15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Marmaris’te kaldığı otele saldırı girişiminde bulunan Astsubay Başçavuş Zekeriya Kuzu’nun ifadesinin ayrıntıları ortaya çıktı. Kuzu, yanındaki binbaşının otele “Teslim olun, yoksa roket atacağız” dediğini söyledi.
İfadesinde darbe gecesi Marmaris’te Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kaldığı otele saldırı için giden timin başında olduğu belirtilen Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş ile Çiğli 2’nci Ana Jet Üs Komutanlığındaki Muharebe Arama Kurtarma (MAK) biriminde albay rütbesiyle görev yaptığı dönemde tanıştığı bilgisini veren Kuzu, 15 Temmuz günü Sözmezateş’in kendisinden 36 kişilik malzeme ayarlamasını istediğini belirtti.
Sönmezateş’in görevle ilgili hava fotoğrafı gösterdiğini kaydeden Kuzu, “Sönmezateş, bize bu fotoğrafın bulunduğu yerde üst düzey bir PKK’lı yöneticinin olduğunu ve bunu alacağımızı söyledi. Ekibin genç ve toplama ve bu işin nasıl olacağını sorduğumda bana bununla ilgili uzun zamandır hazırlanan özelci bir ekibin olduğunu, bizim artçı görev yapacağımızı söyledi. Bu sayede arkadaşların tecrübe kazanacağını belirtti” diye konuştu.
Sönmezateş’in göreve “Hayır” diyen personel olup olmadığını sorduğunu belirten Kuzu şöyle devam etti: “Saat 19.00 civarı Taner Binbaşı, Gökhan General’in çağırdığını söyledi. Yanına gittiğimizde tedirgin ve morali bozuktu. Görevin iptal olduğunu, herkesin evlerine gidebileceklerini söyledi. Ben de üzerimi değiştirmek için Hasan Üsteğmen’le Kaklıç’a gittim. Kendisiyle çay içerken Taner Binbaşı beni aradı. Derhal gelmemizi istedi. Dönüp Gökhan General’in yanına çıktık. Kendisi misafirlerin geleceğini, göreve bugün çıkabileceğimizi ancak gelecek misafirlerin ilk başta beklenilen sayıda olmadığını, bizim ekip dahil 27 kişilik malzeme hazırlamamız gerektiğini söyledi.”
‘Biz de gelelim diye coşkulu taleplerde bulunuyorlardı’
Bir Skorksy helikopter ve 14 civarında özel kuvvetler personeliyle bölgeye indiklerini anlatan Kuzu, kursiyerlerin coşkulu taleplerinin olduğunu söyledi: “Liderleri daha önceden tanımadığım Şükrü Binbaşı’ydı. Gökhan General, Şükrü Binbaşı’ya ‘Bu işin erbabı sizsiniz, bundan sonra biz size tabiyiz’ dedi. Şükrü Binbaşı, belirlenen makineli tüfekçilere hava fotoğrafı üzerinden görevlerini anlatıyordu. Kursiyerlerin de önünde bir terör örgütü liderini almaya yönelik operasyon yapılacağını söylediğini öğrendim. Bu nedenle helikopter başına giderken kursiyerler yanımıza gelip ‘Biz de gelelim’ şeklinde coşkulu şekilde talepte bulunuyordu.”
‘Emri Hulusi Akar’dan aldık’
Kuzu, Gökhan General’in emirleri Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’dan aldığını söylemesini de şu ifadelerle aktardı: “O esnada Gökhan General’in uçuş ekibine bağırdığını duydum. Yüksek sesle, emirleri Genelkurmay adına Hulusi Akar’dan aldığını, derhal kalkmaları gerektiğini söylüyordu. Bu esnada kim olduğunu hatırlamıyorum ancak bizim ekipten biri bana ‘Cumhurbaşkanı’nı almaya gidiyormuşuz’ dedi. Ben de bu durumu içerisinde bulunduğum helikopterin teknisyenine sordum. Kendisi bana baş parmağını kaldırarak ‘Tamam’ işareti yaptı.”
Marmaris’e geldiklerinde buranın fotoğrafının kendisine gösterilen yer olmadığını anladığını, yerleşim yeri olduğunu, helikopterden inen özel kuvvetler ekibinin havaya ateş ederek sivilleri uzaklaştırdığını anlatan Kuzu, 50 metre önlerinden giden özel kuvvet ekibinin çatışmaya başladığını, silah sesleri duyduğunu söyledi.
