Taraftar Hakları Derneği bir açıklama yaparak, Passolig’in ve 6222 sayılı yasanın kaldırılmasını istedi.
Taraftar Hakları Derneği yaklaşık 40 tribün grubunun imzasıyla bir bildiri yayımladı.
Passolig’in ve 6222 sayılı yasanın kaldırılması çağrısı yapan dernek, “Çıktığı günden itibaren uygulanışı kolluk güçlerinin keyfi inisiyatifine bırakılan; il-ilçe güvenlik kurullarınca deplasman yasakları uygulamasıyla hak mağduriyeti ve engellemelere sebep olan 6222 sayılı Yasa kaldırılmalıdır” açıklaması yaptı.
Açıklamada özetle şu ifadelere yer verildi:
“Çıktığı günden itibaren uygulanışı kolluk güçlerinin keyfi inisiyatifine bırakılan; il-ilçe güvenlik kurullarınca deplasman yasakları uygulamasıyla hak mağduriyeti ve engellemelere sebep olan 6222 sayılı Yasa kaldırılmalıdır.
Kolluk kuvvetlerince düzenlenen tutanaklara istinaden verilen seyirden men cezaları adeta taraftarlara karşı kullanılan bir silah haline gelmiştir. Kanun ve yönetmeliklerde hiç bir karşılığı olmayan, pankart yasakları tamamen yetkili amirlerin keyfine göre uygulanmaktadır.
Başta seyahat özgürlüğü olmak üzere, arma sevdalılarının takımlarını destekleme hakkını elinden alan deplasman yasağı uygulaması birçok ilde neredeyse rutine bağlanmıştır. Bu kararların alındığı il-ilçe güvenlik kurullarında, milli eğitim müdürlüğü temsilcileri dahi yer alırken, taraftar temsilcilerinin bulunmaması komedya değil de nedir?
Spor alanlarında şiddetin önlenmesi iddiasıyla, 6222 sayılı yasanın e-bilet ile ilgili hükümlerinin uygulandığı bir yıllık passolig sürecinde; tribün ve saha kapatmaları devam etmiş, teknolojik karaborsacılık türemiştir. Passolig kullanıcılarının kişisel bilgileri herkesin erişimine açık ve pazarlanabilir bir meta haline gelmiştir. Şiddet olaylarını çözemediği ise bir yıllık icraatla sabitlenmiştir. Taraftar ortalamaları ciddi oranda üşerek ülkemiz tribünleri bitme noktasına getirilmiştir.
Passolig; bir bankaya para kazandırmaktan başka bir anlam ifade etmeyen ve taraftarların takımlarına olan bağlılıklarını suistimal ederek ekonomik ranta dönüştüren, sürdürülmesinin anlamsızlığı herkesçe görülen bir uygulamanın adı olmuştur artık… Tribünlerden bizlerin gördüğünü görmemekte direnenlere bir kere daha sesleniyoruz: Spor alanlarımızda ve tribünlerimizdeki düzensizliğin de, şiddetin de kaynağı taraftarlar ve tribün grupları değildir. Toplumsal hayatımızın her alanında yaygın şekilde görülen problemlerin çözümü tribünleri ve taraftarları daha fazla baskı altına almak ve yasaklarla kuşatmak değildir.”