Her daim AKP politikalarının has savunucusu Diriliş Postası Gazetesi, Mukaddime’nin yazarı, büyük bilgin İbni Haldun’un “insanı açlık değil, alıştığı tokluk öldürür” lafını kendine siper ederek yurttaşa ahkam kesti: “Açlıktan korkmak bize yakışmaz.”
SiyasiHaber
Diriliş Postası, cuma akşamı alelacele ilan edilen sokağa çıkma yasağının ardından fırın, market ve bakkallar önünde uzun kuyruklar oluşturan yurttaşların davranışlarını “açlıktan korkmak bize yakışmaz” diye manşet atarak eleştiri konusu yaptı.
Siyasal İktidar’ın hesapsız, planlanmamış, alelacele kararlaştırılan sokağa çıkma kararını eleştirmeyi aklından bile geçirmeyen yandaş Diriliş Postası, faturayı yurttaşlara kesti.
Tok açın halinden ne anlar!
Diriliş Postası tuzu kuru bir gazete. Bayilerde satılmıyor. Devlet kurumları ve THY gibi kuruluşlar tarafından satın alınıyor. Kaçar bin alındığı da meçhul. Devleti bir arpalık gibi kullanan bu gazete, aniden, iki saat sonra uygulamaya konulacak bir sokağa çıkma yasağı nedeniyle fırın, market ve bakkalların önünde kuyruklar oluşturan yurttaşların telaşıyla dalga geçiyor. Üst perdeden ahkam kesiyor: “Açlıktan korkmaz bize yakışmaz”mış…
Devlet arpalığından kaç para devşirdiğinizi açıklayın!
Halka, yurttaşa üst perdeden ahkam kesmeyi bırakın, bayilerde satılmayan gazeteniz için devlet kurumlarından kaç para devşirdiğinizi açıklayın! Açlıktan korkmuyorsanız, niçin devleti arpalık gibi kullandığınızı izah edin yurttaşa!
Diriliş Postası’nın ilgili yazısı şöyle:
Okyanusun dibindeki kaya parçasının içinden çıkan kurtçuğun ağzındaki dut yaprağı, İlahi Kudret elinin rızka kefil olduğunun ispatıyken başka mucize aramaya gerek yok. Bir salgın musibetiyle aklın yapabileceği en basit hesabı rafa kaldırarak aç kalma korkusuyla sağa sola hücum etmek, ancak bize yakışmayan sefil görüntüler ortaya çıkarır.
“Akıl, akıl olduğundandır ki işlerin sonunu görür; sonu görmeyen akıl, nefis kesilir” buyuruyor Hazreti Mevlana (ks)… Nefsin zehrine kapılan alışkanlıklarımız bizi tokluğa mahkûm ederse asıl ölüm gelip bizi orada bulur. Aklımızı, paylaşmayı, yardımlaşmayı, sabrımızı bir kenara bırakarak değil bin 400 yıllık kadim medeniyetimizin izinden giderek tedbiri ve onu da içinde barındıran tevekkülü elden bırakmamamız gereken bir süreçten geçiyoruz. Hamuru açlığın bir hazine olduğunu salık veren tasavvurla yoğrulan bir milletin torunlarına, tokluğa tamah etmek ve açlıktan korkmak yakışmaz.
“İnsanı açlık değil, alıştığı tokluk öldürür” (İbn-i Haldun)
“Kim bu Diriliş Postası?”
Diriliş Postası Kayserili Ali Yıldız ile Trabzonlu Mehmet Akosman’nın sermayeleriyle Star Gazetesi’nden ayrılan Hakan Albayrak tarafından 2015 yılında kuruldu. Ancak çok kısa bir süre sonra AKP ve Tayyip Erdoğan’ı eleştiren yazıları nedeniyle Hakan Albayrak gazeteden ayrılmak zorunda kaldı. Kuruluşunda AKP yandaşı olan gazete bu ayrılığın ardından keskin bir AKP yandaşı olarak faaliyetini yürütmeye devam etti.
Gazete’nin yazarlarından Erem Şentürk’ün 1 Haziran 2017’de kaleme almış olduğu “Kim bu Diriliş Postası?” başlıklı yazı Diriliş Postası’nın mahiyeti hakkında fikir verebilir. Yazıda, Diriliş Postası’nın politik pozisyonuna ilişkin kimi değerlendirmeler yapıldıktan sonra gazeteyle ilgili şu tanımlama da yapılıyor:
“İnsan hakları, eşitlik, adalet, hürriyet ve insan tariflerimizin tamamını İki Cihan Sultanı Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimiz’in Veda Hutbesi’nden alıyoruz ve bunun dışında, herhangi bir insanın yazdığı bütün metinleri yok kabul ediyoruz.”
Takiyyeci Diriliş Postası
“İnsan hakları, eşitlik, adalet, hürriyet ve insan tarifleri (nin) tamamını” Veda Hutbesi’nden aldığını ilan eden Diriliş Postası, iş AKP İktidarı’nın hatalarının üstünü örtmek için faturayı yurttaşa çıkarmak gerektiği zaman görüldüğü gibi “İbni Haldun”a başvurmakta hiçbir beis görmüyor. “Herhangi bir insanın yazdığı metinleri yok kabul etmek” lafını ettiğini unutmak nedense işine geliyor.