Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Gülistan Doku soruşturmasında yeni görüntüler: 700 saatlik kayıt inceleniyor

    2 Kasım 2025

    Eskişehir’de siyanürlü altın madeni tepkisi: “57 bin ağacı kestirmeyiz, yaşam hakkımızı savunacağız”

    2 Kasım 2025

    DEM Parti’den yerel demokrasi çağrısı: “Barış bir hediye değil, inşa sürecidir”

    2 Kasım 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Cumhuriyetin kurucu İdealleri ve ötekileri

      30 Ekim 2025

      Bakımın görünmeyen yükü: Engelli kadınlar ve kız çocuklarının onurlu yaşama hakkı

      29 Ekim 2025

      Ankara’nın vesayeti ve Kıbrıs halkının iradesi

      26 Ekim 2025

      Siyasetin simülasyonu ve kimliğin krizi

      24 Ekim 2025

      Avrupa için göçmenler yük mü?

      23 Ekim 2025
    • Seçtiklerimiz

      Trump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı?

      2 Kasım 2025

      Motokuryelerin ekim isyanı

      28 Ekim 2025

      İstikrarsızlık üreten istikrar programı

      26 Ekim 2025

      ESMA’nın hatırlattıkları

      26 Ekim 2025

      İki devrimci müze soygunu: Kolombiya ve İrlanda

      24 Ekim 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Ali Coşkun: İşçi sınıfı üretimden gelen gücüyle toplumsal barışın en güçlü dayanağıdır

      29 Ekim 2025

      Altan Açıkdilli: “Canımı çekiştiriyor yine canım”

      28 Ekim 2025

      DSİP’ten Şenol Karakaş: Ne barış süreci demokrasinin gelişmesine ne de demokratik adımlar barış sürecinin nihayete ulaşmasına ertelenebilir

      27 Ekim 2025

      Ilan Pappe: Filistinliler hâlâ etnik temizlik ve soykırımla karşı karşıya

      16 Ekim 2025

      ‘Kadıköy Kültür Evi hem nefes aldığımız hem de birlikte söz kurduğumuz bir yer’

      10 Ekim 2025
    • Dosyalar
      • “Süreç” ve Sol
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Ülkecek kendiliğinden sönene kadar yanmaya terkedildik, ama…

    Ülkecek kendiliğinden sönene kadar yanmaya terkedildik, ama…

    Siyasi Haber4 Ağustos 2021
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Ayşegül SANDIKÇIOĞLU yazdı: Bizi ve bütün ülkeyi kendi kendine yanmaya terk etmiş olsanız da, ülkecek kendiliğinden sönene kadar yanmaya terkedilmiş olsak da, gördük ki insanlar ormanını, yabanını, kurdunu, kuşunu, sincabını, kaplumbağasını, ağacını savunmak için bir gecede itfaiye olabiliyor. İtfaiye olurken soru sormayı ihmal etmedikleri de ortada. Her şeyi biz yapıyorsak siz kimsiniz?

    Cehennem için çok da mistik inanışlara gerek olup olmadığını hepimiz cinnet bir ruh hali içerisinde yaşıyoruz bu aralar. Farkındaysanız toplumcak hepimiz cinnet halindeyiz… Uzun bir zamandır kadınlar, emekçiler, işliler, işsizler, sendikalılar, sendikasızlar, havama, suyuma, torağıma dokunma diyen ekolojistler ve yaşam savunucuları, kayyumlarla yerlerinden ve haklarından edilenler, KHK’lılar, bir ihbarla tutuklananlar, kapıları kırılarak operasyon yiyen üniversiteliler, kısacası gözünün üzerinde kaşı olanlar…

     

    Yıllar önceydi unutamayız. İki ağaç için bunca tantana denilmişti ve ülkenin en aydınlık, yüzü en umuttan yana ve en nitelikli insan kitlesi çapulcu ilan edilmişti. Şimdi ise hangi iki ağaç? Çapulcular yitip giden milyonlarca ağacın şoku ve şaşkınlığı içerisinde. Ormanları madenlere kaptırmayalım derken, ruhsat avcıları ile canımızın yettiğince savaşırız derken, aynı anda çıkan yüzün üzerinde yangını çıplak ellerle söndürmeye çalışacağımız hiçbirimizin aklına gelmezdi. Gelmeliydi ama gelmedi. Bu topraklar bu anlamda (En kötüsünü düşünme anlamında) geliştiricidir zira. Nasıl oldu da akıl edemedik?

     

    3 Ağustos itibariyle Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli ülkede 38 ilde çıkan 163 yangının 152 tanesinin söndürüldüğünü söylüyor. Bu oldukça iyi bir başarı ve iyi bir rakam. Ama sorun şu ki, vatandaşlar hala daha “Buraya uçak gönderin” çığlıkları atıyor. Bakanların ve bürokrasinin hala unuttuğu bir şey var, sosyal medya. Sosyal medya susmuyor. Hatta sosyal medya konuşanları da unutmuyor.

