mutabakat falan söz konusu değil” denerek masa devrilmişti. Bu Komisyonun çalışmalarının aynı kaderi yaşamaması açısından ne yapılmalı?

    Toplumsal ve siyasi olarak sahiplenilmemiş her müzakere ve anlaşma her an ortadan kaldırılabilir. İlk süreçte toplumsal muhalefetin büyük bir kesimi çalışmaların dışında durmuş, eleştirmiş ve AKP oyunu olarak nitelendirmişti. Toplumda barış arzusu olsa da gerçek bir toplumsal ve siyasal sahipleniş yoktu. Bu gerçeği gözden kaçırmamak, Komisyon çalışmalarını barışı toplumsallaştırmanın zemini yapmak gerekiyor. Komisyon eğer başarılı bir çalışma yaparsa barış talebinin toplumsallaşmasına önemli katkı sağlayabilecektir.

    Müzakere – mücadele diyalektiği doğru kavranmalı

    Komisyon hem barış hem demokrasi vurgusuyla kurulmuş olsa da iktidar blokunun faşizmi kurumsallaştırma yürüyüşü kesintisiz devam ediyor. Öte yandan kamuoyu araştırmaları iktidar blokunun çoğunluğu kaybettiğini gösteriyor. Hız kesmeyen CHP mitingleri farklı kesimlerin rejimden hoşnutsuzluğunun sokaklarda dile getirildiği kitle gösterilerine dönüşüyor. Bu koşullarda muhalif güçler, özel olarak DEM Parti ve CHP ne türden bir ilişki içinde olmalıdır? Müzakere ve mücadele diyalektiğinin hayata geçirilmesi ve en geniş antifaşist güçlerin birliği açısından erken seçim talebi ön açıcı bir rol oynayabilir mi?

    Tüm bu sürecin en tehlikeli ihtimali Kürt toplumsal hareketinin diğer toplumsal muhalefetten kopması (koparılması)dır. Bu nedenle müzakere ve mücadele diyalektiği doğru kavranmalı ve ortak mücadele zeminleri oluşturulmalıdır. Kürt halkının taleplerine ve barış sürecine uzak kalarak sadece iktidarı devirecek seçim için çağrı yapmak somut durumda gerçekçi gözükmüyor. Böyle bir seçime şiddetle ihtiyaç var ancak bunu ancak toplumsal ve siyasal muhalefetin ortak bir Demokrasi Koalisyonu içinde davranmasıyla mümkün kılabiliriz.

    Bunu başarmak için CHP ve DEM Parti’ye olduğu kadar sosyalist sol kesimlere de önemli görevler düşüyor. İktidarı ve Tek Adam Rejimini eleştireceğim derken sürekli olarak Kürt siyasal ve toplumsal hareketiyle arasına muhalefet koyan bir solun bunu başarması mümkün olmayacaktır. Kürt hareketinin eleştirilecek birçok yanı olabilir ve vardır ama bunu yoldaşça ilişkiler içinde ve ortak mücadele içinde gerçekleştirmek gerekir.

    Ortak mücadele olmadan yapılacak bir erken seçim partiler arasında milletvekili pazarlığına dönüşecek ve muhtemelen başarısızlıkla sonuçlanacaktır.

    Tek Adam Rejiminden kurtulma mücadelesi CHP ve DEM Parti’ye ihale edilemeyecek kadar önemlidir. Sosyalist Sol’un bu iki partiye ne yapması gerektiğini söylemeyi bırakıp, bu süreçte mücadeleyi örgütleyecek bir Sol Odak oluşturması önemli bir ihtiyaç olarak karşımızda durmaktadır.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Heval Sen Daha Özgürleşmedin mi?

    27 Kasım 2025

    “Umudumuz mücadelede, gücümüz dayanışmada”

    25 Kasım 2025

    Naci Görür: “Önemli olan kentleri depreme dirençli yapmaktır”

    12 Kasım 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Ercan Jan Aktaş

    Fransa’da yeniden “gönüllü” askerlik; Almanya sırada

    Mehmet Horuş

    COP’un ötesinde Halklar Zirvesi Bildirgesi

    Cumur Ülker

    Kültür değil sömürü şiddeti, ırkçılık ve yarınsızlaştırma

    Azmi Ezber

    Asgari ücret: Yoksulluğun standart ücreti

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Ertuğrul Kürkçü

    Kırılgan bir geçiş alanında riskler ve olanaklar

    Ertuğrul Kürkçü

    Bahçeli ne demek istedi?

    Aziz Çelik

    İş cinayetleri bilinenin iki katı!

    Kıvanç Eliaçık

    Barcelona acı vatan

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    MESS Grup TİS görüşmelerinin 4. toplantısı yapıldı: Patronlar hak gaspı peşinde

    27 Kasım 2025

    GM Teknik Cam İşçileri 17 Temmuz’dan bu yana grevde

    24 Kasım 2025

    Türkiye’de Çocuk İşçiliği Derinleşiyor: “Bu Sistem Eğitim Değil, Çocuk İşçi Üretme Mekanizması”

    24 Kasım 2025
    KADIN

    Türkiye’nin dört bir yanında 25 Kasım: Kadınlar 7 yıl sonra yeniden İstiklal’de

    25 Kasım 2025

    Taksim’de 25 Kasım eylemi için kadınlar toplanıyor

    25 Kasım 2025

    DSÖ: Dünyada kadınların yaklaşık üçte biri fiziksel ya da cinsel şiddete uğruyor

    24 Kasım 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.