Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Gezi ve Kürtler: Bir tanıklık

    29 Mayıs 2025

    Rejimin otoriter pazarlıkları ve Kürt meselesi

    29 Mayıs 2025

    AKP ile anayasa? 

    29 Mayıs 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Artı Değer Van Spor ve Marx’ın teorisi üzerine mizahi bir deneme

      28 Mayıs 2025

      Ahmet Saymadi’nin ilk duruşması: “Tutukluluk halinin devamına…”

      21 Mayıs 2025

      Tarihin sustuğu yüzyıl: Kürtler, Lozan ve barışın hikâyesi

      18 Mayıs 2025

      Demokratikleşme 19 Mayıs’la yüzleşmeden olmaz

      18 Mayıs 2025

      Gerilla’nın devletle bütünleşme örneği olarak Mujica ve Ortega

      17 Mayıs 2025
    • Seçtiklerimiz

      Gezi ve Kürtler: Bir tanıklık

      29 Mayıs 2025

      Rejimin otoriter pazarlıkları ve Kürt meselesi

      29 Mayıs 2025

      AKP ile anayasa? 

      29 Mayıs 2025

      Gezi direnişi 12 yaşında: Tarih sizi nasıl yazacağını biliyor

      28 Mayıs 2025

      İsrail’in yeni silahları: Su, gıda ve tıbbi malzeme yokluğu

      28 Mayıs 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Mahir Sayın: Yeni çıkış sosyalistler açısından sağlam bir başlangıç noktası

      22 Mayıs 2025

      Tsitsekun’un 161’inci yılında: “Yas günü”nün ötesine nasıl geçeceğiz?

      21 Mayıs 2025

      Bir Türkiye hikâyesi olarak Golik: ‘Görülmüştür’ damgalı Kürtçe mizah dergisi, nasıl dava konusu oldu?

      21 Mayıs 2025

      Gençler geleceksizliğe mahkum edilişilerine baş kaldırıyor – Ertuğrul Kürkçü

      23 Mart 2025

      İzmir’in kadın itfaiyecileri ve muhtarları

      16 Mart 2025
    • Dosyalar
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » 8 MART ÖZEL | Basına mı açıklasak, elinden mi tutsak?

    8 MART ÖZEL | Basına mı açıklasak, elinden mi tutsak?

    Kaç basın açıklaması bir gerçek dokunuşun yerini tutabilir? Pek tabii, hiç bir mücadele ve iyilik hali bir diğerinin muadili olamaz ve fakat bir öncelik veya aciliyet sırası da mı olmasın?
    Ayfer Göl8 Mart 2024
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    2023 yılının Temmuz ayı, eski eşi tarafından iki defa öldürülmek için kaçırılan ve şans eseri elinden kurtulan bir kadının hikâyesine tanık oluyoruz. Nasıl bir işkence, aylarca süren hastane eziyeti… Olayın dramatik boyutunu ajite etmekten imtina ettiğim ve acının pornografik sunumundan beri durmak istediğim için bazı detayları aktarmayacağım.

    Maalesef birçok hikâyeden bildiğimiz ve öfkeyle “artık yeter” dediğimiz bir noktadayız. Bu noktada saplanıp kalmak öfkemizi ve şu sefil çaresizliğimizi daha bir harlıyor.

    Hikâyede bahsi geçen erkek kişisi bir yıl hapis yatıyor ve tutuksuz yargılanmak üzere 2023 Temmuz ayında salınıyor. Korkuyu ve acıyı yaşayan kadınla irtibatım ve onun hikâyesi aracılığıyla açığa çıkan benim hikayem de bu tarihte başlayacak. Daha doğrusu sorgulamam, mücadele yöntemlerimize dair eleştiri ve endişelerim. Bir yolunu bulup kız kardeşimiz ile irtibata geçiyorum. O esnada farklı bir şehirdeyim. Telefonda konuşurken dahi ne denli korkmuş ve çaresiz olduğu anlaşılıyor. Çünkü iki kere kaçıran adam, üçüncü defa yapmak istediği eylemi tamamlamak için neden kaçırmasın diyor?

    Korkuyor…

    Arkadaş ve akraba çevresi tarafından da bir hayli yalnızlaştırılmış. Çocukları dahi “bizi elaleme rezil ediyorsun, evleneceğimiz kişilerin ailelerinin yüzüne bakamıyoruz” diye suçluyor kendisini. Kudretli ve güçlü pozu kesmekte mahir olan yetkililere gidiyor, “En iyisi başka bir yere taşın” aklını veriyor bizim kudretli aklı evvel yetkililer.

    “Taşınayım da, hangi para ile” diye kara kara düşünüyor.Tüm bunları yaşarken ve olağanüstü bir endişe içerisindeyken telefonla konuşuyoruz. Konuşmalarımızdaki birkaç cümlesini aktarmak isterim; fiziksel, psikolojik, sosyolojik veya hangi türden şiddet olarak tanımlarsanız tanımlayın, maruz kaldığı şiddeti idrâk edilsin diye birkaç kısa cümle sadece: “Ben ölmek istemiyorum, korkuyorum. Ama herkes ben suçluymuşum gibi konuşuyor. Evimin kapılarını kilitlemek, eve her girdiğimde yatakların altına varana kadar biri var mı diye kontrol etmekten bıktım. Ben haksızsam beni hapse atsınlar. Nasıl kurtulacağım?”

