Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı, 20 Temmuz 2015 tarihinde Suruç’ta 33 kişinin ölümüne neden olan canlı bomba saldırısında ihmali bulunan kamu görevlilerinin soruşturulmasına izin vermedi.
Suruç’ta yakınlarını kaybeden aileler, ihmali bulunan yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. 15 Aralık 2015 tarihinde verilen dilekçede Suruç kaymakamının yanısıra, Şanlıurfa valisi, emniyet, çevik kuvvet, olay yeri inceleme müdürü ve MİT mensupları hakkında soruşturma başlatılması istenmişti.
Diken'den Burcu Karakaş'ın haberine göre savcılık, bu isimlerden biri hariç hiçbiri için kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
Şanlıurfa valiliği tarafından kamu görevlileri hakkında gerekli incelemelerin yapıldığının ifade edildiği kararda, Suruç Emniyet Müdürü Mehmet Yapalıal hakkında ‘görevi kötüye kullanmak’ suçundan soruşturma izni verildiği ve soruşturmaya başlandığı belirtildi. Savcılık, dilekçede adı geçen diğer kamu görevlileri içinse, ‘doğrudan soruşturma yapılmasını gerektirir somut bir eylem ve kusurdan bahsedilmediği’ gerekçesiyle kovuşturmaya izin vermedi. Kararda ayrıca, suçlamaların ‘soyut’ olduğu belirtilerek, dilekçeye konu olan beyanların soruşturma yapılmasını gerektirir yeterlilikte ve nitelikte olmadığı da dile getirildi.
Dilekçede cumhurbaşkanı, başbakan, milli savunma bakanı, genelkurmay başkanı ve MİT müsteşarının sorumluluğunun bulunup bulunmadığının araştırılarak yargı önüne çıkartılması da talep edilmişti.
‘Seyirci kalan suçludur’
Suruç İçin Adalet Platformu’ndan Arın Gül Yeniaras, kararı şöyle değerlerdirdi: “Bir üst düzey güvenlik yetkilisi eğer istihbarata rağmen hiçbir önleyici tedbir almıyor, seyirci koltuğunda oturuyorsa suçludur. Suç soruşturma makamlarınca soruşturulmalıdır. Soruşturulmaz ise bugünkü tablo ortaya çıkar. Devletin yetkili makamlarının görevlerini yerine getirmemesinin faturasını çoluk çocuk, genç, yaşlı insanlar can vererek, geride kalan aileleri ve arkadaşları perişan olarak ödüyor. Suruç’taki sorumlular, Diyarbakır, Ankara, İstanbul’daki sorumlular tepe noktasında aynıdır. Bunu savcı dosyaya yazmasa da kamuoyu hafızası kaydetmiştir.”