Suriye’de üç yılı aşkın bir süredir devam eden acımasız bir savaşın ortasında güvenlikli bir alan haline gelmeyi başaran Batı Kürdistan, maruz kaldığı aralıksız saldırılar ve ekonomik ambargoya rağmen bugün 700 bin mülteciyi ağırlıyor.
Suriye’de 2011 baharında başlayan çatışmalardan dolayı yüzbinlerce kişi yerlerini terk ederek göç etmek zorunda kaldı. Batı Kürdistan, Temmuz 2012’de başlayan devrimle birlikte en güvenlikli merkez haline gelirken, Suriye’nin iç kesimlerinden hızla göç almaya başladı. Özellikle savaşın yoğun olduğu Halep, Rakka, Dera, Şam gibi birçok Suriye bölgesinden Rojava’ya yüzbinlerce göçmen akın etti. Sadece Efrin Kantonu’na, çoğu Halep ve çevresinden olmak üzere 500 bine yakın kişi göç etti. Yine Rakka nüfusunun neredeyse yarısı (100 bin dolayında kişi) Kobanê Kantonu’na sığındı. Şam ve Dera gibi bölgelerden Cizîre Kantonu’na göç eden Suriyeli göçmen sayısı 70 bini buluyor.
Batı Kürdistan’a en büyük göç akını 2012 yılı içerisinde yaşandı. Aynı yıl iç göçün de en fazla yaşandığı yıl oldu. 2012 yılında Batı Kürdistan’a yönelik saldırıların tırmanışa geçmesi bu göçü açıklıyor. Artan saldırılar ve göç sorununa, Rojava’ya yönelik ekonomik ambargo da eklenince, Batı Kürdistan da dışa göç vermeye başladı. Devrim başlangıcından şu ana kadar Rojava’dan 300 bini aşkın kişi dışarıya göç etti.
Ancak 2013 yılından itibaren Güney Kürdistan ve Türkiye’ye göç eden Rojavalılar, hem karşılaştıkları zorluklar, hem de Rojava’da halkın güvenliğinin artması üzerine geri dönmeye başladılar. Kanton yönetimlerinden edinilen bilgilere göre 40 bini aşkın kişi Rojava’ya geri döndü. Geri dönüşler halan devam ediyor.
Derik Toplumsal İşler Bakanı Dijwar Ehmê, ambargo nedeniyle kısıtlı imkanlara sahip olan Rojava’ya sığınan göçmen sayısının 700 bine yakın olduğunu söylüyor. Ehmê, göç eden Êzîdîlerle beraber bu sayının daha da arttığına işaret etti. Göçmenler Rojava’nın tümüne dağılmış durumdalar. Bazıları iş bularak ve ev kiralayarak normal hayata karışmış. Ehmê; “Bundan önceki göçler genelde Halep, Rakka, Şam, Dere gibi Suriye kentlerinden olmuş. Çünkü bu insanlar Rojava’yı en güvenli yer olarak görüyorlar. YPG, YPJ Asayiş güçlerinin büyük direnişi sonucu Rojava en güvenli bölgeler arasındadır. Devletlerin bile kolay kolay bunca göçmenin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak güçte değilken Rojava yüzbinlerce insanın barındığı bir yer konumundadır” dedi.
Şengalliler Rojava’ya geçiş yaptığında Newroz kampına günlük 5 bin 6 bin dolaylarında kişi geliyordu. YPG, HPG’nin güvenli yollarıyla 10 gün içerisinde 150.000’den fazla kişi Rojava’ya geçirildi. Bunların bir kısmı güvenli biçimde Güney Kürdistan’a geçirildi. Newroz kampında şu anda 15 bine yakın Êzîdî bulunuyor.
Şu anda Şengal’in güneyinde de halen binlerce insan var. Bununla birlikte Şengal Dağı’nda 10 bine yakın insan bulunuyor. Dijwar Ehmê, topraklarını terk etmek istemeyen bu insanlar için de bir kamp hazırlığının olduğunu belirtti. Ehmê, “Şengal Dağı’nda bulunan ve topraklarını bırakmak istemeyen 10 bin dolayında insan var. Bu insanların ihtiyaçlarını karşılamak, barınmalarını sağlamak için Şengal Dağı’nda da bir kamp kurmayı düşünüyoruz. Yine tüm ihtiyaçlar Rojava’dan karşılanacak şekilde olacak” dedi. (ANF)