KORKUT AKIN yazdı: “Diane Ackerman’ın, Antonina’nin günlüklerine dayanan ve Varşova Gettosundan kurtulan kadınların anılarından derlenen film, ölüm kalım savaşını seriyor gözler önüne. 1967 doğumlu yönetmen Niki Caro, haklı olarak kadın duyarlılığıyla bakıyor ve o duyarlılığı yaşatıyor izleyiciye.”
KORKUT AKIN
“Umut Bahçesi”, dünyanın en kanlı yıllarında, İkinci Dünya Savaşı sürecinde, yüzlerce insanı kendi yaşamları pahasına kurtarmayı başaran insanların gerçek öyküsünden uyarlanmış. Tamam, ilk akla gelen, “yine mi aynı konu, Spielberg ‘Schindler’in Listesi’nde doruğa çıkarmıştı” oluyor, ama bu kez insanlar kadar hayvanlar da söz konusu. Hayvanlar ve diğer tüm canlılara da en az insanlar kadar değer verilmeli. Bizi, biz yapan tam da bu değerlerdir bir bakıma.
Üstün ırk
Hitler’in ari ırk düşü, insanla sınırlı değilmiş. Üstün ırk yaratıp dünyayı ele geçirme hesabına hayvanlar da dahilmiş. Avrupa bizonu adı verilen ve soyu çok önce tükenen bir sığır türünü yeniden canlandırmayı da hesaplamış. Onun için, bugün de dünyanın en sayılı hayvanat bahçelerinden biri olan Varşova’daki Hayvanat Bahçesi’ne doğrudan kendi adamını atamış.
Sadece iki kişi
1939 yılında Polonya’da, Antonina Zabiński ve kocası Dr. Jan Zabiński Varşova Hayvanat Bahçesi’nin sorumlusudurlar. Dayanışma ile üstesinden geldikleri o büyük ve güzel bahçe, Alman işgaliyle birlikte yerle bir edilir. Birçok hayvan telef olur. Bir şeyler yapmak gerekir… kendi canını hiçe sayanlar belki yüzlerce insanı kurtarabilirler. Öyle de olur zaten. Savaş bitene kadar sürer mücadele.
Antonina ve Jan Żabiński, Nazilere karşı çalışan bir direniş ekibiyle birlikte terkedilmiş hayvan kafeslerinde ve yeraltı tünellerinde insanları saklarlar. Kimi birkaç gün, kimi yıllarca saklanan yüzlerce insanın arasından sadece ikisi öldürülmüş, savaş sırasında, kurşunlanarak.
Ölüm kalım savaşımı
Diane Ackerman’ın, Antonina’nin günlüklerine dayanan ve Varşova Gettosundan kurtulan kadınların anılarından derlenen film, ölüm kalım savaşını seriyor gözler önüne. 1967 doğumlu yönetmen Niki Caro, haklı olarak kadın duyarlılığıyla bakıyor ve o duyarlılığı yaşatıyor izleyiciye.
Yahudi ile sınırlı değil ki
Filme gelen eleştirilerin bir kısmı, “yeter artık bu zalim Alman ve Yahudi soykırımı” ile sınırlı. Filmin katmanlarını değerlendirmediğiniz zaman, sıradan bir öykü olarak ele aldığınız zaman haklı da gelebilir bu eleştiri. Ancak, Türkiye’de tam da bu günlerde devlet eliyle yükseltilen siyasi terör ile bağdaştırılınca filmin gücü de yükseliyor.
Film boyunca yaşananların bizim ülkemizde de yaşandığını, yaşanması istendiğini, ileride daha da vahşice yaşatılabileceğini düşünmeden edemiyor insan.
Umut Bahçesi, Yönetmen: Niki Caro, Oyuncular: Jessica Chastain, Johan Heldenbergh, Daniel Brühl, Michael McElhatton. 31 Mart’tan itibaren gösterimde…