Yunanistan’ın dört bir yanında binlerce üretici köylünün katıldığı protestolar, ülkenin ana ulaşım ağlarını felç etmiş durumda. Teselya’dan başlayarak kısa sürede ulusal çapta büyüyen eylemlerde çiftçiler traktörleriyle Athens–Thessaloniki otoyolu, Egnatia Odos, Ionia Odos ve diğer ana arterleri kapattı. Bazı bölgelerde polisle çiftçiler arasında sert çatışmalar yaşandı; göz yaşartıcı gaz kullanımı eylemleri daha da gerdi.

Sınır kapıları, limanlar ve havaalanları işgal edildi
Eylemlerin en kritik noktaları, ülkenin dış hatlarını etkileyen giriş-çıkış merkezleri oldu. Evzoni, Kipi–İpsala ve Promachonas sınır kapılarında ağır araç geçişleri durdu; ticaret akışı büyük ölçüde aksadı.
Girit’teki Heraklion Uluslararası Havaalanında çiftçilerin piste girmesi sonucu tüm uçuşlar geçici olarak iptal edildi. Volos limanının çevresinin traktörlerle kapatılması, deniz ulaşımını ve lojistik akışını olumsuz etkiledi.
Bu işgaller sadece tarım sektörünü değil, turizmi, nakliyeyi ve dış ticareti de ciddi şekilde sarsmış durumda.
Protestoların temel nedenleri: Geciken ödemeler ve yolsuzluk skandalı
Çiftçilerin başlıca talebi, geciken 600 milyon euroyu aşan AB tarımsal destek ödemelerinin derhal yapılması. Bu ödemeler, tarımsal fonlarda ortaya çıkan yolsuzluk soruşturmaları nedeniyle askıya alınmıştı. Soruşturma kapsamında bazı çiftçilerin sahte belgelerle destek aldığı iddiaları gündeme gelirken, sistemdeki denetim mekanizmasının çöküşü tüm üreticileri etkiliyor.
Üreticiler ayrıca:
- Akaryakıt ve elektrik maliyetlerinde indirimi,
- Vergi yükünün hafifletilmesini,
- Tarımsal destek ve sübvansiyon sisteminin tamamen yeniden düzenlenmesini,
- Kriz dönemlerinde doğrudan gelir desteği sağlanmasını talep ediyor.
Ülkenin bazı bölgelerinde görülen koyun-keçi çiçeği salgını nedeniyle yüz binlerce küçükbaş hayvanın itlaf edilmesi de üreticilerin ekonomik krizini ağırlaştırmış durumda.
Hükümet geri adım atmıyor: “Altyapı engellenemez”
Başbakan Kyriakos Mitsotakis hükümeti, protestolar karşısında temkinli ama kararlı bir tutum izliyor. Hükümet, ödemelerin yapılacağını açıklamakla birlikte, ulusal altyapının kapanmasını “kabul edilemez” olarak niteliyor.
Bu çerçevede Yüksek Mahkeme Başsavcılığı, yolları ve altyapıyı kapatan eylemler hakkında suç duyurusu talimatı vererek protestolara yasal baskı yolunu açtı. Çiftçiler ise bu kararı “gözdağı” olarak değerlendiriyor ve geri adım atmıyor.

Toplumsal destek büyüyor
Protestolara zamanla yalnızca üretici köylüler değil, kamyoncular, taksi şoförleri, pazar esnafı ve küçük işletme sahipleri de katılmaya başladı. Ekonomik baskının geniş toplum kesimlerinde hissedildiği Yunanistan’da çiftçi eylemleri, daha geniş bir sosyal hoşnutsuzluk dalgasının ifadesi haline geliyor.
Sınır kapılarının kapanması, tedarik zincirini sekteye uğrattı; iç piyasada ürünlerin dağıtımında ciddi gecikmeler yaşanıyor. Hava ve deniz ulaşımındaki blokajlar da turizm sektöründe kaygı yaratıyor.
Çiftçiler ulusal koordinasyon kuruluyor
Üretici birlikleri önümüzdeki günlerde ulusal çapta bir çiftçi temsilcileri konseyi toplama hazırlığında. Bu konsey, taleplerin birleştirilmesi, protestoların koordinasyonu ve hükümetle müzakere sürecinin belirlenmesi açısından kritik önem taşıyor.
Ancak protestoların geldiği nokta, hükümet–çiftçi ilişkilerinin kolayca çözülmeyeceğini gösteriyor. Gerginliğin yükselmesi, Yunanistan’da tarım politikalarının, AB destek mekanizmalarının ve kırsal kalkınma stratejilerinin yeniden tartışmaya açıldığı yeni bir dönemin habercisi niteliğinde.