    Orada yaşadığım ama o sıra orada olmadığım şehrin kadın örgütleriyle görüşmeye çalışıyorum. Kız kardeşimizi Şiddet Önleme Merkezi’ne yönlendirip, en azından elektronik kelepçe aldırıp bir sonraki mahkemeye kadar bir nebze de olsa rahatlasın istiyorum. Fakat kızkardeşimiz il merkezinde değil de ilçede yaşadığından ve en çok korktuğundan olsa gerek “ben orayı bulamam, oraya gidemem” diyor. İldeki kadın örgütlerine, ki biri o dönem içinde aktif bir mücadele yürüttüğüm Partinin kadın örgütü olmak üzere birçok yere yazıyorum, durumdan haberdar kılıyorum hepsini.

    “Lütfen biriniz gidin ve sadece yanında durun” diyorum. Garip bir şekilde “Biz zaten akşam o konuyla ilgili basın açıklaması yapacağız” cevabı alıyorum.

    Birçok konuşmanın ardından ve bastıramadığım bir öfke ile “Yahu kadın yaşıyor! Ölmesini mi bekleyeceğiz; biriniz yanına gidin lütfen, bir çay bir kahve için onunla, yalnız olmadığını hissetsin” diyorum. Ama nafile. Kadın tek başına gidiyor onu yönlendirdiğim merkeze.

    Kendini daha kötü hissetmesin diye Şiddet Önleme Merkezi’ni tarif ediyorum, telefonla randevu oluşturuyoruz. “Bunu kendin yapabilirsin, kendine güven” diye konuşuyoruz. Öyle de oluyor çok şükür.

    Ardından, esnaflık yapan bir kadın arkadaşımızın dükkânına yönlendiriyorum. Sağolsun o da kızkardeş gibi kızkardeş. Avukat arkadaşımız da yanlarına geliyor. Bir dost sohbeti tüm kara bulutları yok etmese de bir nebze dağıtıyor. Biraz güvende olduğunu hissediyor. Bereket, uğraşlarımız sonucunda elektronik kelepçe de aldırıyoruz.

    Basın açıklaması mı ne oldu?

    O da yapılıyor o akşam! O kadının onca korkuyla tek başına geçtiği o sokakta yapılıyor basın açıklaması!
    Bu yüce basın açıklaması pratiğinden ifrit olmama rağmen, yine de, kız kardeşimiz kendini iyi hissetsin diye basın açıklaması fotoğraflarını ve videolarını yolluyorum kendisine.

    “Bak,” diyorum “kadınlar senin için toplandı, korkma yalnız değiliz”. Ama söylediğim sözlere bir parça inançsız olarak konuşuyorum. Hikâyenin detayı, devamı, evveli, âhiri var elbet. Ama Kimi? Neyi? Nasıl? Neden? savunduğumuzdan gerçekten emin miyiz?

    Kadın mücadelesi yan yana olmakla bu kadar büyümüştü, olmadığı yerde, olmayan kişiyi savunuyor görünmekle değil. Ben bu mücadeleyi böyle hatırlıyorum. Çok mu yanılıyorum?

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Kadının İnsan Hakları Derneği, İstanbul Sözleşmesi’ni AİHM’e taşıdı

    3 Mayıs 2025

    DEM Parti Kadın Meclisi’nden Saadet Partisi’ne ziyaret

    14 Mart 2025

    Kadınlar Taksim’de yasağa rağmen yürüdü: Susmuyor, isyan ediyoruz

    8 Mart 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Zeynel A. Göçer

    Artı Değer Van Spor ve Marx’ın teorisi üzerine mizahi bir deneme

    Siyasi Haber

    Ahmet Saymadi’nin ilk duruşması: “Tutukluluk halinin devamına…”

    Mehmet Murat Yıldırım

    Tarihin sustuğu yüzyıl: Kürtler, Lozan ve barışın hikâyesi

    Tolga Güney

    Demokratikleşme 19 Mayıs’la yüzleşmeden olmaz

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    M. Ender Öndeş

    Gezi ve Kürtler: Bir tanıklık

    Özlem Kaygusuz

    Rejimin otoriter pazarlıkları ve Kürt meselesi

    Ertuğrul Kürkçü

    AKP ile anayasa? 

    Yetvart Danzikyan

    Gezi direnişi 12 yaşında: Tarih sizi nasıl yazacağını biliyor

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    Emeğin Son Çaresi: Boykot Stratejisini Anlamak – Eric Dirnbach

    7 Nisan 2025

    Ankara Tabip Odası, TTB, KESK, TMMOB: Barışçıl protesto haklarına müdahaleye son verin

    28 Mart 2025

    DİSK ve KESK’ten adliye önünde açıklama

    26 Mart 2025
    KADIN

    Kadının İnsan Hakları Derneği, İstanbul Sözleşmesi’ni AİHM’e taşıdı

    3 Mayıs 2025

    DEM Parti Kadın Meclisi’nden Saadet Partisi’ne ziyaret

    14 Mart 2025

    Kadınlar Taksim’de yasağa rağmen yürüdü: Susmuyor, isyan ediyoruz

    8 Mart 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.