28 Şubat akşamı saat 20.00’da canlı yayında 28 Şubat Darbesi’ni tartışıyoruz. Programın konukları Gazeteci-Yazar Aydın Engin, HDP Milletvekilleri Hüda Kaya ve Ömer Faruk Gergerlioğlu. Program Siyasi Haber’in siyasihaberog Facebook, SiyasiHaberOrg Twitter ve SiyasiHaber.Org Youtube adreslerinden yayımlanacak.
28 Şubat akşamı saat 20.00’da canlı yayında 28 Şubat Darbesi’ni tartışıyoruz. Programın konukları Gazeteci-Yazar Aydın Engin, HDP Milletvekilleri Hüda Kaya ve Ömer Faruk Gergerlioğlu. Program Siyasi Haber’in siyasihaberog Facebook, SiyasiHaberOrgTwitter ve SiyasiHaber.Org Youtube adreslerinden yayımlanacak. Programın moderatörlüğünü KHK’lı akademisyen Erkin Başer gerçekleştirecek.
Necmettin Erbakan’ın başbakan, Tansu Çiller’in başbakan yardımcısı olduğu dönemde Millî Güvenlik Kurulu (MGK) 28 Şubat 1997 tarihinde olağanüstü bir toplantı gerçekleştirerek aldığı kararların siyasal erk tarafından icra edilmesini dikte etmişti. MGK’nın kararlarının açıklanmasının ardından yaşanan sürecin sonucunda Erbakan istifa etmiş ve 54. Hükümet de dağılmıştı. “Post-modern darbe” olarak da adlandırılan süreçte, “İrticayla mücadele eylem planı” adı altında icra edilmesi istenen kararların ve yaptırımların uygulanıp uygulanmadığını denetlemek için Çevik Bir öncülüğünde “Batı Çalışma Grubu” adı altında yetkisini yasalardan aldığı iddia edilemeyecek olan bir tür “derin” yapılanma da teşkil edilmişti.
28 Şubat’a giden süreç
1995 Genel Seçimleri’nden Refah Partisi birinci parti çıksa da DYP-ANAP Koalisyon Hükümeti oluşturuldu. Refah Partisi, DYP-ANAP Koalisyon Hükümeti’nin güvenoyu alamadığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yaptı. Anayasa Mahkemesi’nin Refah Partisi’nin başvurusunu haklı bulması üzerine DYP-ANAP Koalisyon Hükümeti dağıldı. Ardından Refah Partisi-DYP Koalisyon Hükümeti (Refahyol Hükümeti) 8 Temmuz 1996 tarihinde yeterli güven oyunu alarak oluşturuldu.
Refahyol Hükümeti’nin oluşmasının hemen ardından hükümete yönelik eleştiriler bilinçli biçimde sertleştirilmeye başladı. Bir dönem sonra Genelkurmay Başkanı başta olmak üzere TSK’nin komuta kademesi de Başbakan Necmettin Erbakan’ı ve bir müddet sonra da Başbakan yardımcısı Tansu Çiller’i hedef tahtasına koyarak sert bir biçimde eleştirmeye yöneldiler. Nihayetinde 22 Ocak 1997 tarihinde Gölcük’te üst rütbeli subaylar Türkiye’de irticanın iktidarda olduğunu tartıştıkları bir toplantı gerçekleştirdiler.
30 Ocak 1997’de Sincan Belediyesi “Kudüs gecesi” düzenledi. İran büyükelçisinin Belediye Başkanı Bekir Yıldız’ın misafiri olduğu gecede sahneye konulan cihat oyununu Star TV muhabiri Işın Gürel’in haberleştirmesinin ardından kamuoyunda tepki oluştu. Tepkilerin ardından Bekir Yıldız tutuklandı ve mahkûm edildi. 3 Şubat 1997’de, Star TV muhabiri Işın Gürel Ankara’da saldırıya uğrayarak dövüldü. 4 Şubat’ta Sincan’da askerler 20 tank ve 15 zırhlı araçla geçiş yaptı. 5 Şubat’ta Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan Erbakan’a uyarı mektubu gönderdi. Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya “İrtica, PKK’dan daha tehlikeli” açıklamasını yaptı.
Nihayetinde Milli Güvenlik Kurulu 28 Şubat’ta Olağanüstü olarak toplandı. Aldığı tavsiye kararlarını hükümete bildirildi. Kararda, laiklik için yasaların uygulanması istendi, tarikatlara bağlı okullar denetlenmeli ve MEB’e devredilmeli, 8 yıllık kesintisiz eğitime geçilmeli, Kuran kursları denetlenmeli, Tevhid-i Tedrisat uygulanmalı, tarikatlar kapatılmalı, irtica nedeniyle ordudan atılanları savunan ve orduyu din düşmanıymış gibi gösteren medya kontrol altına alınmalı, kıyafet kanununa riayet edilmeli, kurban derileri derneklere verilmemeli, Atatürk aleyhindeki eylemler cezalandırılmalı, deniyordu.
4 Mart’ta dönemin Türkiye Başbakanı Erbakan, MGK kararları yumuşatılmazsa imzalamayacağını söyledi ve daha sonra da imzalamadı. 21 Mayıs’ta Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş, ‘‘Ülkeyi iç savaşa sürüklediğini’’ söyleyerek, RP’nin kapatılması için dava açtı. 7 Haziran’da Genelkurmay, irticai faaliyetleri desteklediğini iddia ettiği firmalara ambargo koydu. 10 Haziran’da Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay başkan ve üyeleri Genelkurmay Başkanlığı’na çağrılarak kendilerine irtica konusunda brifing verildi. Nihayetinde Başbakan Necmettin Erbakan baskılara dayanamayarak 18 Haziran tarihinde istifa etti. 19 Haziran’da Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, hükümet kurma görevini ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz’a verdi. 30 Haziran’da Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit ve Hüsamettin Cindoruk’la birlikte ANASOL-D Hükümeti’ni oluşturuldu.