IŞİD’in elinden kaçarak Türkiye’deki komünlere yerleştirilen Ezidi Şengalliler, başta Şırnak olmak üzere Batman, Diyarbakır, Mardin – Midyat, Derik, Nusaybin, Kızıltepe, Urfa-Viranşehir ve Siirt’teki yerleşkelerde yeni hayatlarına alışmaya, el birliği ile geleceklerini kurmaya çabalıyorlar. Şırnak’taki Aktarım Yerleşkesi olarak adlandırılan Van Yolu üzerindeki komün, belki de bölgedeki en hareketli yer. Pazar günü sabah saatlerinde Roboski Sınır Hattı’ndan giriş yapan 1500 kişiyi ağırlayan yerleşke 15. gününde ve koordinasyon ekibi tarafından olabildiğince sağlıklı yürütülüyor.
“Sosyal bir hukuk devleti” olma gerekliliğini ıskalamakla şaşırtmayan Türkiye’de, yaklaşık bir aydır hayatları darmadağın olan onlarca insana sivil inisiyatiften önce ulaşması gereken devlet reklam kampanyalarında boğuldu. Silopi’den pasaportla giriş yapmak zorunda bıraktığı savaş mağdurlarına iki ayakkabı hediye ederken fotoğraf çektirip bir daha yerleşkeye dahi uğramayan Vali ve valilik yetkilileri, evrensel bir hak olan sığınma talebini kabul etmeyi dahi lütuf saydığını politikalarıyla fazlasıyla hissettiriyor. Zira, Türkiye Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Şırnak’a yerleşen 6 bin insan için bugüne dek sadece 1200 tabldot ve kaşık yardımı yaptı. AFAD’a göre, bu 6 bin insanın içi boş bir kaşıktan başkasına ihtiyacı yok!
Birleşmiş Milletler ‘in yardımları yok denemez. Hijyen ürünleri cuma gecesi 4’er kişiye bir paket olmak üzere dağıtıldı. Ancak bu malzemeler sadece bir haftalıktı. BM yetkilileri, sağlıklı dağıtım devam ederse, bu dağıtımlar fotoğraf ve yazılarla belgelenirse yardımlarına devam edeceğini koordinasyon ekiplerine belirtmiş. BM tarafından hazırlanan formlar eşliğinde her aileye, isim isim kayıt edilir şekilde yardımlar ulaşıyor.
Yardım etme talebiyle gelenlere koordinasyon ekibi bir liste veriyor, ihtiyaçlar doğrultusunda tedarik sağlanıyor. Eylül’ün ortasında olunması nedeniyle bu zamandan sonra kıyafet yardımlarının kışa yönelik yapılması gerektiği özellikle belirtiliyor. Bot, manto, kazak türü yardımları şimdiden depolamakla görevli kişiler, haftalar sonrasını planlayarak hareket ediyorlar. Önemle belirtmek gereken bir konu da, Ezidilerin inançları gereği mavi renk giysi, ayakkabı giymediği. Bu konuya hassasiyet gösteriliyor ve giysiler buna göre tasnif ediliyor.
Yerleşkedeki revirin önü her daim dolu. Özellikle kadın ve çocuklar yoğunlukta, keza onların ihtiyaçlarına da öncelik veriliyor. Gönüllü hemşire ve doktorlar bir kaç günlüğüne yerleşkede kalıyor, daha çok muayene ve ilk müdahale ile ilgilenebiliyor. Doktorların özellikle altını çizdiği noktalar var. Sonbaharla birlikte mevsim değişikliğine bağlı kronik hastalıklar göç nedeniyle bir çok hastalığı tetiklemiş olabilir. Örneğin, Şırnak’taki 6 bin Ezidi içinde doktor muayenesinden geçen hemen herkesin üst solunum yollarının iflas etmiş olduğu belirtiliyor. Toz, sıcak, şok etkisi, günlerce yürümek, açlık, susuzluk… Mevcut hastalıkları olanlar bir kenara en sağlıklı olanı dahi uzun soluklu tedaviye muhtaç hale getirmiş.
Yerleşkedeki hemen herkes, yol ve diğer sebepler nedeniyle aşırı kilo kaybı yaşadıklarını, direnç düşüklüğü nedeniyle diğer hastalıklara da yakalanma riskleri olduğunu birebir belirtiyor. Astım, üst solunum yolu enfeksiyonu, ciddi bel ve bacak ağrıları, hamile kadınlar, yeni doğanlar daha ciddi bir biçimde yerleşkelerdeki sağlık sorunuyla ilgilenilmesi gerektiğini anlamak için belirtilen üst başlıklar.
En büyük tedavi sağlıklı beslenme. Sabahları yerel ürünler olabildiğince iyi. Şırnak’ın otlu peyniri, yoğurdu, yumurtası, tahini, ekmeği halkla buluşuyor. Ancan imkanlar ve yiyecek sınırlı ölçüde var. Öğle ve gündüz öğünleri daha çok pilav ya da makarna ve bir çeşit sulu yemek şeklinde. Bu ihtiyaçların benzeri özen ve süreklilikte devam etmesi için daha ciddi plan ve projelere imza atmak gerektiği; doktor, koordinasyon, belediye ve sivil inisiyatifin ortak fikri. Sağlıklı bir kış geçirmeleri için mevcut çadırlardan daha korunaklı çadırlara hatta 1 ay sonra konteynerlere geçiş şart olacak. Daha fazla hasta olunmaması için özellikle meyve tüketiminin bol olması gerektiğini doktorlar özellikle belirtiyor. Süt, yoğurt başta olmak üzere protein ihtiyacının daha bol karşılanması gerekiyor. Tüm bunların yanında, sağlık için en önemli ihtiyaç sağlıkçılar. Şırnak ve diğer tüm yerleşkelerde yaklaşık 30 bin insanın doktora ihtiyacı var. Yaşanan katliamın psikolojik etkileri için psikologların varlığına ihtiyaç ise özellikle belirtmeye gerek olmayacak kadar acil. (ANF – J. Zekioğlu)