Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Yeni(den) Osmanlıcılık

    30 Temmuz 2025

    DEM Parti: “Dedeoğulları Ailesi’nin katledilmesi ırkçı bir saldırıdır, adalet sağlanana kadar mücadele sürecek”

    30 Temmuz 2025

    Silahlanma Yarışı ve Savaş Tehdidi

    30 Temmuz 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Silahlanma Yarışı ve Savaş Tehdidi

      30 Temmuz 2025

      Benim için bir onur: Gercüşlü gazeteci Yahya Orhan

      30 Temmuz 2025

      “Past Lives”dan Tuba’ya: Dillerin taşıdığı hafıza

      29 Temmuz 2025

      Bir Eurofighter kaç yangın söndürme uçağı eder?

      28 Temmuz 2025

      Cenk, Mustafa, Ferdi ve onları sahneye sürüp kaostan prim yapanlar

      27 Temmuz 2025
    • Seçtiklerimiz

      Yeni(den) Osmanlıcılık

      30 Temmuz 2025

      Toplu sözleşme değil, toplu dayatma: Kamu emekçileri ne yapmalı?

      30 Temmuz 2025

      İsrail için cezasızlık devri sona eriyor

      30 Temmuz 2025

      Bahçeli “Ebedi rejim” istiyor ama…

      29 Temmuz 2025

      Turizm sektöründe emeğe darbe

      29 Temmuz 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      İsrail’in ‘iç’ mücadelesi gerçekten çıkmazda mı?

      21 Temmuz 2025

      SYKP Eş Genel Başkanı Mertcan Titiz: Kalıcı barış için sürecin seyircisi değil, öznesi olmalıyız

      8 Temmuz 2025

      Yangınların ortasında dayanışmanın motor gücü: Kuryelerin afetle mücadelesi – Mesut Çeki

      2 Temmuz 2025

      Kadir Akın: “Türk sosyalistleri Ermeni sosyalistlerinin varlığını görmezden geldiler, çünkü onlar Ermeniydi.”

      27 Haziran 2025

      SYKP’li Turgan: Solun örgütsel bir yenilenmeye ihtiyacı var

      11 Haziran 2025
    • Dosyalar
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Yeni Ekimler için gençlik mücadeleye!

    Yeni Ekimler için gençlik mücadeleye!

    Siyasi Haber7 Kasım 2020
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Ulaş Bedri ÇELİK yazdı: “Peki gençliğin kendisine çizilen rolleri reddetmesi ve bu yabancılaşmaya karşı verdiği varlık mücadelesi nasıl başarılı olabilir? İşte bu soruya verilen cevap 103 yıl öncesinden, Ekim Devrimi’nden gelmektedir. Gençliğin içine girdiği bataktan çıkmasının yolu ancak yeni Ekimler ile mümkün olacaktır.”

     

    SiyasiHaber

    Ekim Devrimi’nin 103. yılına girmek üzere olduğumuz şu günlerde kapitalizm en büyük krizlerinden birini yaşamakta. Sovyetlerin yıkılışıyla burjuva ideologlar kesin zaferlerini ilan etseler de iddialarının hepsinin birer birer çöktüğünü gözlemleyebiliyoruz. Fukuyama’nın deyişiyle “tarihin sonunun geldiği” ve artık barışın hüküm süreceği tek kutuplu bir demokrasi dünyasının vakti olduğu söylenmiştir Sovyetlerin çöküşüyle. Tüm bu söylemlerin ardından çok değil sadece on yedi yıl sonra 2008 krizi yaşanmıştır. Geçtiğimiz son dört beş yıl ise büyük paylaşım krizleriyle geçmiştir. Yaşanan bu süreçte savaşlarda milyonlarca insan hayatını kaybetmiş, on milyonlarcası yaralanmış ve yaşadığı topraklardan göç etmek zorunda kalmıştır. Ekonomik küreselleşme hikayesi sekteye uğramış, değer zincirleri kısalma eğilimi göstermiştir. Tüm bu yaşananlara paralel dünyanın birçok yerinde Trump, Bolsonaro ve Narendra Modi gibi kişiler iktidara gelmiş Güney Amerika ülkelerinde darbeler planlanmış ve tekrardan otoriterleşme ve faşizm tartışmaları başlamıştır.

    Dünyada tüm bunlar yaşanırken Türkiye’ye dönüp baktığımızda gördüklerimiz çok da farklı olmayacaktır. Özellikle 2015 yılından itibaren savaş politikalarına hız veren AKP iktidarı, HDP milletvekillerini ve eş başkanlarını tutuklamış Kürt şehirlerini büyük operasyonlarla yerle bir etmiştir. MHP ile ittifakıyla Başkanlık sistemini geçirmiş ve bu ittifak sürdürülerek toplumun bütün devrimci damarlarına pervasız saldırılar gerçekleştirilmiştir. Saldırılar yurt içiyle sınırlı kalmamış, savaş politikası: Rojava, Başur ve Suriye topraklarına fiili işgalle Libya ve Karabağ topraklarına ise savaşın taşınmasıyla seyretmiştir. Ekonomik olarak ise bu süreçte halk gittikçe fakirleşirken iktidar sermayesi hızlıca zenginleşmekte ve gerek yerüstü gerek yeraltı kaynaklarına yapılan pervasızca saldırılarla doğa katliamlarının ardı arkası kesilmemekte. Gençlik ise bu saldırıların en sertlerine maruz kalmakta.  Üniversite kampüslerinden başlayan saldırılar, gençlerin kişisel yaşam alanlarına kadar sızmış durumda. Özellikle sosyal baskı sistematik bir şekilde gerçekleştirilmiş, istenilen gençliği yaratmak için her yol denenmiştir. Ne yiyip ne içeceğine, neyi dinleyip neyi izleyeceğine kadar karar verilmiş, kararları hayata geçirmek için çeşitli yasaklar ve sansürlere başvurulmuştur. Aynı zamanda büyük bir ekonomik krizin, işsizliğin ve geleceksizliğin içine çekilen gençlik atomize edilirken büyük bir çaresizlik ve yalnızlık sarmalında bulmuştur kendini. Bunlar karşısında iktidar gençliğin önüne uyuşturucu, kumar vb.; yahut büyük kesiminin hayali olan ülkeyi terk etme fikrini koymuştur. Özellikle son birkaç yıldır karşımıza çıkan öğrenci ve genç işsiz intiharları ise durumun ne kadar kritik olduğunu ve üzerimize düşen sorumluluğun ne boyutta olduğunu göstermekte.

