Hatay’daki siyasi parti ve demokratik kurum temsilcileri olası İdlip operasyonunun ardından silahlı örgüt üyelerinin yaratacağı tehlikelere dikkat çekti. SYKP MYK üyesi Hülya Kavuk “Olası bir İdlip operasyonunda Türkiye’de yaşayan guruplar da İdlip’te bulunan guruplara eklenirse ciddi bir güvenlik sorunu çıkacak” dedi.
Suriye savaşının başladığı ilk yılardan bu yana radikal İslamcı grupların üssü haline gelen Hatay, olası bir İdlip operasyonunda en çok etkilenecek kentlerin başında. Savaşın başlaması ile birlikte 400 bine yakın Suriyeli mültecinin yerleştiği kentin, sınır ilçelerinde eski adı El Nusra Cephesi olan Heyet Tahrir El Şam (HTŞ) ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) adı verilen grupların rahatça gezdiği ifade ediliyor. Bu durumdan hoşnut olmayan kentin Sivil Toplum Örgütleri (STÖ) ve siyasi parti temsilcileri Suriye’de son yaşanan gelişmeleri Mezopotamya Ajansı’na değerlendirdi.
‘Can güvenliği kaygısı var’
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) MYK üyesi Hülya Kavuk, Afrin operasyonundan bu yana kentte ciddi bir tedirginliğin hakim olduğunu söyledi. Hatay merkezi ve ilçelerinde güvenlik sorunu olduğunu söyleyen Kavuk, Suriye’den büyük oranda göç almasından kaynaklı ilde huzursuz bir havanın hakim olduğunu ifade etti. Hatay’da yaşayan halkın çoğunun Suriye’de akrabası olduğunu, o yüzden en başından beri Suriye’de yaşanan savaşa karşı duran bir tavrın hakim olduğunu söyleyen Kavuk, “Reyhanlı patlamasından sonra kentte evlerde yaşanan küçük çaplı patlamalar halkta ciddi endişelere neden oldu. Radikal İslamcı gurupların kentte var olması, halkta can güvenliği kaygısı oluşturuyor” dedi.
‘Güvenlik sorunu var’
Afrin operasyonuna karşı kentte bir kamuoyunun oluştuğunu dile getiren Kavuk, bu operasyona karşı ses çıkaran herkesin evlerine yapılan polis baskınları ile gözaltına alındığını belirtti. Kavuk, “Afrin’de yapılan operasyonda kullanılan cihatçı çetelerin tümü Hatay sınır kentlerinde bekletiliyor. Olası bir İdlip operasyonunda Türkiye’de yaşayan bu guruplar da İdlip’te bulunan guruplara eklenirse ciddi bir güvenlik sorunu çıkacak. Suriye savaşı başladığından bu yana kent ekonomik olarak ciddi bir sarsılma yaşıyor. Kentte sayıları 400 bini bulan mülteci nüfusu, işsizlik sorunu, sınır kapılarının kapanması ile birlikte yapılan ticaret bitme noktasına geldi. Bu durum Hatay halkları açısından hem yoksullaştırıcı etki bırakacak, hem de İdlip’e müdahale söz konusu olursa orada yaşayan cihatçı çetelerin buraya yerleşmesi ve burada Reyhanlı katliamında yaşanan olumsuzluklar yaşanma ihtimali oluşturacak” diye konuştu.
‘Mülteci akını olabilir’
Hatay’ın Suriye’ye komşu bir kent olduğunu söyleyen İnsan Hakları Derneği (İHD) İskenderun Şube Başkanı Coşkun Selçuk ise, Hatay’ın 8 yıldır Suriye’de süren savaştan doğrudan etkilenen bir kent olduğunu belirtti. Olası bir İdlip operasyonunun kentte doğuracağı sorunların başında mülteci sorunu olduğunu dile getiren Coşkun, operasyon yapıldığı takdirde kente bir mülteci akınının olacağını ifade etti. Mülteciler ile birlikte İdlip’te yaşayan silahlı güçlerin ne olacağını soran Coşkun, bu soruların cevapları verilmediği için kentte bir tedirginliğin söz konusu olduğunu ifade etti.
‘Radikal gruplar ilk önce Hatay’a gelecek’
AKP hükümetinin "milli ve yerli" dediği ÖSO’nun Efrîn'de neler yaptığını tüm dünyanın gördüğünü söyleyen Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hatay İl Eşbaşkanı Sultan Başaran, olası bir İdlip operasyonunda bu gurupların ilk geleceği yerlerin başında Hatay olacağını ifade etti. Son 8 yıldır kentte güvenlik sorununun yaşandığını sözlerine ekleyen Başaran, “Gerek ekonomik anlamda, gerekse cihatçı çetelerin buraya gelmesi, burada yaşayan halkları ciddi anlamda kaygılandırıyor. Yıllardır bu guruplar çok rahat bir şekilde girip çıkabiliyor. İdlip operasyonu ile birlikte cihatçı gurupların barınacağı kentlerin başında Hatay var” diye konuştu.
‘Tepkiye yol açar’
Halkevleri Hatay Şube Başkanı Eylem Mansuroğlu da, Hatay’ın 2011 yılından beri devam eden Suriye savaşından kaynaklı gerek ekonomik anlamda, gerekse siyasi anlamda çok ciddi boyutta etkilendiğini, son dönemde Cilvegözü Sınır Kapısı'nın kapanması ve İdlip’e dönük operasyon tartışmalarının var olan sorunlara tuz biber olduğunu dile getirdi. İdlip’in radikal İslamcı gurupların toplandığı bir merkez olduğunu herkesin bildiğini sözlerine ekleyen Mansuroğlu, “Orda yapılacak bir operasyonda bu guruplar ne olacak, nereye gidecek” diye sordu. Mansuroğlu, radikal İslamcı gurupların silahlarını İdlip’te bıraksalar dahi Hatay’a gelmeleri durumunda çok ciddi huzursuzluğa ve tepkiye yol açacağını ifade etti.
(MA)