     

    Mesela AKP’li Belediye Başkanı Mehmet Özeren dedi ki:

    “ Evleri kullanılamaz hale gelen vatandaşlarımız için TOKİ tarafından 20 yıl ödemeli, istedikleri şekilde evler yapılacak. Çok eski evi olan vatandaşlar keşke bizim de evimiz yansaydı diyecekler” dedi. Gerçekten dedi. Hiç utanmadan ve hiç yüzü kızarmadan dedi. Biz bir felaketten daha çıkmamış insanlara “20 yıl ödemeli derken” nasıl utanmaz diye düşünürken o şahıs “Çok eski evi olanlar keşke bizim de evimiz yansaydı diyecekler” dedi.

    Mehmet Özeren

    Tüm toplum sivil savunmada, sıradaki savunma demokratik savunma!

    Ülke çapında meydana gelen orman yangınları iktidarın, dolayısıyla da yüz yıllık devlet kurumlarının bu konudaki çaresiz basiretsizliğini ayan beyan ortaya çıkardı. İnsanlar hala daha evlerini, köylerini, ormanlarını, oradaki tüm canlıları çıplak ellerinde kazma küreklerle savunmak için çırpınıyor. Ve tüm bunlar, tüm bu çabalar sosyal medya ile her yere yayıldı. Eleştireniyle eleştirmeyeniyle Kurtuluş Savaşı anlatıları ile büyüyen bir nesil bugün adeta kendi döneminin Kurtuluş Savaşını görüyor ve yaşıyor. Resmi tarih kitapları yazar; “Ayaklarında çarıklarla savaştılar”. Bugün sosyal medya yazıyor;

    “Ayaklarında ısıya dayanıklılıkla alakası olmayan terliklerle dev ateşlerle savaştılar”. Kadınlar kağnılarla cephane taşıdılar…. Kadınlar ellerinde çalılarla küreklerle ateşlere vurdular ‘sön artık, bit artık!’… Çocuklar taşıyabildiği cephaneyi taşıdı o küçük bedenleriyle… Çocuklar 5 litrelik 10 litrelik su şişeleriyle yardım çalışmalarına damla olmaya çalıştı bu ülkede…

    Tüm ülke sivil savunmada evet. Asker yok. Azerbaycan askeri var ama Türk askeri yok. Evet harika bir sosyal medya esprisidir: “Acaba yangına su sıksın diye yangının önünde tomalara karşı eylem mi yapsak?” Yok çünkü. Her zaman ve en küçük toplumsal muhalefette karşımıza dikilen kolluk güçleri yangında yok. Kazdağları’nda ve daha birçok yerde ormana maden açmayın diyerek çadır kuranlara 

    karşı jandarma var ama yangında yok. İstiklal’de kadınlara su sıkan toma yok. Ama vatandaş kendi çabalarıyla su tankerleri arıyor.  

     

    Akıl almıyor. Ama insanın tek bir umudu var işte böylesi anlarda. Aklın almadığı yerde sorular sorulur. Soruluyor da zaten. Vatandaş akademisyenlerimizi ya da siyasetçilerimizi takip etmiyor belki evet. Peki ya takip ettikleri, sevdiği saydığı dizi oyuncuları, sunucular ya da magazinel ünlüler ne diyor bu işe?

     

    -Yardım istedik diye devleti aciz göstermişiz. Devlet aciz değil hükümet olarak siz acizsiniz… Şevval Sam – Şarkıcı – Yasak Elma dizi oyuncusu

    -Durdurulmuş bir yangın yok. Bu TRT geri zekalısının söylediği yalanlar ortalıkta. Aleni yalan niye söylenir onu gidip oraya sorun… Emre Kınay – Güneşin Kızları, Sevgili Geçmiş, Vurgun gibi dizilerin oyuncusu

    -Günlerdir kendi olanaklarıyla yangın olan yerleri teşhis etmeye çalışıp yetkilileri yangın lokasyonlarına yönlendirmeye çalışan Şahan Gökbakar: “Ben yayını açıyorum ardından helikopter geliyor, ama artık mesele helikopteri geçti. Uçak lazım artık uçak, uçak, uçak… 116 bin kişi izliyorsunuz şu an. Şimdi herkes eline telefonu alsa, yetkili yerleri arasa…”

    Daha nicelerini yazabilirim küçük bir tarama sonrasında. Hazal Kaya, Seda Sayan, Seren Serengil, Ece Erken, Kerem Bürsin, Hande Erçel, Demet Evgar, Hazar Ergüçlü, Halit Ergenç, İbrahim Çelikkol, Ezgi Mola, Farah Zeynep Abdullah… Takip etmiyor olabilirsiniz ama milyonlar ediyor. Ve bu insanların hepsi o milyonlarla beraber kocaman kocaman sorular soruyorlar. Hatta soru aşamasını geçip kendi uluslararası ve yerel yardım kampanyalarını başlatıyorlar. Ve hatta uluslararası yardım talep ettikleri için bir terörist ilan edilmedikleri kaldı. Ama görünen o ki, bu kimsenin umurunda değil. Açıktan bağırıyorlar: “Yönetemiyorsunuz ve beceremiyorsunuz…”