‘Teslim olun, yoksa roket atacağız’
Kuzu, yanında bulunan Şükrü Binbaşı’nın orada bulunan villadakilerle yaşananları da şöyle anlattı: “Villadan birisini çıkartıp bize doğru getirdiklerini gördüm. Şükrü Binbaşı, orada bulunan villanın içerisindekilere ‘Teslim olun, yoksa roket atacağız’ diye bağırıyordu ancak yanımızda roket yoktu. Bu şekilde bağırdıktan bir süre sonra el bombasına ait olduğunu düşündüğüm patlama sesi duydum.”
‘Kendi başımıza hayatımızı sürdürdük’
Cumhurbaşkanlığı korumalarının bulunduğu odaya girerek bir tüfek ve tabanca aldığını ama başka bir şey yapmadığını söyleyen Kuzu, sürekli telefonda konuşan Şükrü Binbaşı’nın “Buradan derhal kaçmalıyız, helikopter gelmiyor” sözleri üzerine olay yerinden uzaklaşmaya çalıştıklarını ancak ateş altında kalınca Taner Binbaşı ile bir otele girdiklerini anlattı.
Yanlarına gelen özel kuvvetler ekibiyle kumsala, ardından da oradaki eve girdiklerini anlatan Kuzu, burada ateş altında kaldıklarını ve özel güvenlik görevlisinin tarifiyle ormanlık alana doğru ilerlediklerini söyledi: “Şükrü Binbaşı, bize Gökhan General ve ekibinin muhtemelen öldürüldüğünü, helikoptere yakıt alamadıklarını söyleyerek, bundan sonrası için hayati idame yapacağımızı söyledi. Kaçtığımız dönemde bizi yanına alan, yiyecek-içecek veren, konaklama imkânı sunan kimse olmadı. Kendi başımıza hayatımızı sürdürdük.”
Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığının "Paşa lakaplı üs imamı" olduğu iddia edilen Kuzu, yakalandıktan sonra Muğla Cumhuriyet Başsavcılığındaki ifadesinde Gülen cemaati ile Konya'da görev yaptığı 2005-2006 yıllarında tanıştığını, İzmir'e tayini çıktığında da Bornova'ya gelen bu kişinin kendisini "Öğretmen Arif" olarak tanıtan başka bir kişiyle tanıştırdığını belirtti.
Israrla soy ismini öğrenmek istediği bu kişinin kendisine bu yönde bilgi vermediğini, soru sorulmamasını rica ettiğini kaydeden Kuzu, "Arif ile yaptığımız sohbetlerde artık Fethullah Gülen'in ismi geçtiği gibi kitaplarını da okuyorduk. 2012 yılı temmuz ya da ağustos ayına kadar bu şekilde buluşmalarımız devam etti. O dönemlerde bana tayininin çıktığını söyledi. Israrlarıma rağmen nereye çıktığını söylemedi. Arif, bundan sonra görüşeceği kişi olarak 'Tahir' isimli, yine öğretmen olduğunu söyleyen bir kişiyle tanıştırdı. Tanıştığım bu 3 kişinin de ortak özelliği telefon kullanmamalarıydı." şeklinde konuştu.
İfadesini alan savcının sorusu üzerine "Paşa şeklinde bir lakabım yoktu. Bu şekilde bana sadece 2. Ana Jet Üssü Komutanımız (Tümgeneral) Kubilay Selçuk hitap eder." diyen Kuzu, dini sohbetlere katılan Yavuz, Arif ve Tahir'in üssün içinde olup bitenlerden haberdar olduklarını, kendisine de zaman zaman bazı istihbaratlar verdiklerini, buna göre görevlendirmeler yaptığını söyledi
‘1 doları bana Arif verdi’
Bir dolarlık banknotlarla ilgili soruyu da cevaplandıran Kuzu, şunları anlattı:
"Bu dolarları 'Arif' diye bahsettiğim kişi verdi. Uzun bir süre önce (2008 veya 2010 yılı olabilir) bir sohbetimiz sırasında Arif bana bir dolarlık banknot verdi. Bu parayı Amerika'da bulunan Fetullah Gülen'in gönderdiğini, bereket olsun diye bu parayı cüzdanımda taşımam gerektiğini söyledi. Ben de gırgır olsun diye 'Hocanın başka işi yok mu, para dağıtıyor' şeklinde cevap vermiştim. Bunun üzerine ben de aldığım parayı cüzdanımda saklamaya başladım. Bu para halen Çiğli 2. Ana Jet Üssündeki 621099 plakalı askeri araçtaki cüzdanımda bulunur. Aramızda daha sonra bu parayla ilgili bir sohbet geçmedi. Paranın seri numarasıyla ilgili de herhangi bir bilgim bulunmamaktadır."