    Peki gençliğin kendisine çizilen rolleri reddetmesi ve bu yabancılaşmaya karşı verdiği varlık mücadelesi nasıl başarılı olabilir? İşte bu soruya verilen cevap 103 yıl öncesinden, Ekim Devrimi’nden gelmektedir. Ekim Devrimi gençliğin kendisini tekrar var ederek önündeki tek seçeneğin rekabet ve sömürü ilişkilerinin en dibine girmek olmadığını, kolektif bir geleceğin kurulabileceğini ve ancak bu gelecekle gençlerin kendisini özgür kılabileceğini göstermiştir. Devrim öncesi yalnızca basit bir asker veya iş gücü olan genç, devrim sonrasında ilk defa uzaya çıkmış; çeşitli kültür-sanat ve spor dallarıyla ilgilenerek kendisini yeniden ve yeniden doğurmuştur. Ekim Devrimi aynı zamanda gençliğin devrimidir. Ayaklanma sırasında Petrograd’ta işçilerden oluşturulan Kızıl Muhafızlar’ın yüzde kırkının genç işçi olması Menşevik gazetesi Yedinstvo’da, Kerenski güçlerinin 15-16 yaşındaki “çocuklarla” savaştığını söylemesi çok şey ifade etmektedir. Yine 1907 yılında parti üyelerinin yüzde yetmiş beşinin otuz yaş altı, Ekim Devrimi’ni gerçekleştiren kadroların yaş ortalamasının yirmi ve 1919 yılında üyelerin yarısından fazlasının otuz yaş altında olması gençliğin, devrimin motor gücü olduğunu göstermekte.

    Gençliğin gerek parti içerisinde gerek devrim sürecinde katılımının bu denli yoğun olması tesadüf değildir. Lenin’in parti tartışmasında söylediği “Hayır, otuz yaşında ‘yorgun’ ihtiyarlar olmayı, sosyal demokrasinin ‘aklı kemale ermiş’ devrimcilerini ve döneklerini toplama işini Kadetlere bırakalım. Biz daima ileri sınıfın gençliğinin partisi olacağız.” Sözleriyle 1905 Devrimi sürecinde söylediği “Gençliğe gidin beyler! Bu, her şeyi kurtaracak olan tek yoldur. Tanrı aşkına, aksi halde geç kalacaksınız (bunu gördüğüm her şeyden çıkarıyorum) ve ‘bilge’ taslaklar, planlar, çizimler, şemalar ve mükemmel reçetelerle ama örgütünüz olmadan, canlı eylem olmadan öylece kalakalacaksınız. Gençliğe gidin. Derhal her yerde ve her kentte gerek öğrenciler içinde gerekse de özellikle işçiler vb. içinde savaş birlikleri kurun.” sözleri gençliğin devrimci dinamizminin öneminin farkına varıldığını göstermektedir. 

    Özcesi gençliğin içine girdiği bataktan çıkmasının yolu ancak yeni Ekimler ile mümkün olacaktır. Yeni Ekimler için gençlik mücadeleye!

     

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Ekim Devrimi ve dünyamız

    19 Kasım 2020

    Ekim Devrimi’nin 103. Yıldönümü dolayısıyla Alexandra Kollontai

    8 Kasım 2020

    Gençliğin kutup yıldızı: Ekim Devrimi

    8 Kasım 2020
    Destek Ol
    Yazılar
    Furkan Ege

    Silahlanma Yarışı ve Savaş Tehdidi

    Mehmet Murat Yıldırım

    Benim için bir onur: Gercüşlü gazeteci Yahya Orhan

    Hazal Battaloğlu

    “Past Lives”dan Tuba’ya: Dillerin taşıdığı hafıza

    Tuncay Yılmaz

    Bir Eurofighter kaç yangın söndürme uçağı eder?

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Necmiye Alpay

    Yeni(den) Osmanlıcılık

    Zülküf Güneş

    Toplu sözleşme değil, toplu dayatma: Kamu emekçileri ne yapmalı?

    Kıvanç Eliaçık

    İsrail için cezasızlık devri sona eriyor

    Yetvart Danzikyan

    Bahçeli “Ebedi rejim” istiyor ama…

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    Yangının ortasında emek alarmı: Orman işçileri grev eşiğinde

    30 Temmuz 2025

    İşçi sınıfının açlıkla imtihanı

    5 Temmuz 2025

    İşçiler ne yapsın?

    11 Haziran 2025
    KADIN

    Patriarkayı yık

    22 Haziran 2025

    Kadının İnsan Hakları Derneği, İstanbul Sözleşmesi’ni AİHM’e taşıdı

    3 Mayıs 2025

    DEM Parti Kadın Meclisi’nden Saadet Partisi’ne ziyaret

    14 Mart 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.