Geçtiğimiz 1 Mayıs’ta Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’ne düzenlenen bombalı saldırı sırasında görevli bir polis memuru, IŞİD’in hücre yapılanmasının olduğu bilinen kentte yaklaşık iki yıl boyunca ‘cihatçı’ şüphesi taşıyanları kimlik kontrollerinde serbest bıraktıklarını ve cihatçıların kaldıkları binalarda nöbet tuttuklarını anlattı.
Geçtiğimiz 1 Mayıs’ta Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’ne düzenlenen bombalı saldırı sırasında görevli bir polis memuru, IŞİD’in hücre yapılanmasının olduğu bilinen kentte yaklaşık iki yıl boyunca ‘cihatçı’ şüphesi taşıyanları kimlik kontrollerinde serbest bıraktıklarını anlattı.
Gaziantep’te iki polisin ölümüne 23 kişinin yaralanmasına yol açan saldırı sonrasında, ismini vermek istemeyen bir polis yaşananları hazmedemediğini belirterek, “Bomba hazırlayanlara hastane tutuyorlar, bu iki yıl böyleydi, şimdi bina kiralık, ben orada nöbet tuttum” diye konuştu.
‘Cihatçıları iki yıl boyunca her kimlik kontrolünde serbest bıraktık’
BirGün’den Zeynep Yüncüler’in haberine göre polis, Gaziantep’teki IŞİD yapılanmasının uzun süre şehirde güvenlik görevlilerince nasıl kollandıklarına ilişkin detaylar verdi.
Polis memuru şöyle konuştu: “Valilik burada, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Fonu burada, hatta emniyet müdürü de burada ikamet ediyor. Bu binada iki yıl boyunca IŞİD’liler tedavi edildi, burada yaşadı. Ben de nöbet tutmuştum. Öfkemi anlatamam. Yine de, teyit etmek için sormadığım kimse kalmadı, ‘acaba gerçekten bunların tedavi edildiği yerde mi nöbet tutuyorum’ diye, öyleymiş, cihatçılar bu binaya doluşmuş. Belki de burada bomba bile hazırladılar, işte durum ortada şimdi de rahat rahat patlatıyorlar”
Bir gece kimlik kontrolü sırasında durdurdukları dört gencin rahat tavırlarla hareket ettiklerini ve muhtemelen sahte kimlik kullandıklarını söyleyen polis şöyle konuştu: “Ben birkaç soru sordum, ‘Selefiyiz, savaşmaya gideceğiz, namaza az kaldı, bizi tutma’ dediler. Bu arada, hala çok rahatlar… Karşılarında polis var ve böyle konuşuyorlar, güveniyorlar kendilerine, Antep malum artık… Ben görevim gereği Terörle Mücadele Büro Amir’ine ulaştım. Amir ‘Bırakın, gitsinler gençler’ dedi. Bu da tıpkı o size söylediğim, IŞİD’in aylarca tedavi gördüğü, nöbet tuttuğum bina var ya, hastane olarak kullandıkları. Bu cihatçıları da her kimlik kontrolünde serbest bırakmamız iki yıl sürdü, emir öyle geldi.”
Antep’te büyük bir korku olduğunu belirten ve ‘Canıma tak etti’ diyen memur, şu ifadeleri kullandı: “Artık dayanamıyorum, bu ikiyüzlülük. Şehit cenazelerine ağlayıp, bunlara izin vermek, nasıl açıklanır. İki çocuğum var benim, yarın ben de şehit olabilirim, bunun garantisi yok. Ben köle değilim, polisim, dürüstüm. Cihatçılara müsaade verilmesine, bir yandan da şehit cenazelerine ağlanmasına izin veremem. Bu patlama son nokta oldu bende. Göz göre oldu.”
Bu arada saldırının ardından zırhlı araçtan patlama anına ilişkin görüntüyü cep telefonuna kaydederek sosyal medyada paylaştığı saptanan bir polis memuru da açığa alındı.