Hasan Ocak’ın kaybedilmesi ile ilgili olarak, “Başka somut bir örneğiniz var mı İstanbul Emniyet Müdürlüğünde kaybolan kimse” diyen Mehmet Ağar’a, Ocak’ın kız kardeşi Maside Ocak’tan cevap geldi. Maside Ocak, “Bu cumartesi 604. haftamızda 5 çocuğunu babasız bıraktığın Fehmi Tosun var. Çocuklarının gözlerinin içine hiçbir zaman bakamayacağın.” dedi
TBMM 15 Temmuz Darbesini Araştırma Komisyonu’nda 21 yıl önce gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’la ilgili kendisine yöneltilen soruya, “İstanbul Emniyeti’nde başka kaybolan olup olmadığı” sorusuyla yanıt veren Mehmet Ağar’a, Ocak ailesinden yanıt geldi. ‘Başkası var mı?’ sorusunu asıl yanıtlaması gerekenin Mehmet Ağar olduğunu söyleyen Hasan Ocak’ın kız kardeşi Maside Ocak, “Başka var mı diyen Mehmet Ağar; bu cumartesi 604. Haftamızda 5 çocuğunu babasız bıraktığın Fehmi Tosun var. Çocuklarının gözlerinin içine hiçbir zaman bakamayacağın…” dedi.
Maside Ocak, Duvar’a Mehmet Ağar’ın açıklamalarını eli ayağı titreyerek okuduğunu ifade etti ve arkalarından bıraktıkları derin acıları hatırlattığı Mehmet Ağar’a, “Gittiğin her yerde ‘Ah’ları peşini bırakmayacak yüzlerce kayıp annesi yarattın/yarattınız” dedi.
Annesi Emine Ocak’la birlikte 1995 yılından itibaren ‘Cumartesi Anneleri’nin ortaya çıkmasına neden olan oturma eylemlerini başlatan Maside Ocak’ın, Mehmet Ağar’ın ağabeyi Hasan Ocak’la ilgili verdiği yanıtlara değerlendirmeleri şöyle:
Döne döne okuyorum Hasan abim ve gözaltında kaybedilen insanlarla ilgili Mehmet Ağar’ın söylediklerini. Söylediklerini dinleyen on yıllar boyunca Emniyet Genel Müdürlüğü koltuğunda onun yerine başkası oturmuş sanır. 1980’lerden beri gözaltında kaybedilen insanlarımızın çoğunun dosyasındaki sorumlulardan biri olduğunu tüm kamuoyu bilirken, kendisinin “haberim yok” diyerek geçiştirmesinin adı; toplumun vicdanını ve biz kayıp yakınlarının acısını kanatmaktır.
Savcıların, hakimlerin kendisine mahkemeye çağrı kağıdı göndermeye bile korktuğu bir davanın izini sürüyoruz 21 yıldır. 21 yıldır ekibiyle işlediği insanlığa karşı suçları delilleriyle birlikte sıralıyoruz. Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı’nca onaylanan Hasan’ın otopsi raporunda, işkenceyle öldürüldüğü yazılıyken, Mehmet Ağar’ın emrinin altındaki polisleri yargılayamayan yine aynı savcılıktı. Yıllar boyu tek bir tanık dinlemeyen mahkemeleri yönlendiren ve 1980’lerden itibaren tutulan polis kayıtlarındaki usulsüzlükleri örtbas ettiren gücün, Mehmet Ağar’ı da koruyan devletten başkası olmadığını söylüyoruz.
Biz bunların hiçbirini unutmadık, hafızamızı ve toplumun belleğini taze tutmak için hep anlattık. Mehmet Ağar’ın gerçekleştirdiği bin operasyona karşılık AKP Hükümeti’nce iki yıllık cezayla ödüllendirilerek konulduğu Yenipazar Cezaevi önünde de gözaltında kaybetme emrini verdiği insanlarımızın ismini ve nasıl kaybedildiğini hatırlattık.
Kendisinin Emniyet Genel Müdürü, Necdet Menzir’in İstanbul Emiyet Müdürü olduğu dönemde Hasan’dan başkasının olup olmadığını soruyor Ali Şeker’e… Oysa ki bu soruyu yanıtlaması gereken kişinin bizzat kendisi olduğunu hatırlatması gereken merci, 15 Temmuz Darbe Komisyonu değil yıllardır gözaltında kayıplarımızın araştırılması için oluşturulmasını istediğimiz komisyon olmalıydı. ‘Başka var mı?’ diyen Mehmet Ağar; bu cumartesi 604. Haftamızda 5 çocuğunu babasız bıraktığın Fehmi Tosun var. Çocuklarının gözlerinin içine hiçbir zaman bakamayacağın… Gittiğin her yerde “Ah”ları peşini bırakmayacak yüzlerce kayıp annesi yarattın/yarattınız. Yürümeye korktuğunuz sokaklarda, mecliste, attığınız her adımda, gittiğiniz her yerde gözaltında kaybettiğiniz insanlarımızın isimleri çarpacak yüzünüze. Biz kayıp yakınlarına yaşattığınız her acı siz hesap verene kadar sağılmayacak. (Duvar-Hülya Karabağlı)