     

    Halkın yardım talebini ünlü isimlere yapmak zorunda kalma çaresizliği

    “Demet hanım lütfen Aydın’ı da duyurun Karacasu yanıyor yetişemiyorlar lütfen sesimizi duyurun Allah rızası için…”

     

    Tüm sosyal medya bunlarla dolu. Büyük bir ateş cehenneminin içinde çığlık çığlığa günlerce devletin yetkili kurumlarından yardım isteyen ancak aradıkları yardımı bulamayan insanlar çaresizce ünlü isimleri harekete geçirmeye çalışıyor. Dizilerden, filmlerden, yarışmalardan tanıdıkları ünlü isimlere sarılıyor. Bütün bir köy, bütün bir belde, bütün bir şehir dolusu insanlar ve hayvanlar çığlık çığlığa bağırsalar da bu sesin hiçbir işe yaramadığını görüp adeta ünlü isimlere sarılıyorlar. Ve hepsi de duydu. Şu an sosyal medya acil koordinasyon ve kriz masası gibi çalışıyor adeta. Bize bizden başkasından fayda yok diyen herkes el yardımıyla yangın hem de orman yangını söndürmeye çalışıyor.

     

    “İhtiyaç listesinden alabildiğimizi alıp araca ne doldurabilirsek desteğe gideceğiz”

     

    “Marmaris Orhaniye’de bulunan teknemizi yardım – erzak taşımak, zor durumdaki insanları, çocukları, bebekleri karadan uzaklaştırmak için kullanmak istiyoruz. (Ve tabii hayvanları) Lütfen faydalanacak kişiler bana özelden yazsın.”

     

    “Bu fireball’ların yangınla mücadelede faydası hakkında bilimsel bilgisi olanlar paylaşabilir mi, verimliyse alım ve dağıtım yapmak istiyoruz” 

     

    Birçok eğlence mekanı, bar, pansiyon yardım toplama merkezine dönüştürülmüş. Şaka gibi ama gerçek. 

    Peki, bu topyekun hayatta kalma mücadelesi atlatıldıktan sonra, bu büyük sivil savunma deneyimi geçtikten sonra sıra demokratik savunmaya gelmeyecek mi sanıyorsunuz?

     

    Bizi ve bütün ülkeyi kendi kendine yanmaya terk etmiş olsanız da, ülkecek kendiliğinden sönene kadar yanmaya terkedilmiş olsak da, gördük ki insanlar ormanını, yabanını, kurdunu, kuşunu, sincabını, kaplumbağasını, ağacını savunmak için bir gecede itfaiye olabiliyor. İtfaiye olurken soru sormayı ihmal etmedikleri de ortada. Her şeyi biz yapıyorsak siz kimsiniz?

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Cumhuriyetin kurucu İdealleri ve ötekileri

    30 Ekim 2025

    Bakımın görünmeyen yükü: Engelli kadınlar ve kız çocuklarının onurlu yaşama hakkı

    29 Ekim 2025

    Ankara’nın vesayeti ve Kıbrıs halkının iradesi

    26 Ekim 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Toros Korkmaz

    Cumhuriyetin kurucu İdealleri ve ötekileri

    Siyasi Haber

    Bakımın görünmeyen yükü: Engelli kadınlar ve kız çocuklarının onurlu yaşama hakkı

    Coşkun Özdemir

    Ankara’nın vesayeti ve Kıbrıs halkının iradesi

    Ercan Jan Aktaş

    Siyasetin simülasyonu ve kimliğin krizi

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Ümit Akçay

    Trump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı?

    Mesut Çeki

    Motokuryelerin ekim isyanı

    Ümit Akçay

    İstikrarsızlık üreten istikrar programı

    Kadir Akın

    ESMA’nın hatırlattıkları

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    Bern’de şantiyeler durdu: İnşaat işçilerinden “Biz olmadan inşa durur” eylemi

    1 Kasım 2025

    Osmaniye’de köylülerden taş ocağına karşı traktörlü direniş

    1 Kasım 2025

    SGK Başkanı Kaya: Emekliler çok yaşadığı için kuruma yük oluyor 

    31 Ekim 2025
    KADIN

    Gülistan Doku soruşturmasında yeni görüntüler: 700 saatlik kayıt inceleniyor

    2 Kasım 2025

    İstanbul Sözleşmesi: Kadınları koruyan anlaşmadan kimler imzacı, kimler çekildi?

    2 Kasım 2025

    “Demokrasi olmadan şiddetle mücadele olmaz” — 28. Kadın Sığınakları Kurultayı’ndan güçlü mesaj

    2 Kasım 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.