YSGP’de Yeşil Siyaset Platformu bir basın açıklaması yaparak partiden ayrıldıklarını duyurdu. Parti içinde kurulan Yeşil Siyaset Platformu‘nda bir araya gelen üyelerden 105’i ortak bir metinle partiden istifa ettiklerini açıkladı.
Partiden istifa edenler arasında YSGP’nin kuruluşundan itibaren son Kongre’ye kadar eşsözcülük görevini yürüten ve eski Yeşiller Partisi’nin de son dönem eşsözcülüğünü yapan Sevil Turan da var. İstifa eden diğer bazı isimler şöyle:
YSGP’nin kurucu partilerinden eski Yeşiller Partisi’nin eşsözcülüğünü yapan Yüksel Selek, Bilge Oykut (Contepe) ve Ümit Şahin; YSGP’nin bir önceki dönem MYK üyelerinden Ahmet Atıl Aşıcı, Ayla Şeşan, Cihat Demirtaş, Mahmut Boynudelik ve Vezan Karabulut; bir önceki dönem PM üyelerinden Ali Serdar Gültekin, Ayla Tokmak, Ayşe Akdeniz, Bahar Topçu, Celal Ay, Ercüment Gürçay, Feyha Karslı, Gizem Kastamonulu, Hasan Hüseyin Küçükaydın, Koray Doğan Urbarlı, Murat Özbank, Nil Mutluer, Pelin Cengiz ve Ümide Aysu; Bursa il eşsözcüsü Necla Türemen ve eski İstanbul İl eşsözcüleri İnci İşbulur ve Savaş Çömlek ile eski Ankara il sözcüleri Hande Urbarlı ve Gülnur Öztaş. İstifaların 2 Nisan günü yapılan 2. Olağan Büyük Kongre’nin ardından yaşandığı belirtiliyor.
İstifa edenler arasında 2012’de bir birleşme süreci sonunda kurulan YSGP’nin kurucu partileri olan eski Yeşiller Partisi‘nden gelen üyelerin önemli bir bölümü de bulunuyor. Ayrıca yeşil feministler, diğer kurucu parti olan Eşlitlik ve Demokrasi Partisi (EDP)‘den gelen bazı üyeler ve YSGP’nin kuruluşu sırasında partiye üye olan bazı isimler ayrılanlar arasında.
Platformun yaptığı basın açıklaması şöyle:
Biz aşağıda isimleri yazılı YSGP üyeleri, 2 Nisan tarihinde yapılan YSGP 2. Olağan Konferansı sonrasında sürdürdüğümüz tartışma ve değerlendirmeler sonucunda YSGP’den istifa etmeye karar verdiğimizi bilgilerinize sunarız. İstifamızda aşağıdaki değerlendirme ve gelecek perspektifimizin belirleyici olduğunun bilinmesini isteriz:
Yeşil Siyaset Platformu’nun konferansa ilişkin ayrıntılı politik değerlendirmesini içeren, parti grubunda paylaşılan metninde ifade edilen tespitler partide başlangıçtan beri süregelen ve son dönemde yoğunlaşan sorunları ve nedenlerini açıklıkla ortaya koymaktadır. Bu metinde de anlatıldığı gibi konferansta yaşananlar, bazı siyasi fikir ayrılıklarının yanı sıra, esas olarak zihniyet farklılığına işaret eden, Yeşil-Sol Siyaset’e uygun olmadığını düşündüğümüz egemen siyaset yapma tarzının devam ettiğini gösterdi. Bu durum, partiye olan aidiyet bağımızın iyice kopmasına neden oldu. Artık bu partide siyasi mücadelemize devam etmek için bir neden bulamıyor, YSGP çatısı altında politik faaliyet imkanı kalmadığını düşünüyoruz.
YSGP’den istifa eden bizler, parti içinde benzer kaygıları taşıyan üyelerin oluşturduğu Yeşil Siyaset Platformu’nda siyasi mücadelemizi sürdüreceğiz. Önceden olduğu gibi yeşil, özgürlükçü ve feminist değerlerle yolumuza devam etmeye ve eşitlikçi, özgürlükçü, ekolojik mücadeleyi bundan böyle parti dışındaki mecralara yaymak için daha fazla çaba harcamaya kararlı olduğumuzun bilinmesini isteriz.
Bununla birlikte, bugün gelinen noktada bizler açısından politik bir ayrılık kaçınılmaz olsa da, ülkenin 7 Haziran’dan sonra getirildiği kaos ortamında ve özellikle barışın kazanılmasının ve demokrasi mücadelesinin zorunlu olduğu bu koşullarda gerek tek tek bireyler olarak, gerekse içinde bulunduğumuz platformla birlikte tüm demokrasi güçlerinin dayanışmasının gerekliliğinin bilincinde olarak her türlü dayanışma ve işbirliğine açık olacağız. Partide yıllar boyunca birlikte mücadele verdiğimiz dostlarımızla da ortak mücadele zeminlerinde birlikte olmaya ve dostane ilişkiler sürdürmeye devam etmeyi umuyoruz.
Ayrıca Yeşil Gazete'de yer alan haberde YSGP ve HDP ilişkilerine yönelik de eleştiriler bulunuyor. Ayrılan grubun sunduğu eleştiriler HDP'ye verilen üyelerle organik bağın sıkıntılı olduğu yönünde.
Yeşil Gazete'de yer alan yorum ise şöyle:
Yeşil Siyaset Platformu ayrıca partinin bileşeni olduğu HDP ile ilişkilerine dair getirdikleri eleştiri ve önerilerin göz ardı edildiği eleştirisinde bulunuyor. YSGP’nin HDP’ye katkısını önemsediklerini, HDP’nin Kürt sorununun demokratik siyaset temelinde çözümü için en önemli şans olduğunu belirten Yeşil Siyaset Platformu, pek çok Platform üyesinin HDP’nin seçim çalışmalarında ya yönetici ya da aktivist olarak yer aldığını, kimilerinin ise aday olduğunu belirtiyor.
Bildirgede Platformun YSGP’nin HDP bileşeni olarak kalmasına bir itirazı olmamakla birlikte,iki parti arasındaki ilişkilerin bir hukuka oturtulmasını, bu hukukun da partinin en yüksek karar organı olan Konferans tarafından tartışılmasını ve tanımlanmasını önemsediği belirtiliyor. Yeşil Siyaset Platformu 2 Nisan’daki Konferans’ta bu amaçla bir önerge vererek YSGP ile HDP arasında eş yürütme organları arasında düzenli resmi ilişki kurulmasını, aynı kişinin her iki partinin yürütme organlarında (fahri danışman olarak) görev almamasını, YSGP’nin HDP’deki temsilcilerinin seçimle belirlenmesini ve iki parti arasındaki ilişkinin parti yürütmesinden ve temsilcilerden bağımsız kurullarca denetlenebilir ve hesap verilebilir olmasını önermiş, ancak bu önerge reddedilmişti.
Bildirgede Platform tarafından getirilen önergelerin usul tartışmalarına boğularak ve içeriği çarpıtılarak tartıştırılmadığı, böylece partinin sıkışmışlık halinden çıkışını sağlayabilecek bir fırsatın heba edildiği belirtilerek bu durum eleştiriliyor.