Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    19 Aralık: Takvimin kapkara bir günü-1978-2000-2024

    19 Aralık 2025

    Smart Solar’da grev hakkına müdahale: İşçiler ayakta

    18 Aralık 2025

    18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü: Suriyeliler için “geri dönüş” baskısı artıyor

    18 Aralık 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      19 Aralık: Takvimin kapkara bir günü-1978-2000-2024

      19 Aralık 2025

      Müzakere-mücadele diyalektiği ve Süreç

      16 Aralık 2025

      Asgari ücret artışı en çok kime yarar?

      15 Aralık 2025

      “Bir masa örtüsü, bir saat ve 162 gün”: Tunç Soyer’in hücreden gelen sesi

      14 Aralık 2025

      Emperyalizm işbirlikçiliğinden, ‘garantör’lüğe Kıbrıs’ta Türkiye 

      13 Aralık 2025
    • Seçtiklerimiz

      Misafir işçi programları işgücü sömürüsünün aracıdır

      17 Aralık 2025

      İmamoğlu davasındaki 4 bin 600 günlük (12 yıl 6 ay) sürenin mucidi kim?

      15 Aralık 2025

      Trump Doktrini: Küreselleşmenin krizi ve yeni Amerikan stratejisi

      14 Aralık 2025

      Stratejik illüzyon!

      8 Aralık 2025

      Bağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı

      7 Aralık 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Özlem Tolu: 2026 bütçesi eğitimin daha fazla piyasalaşacağı bir dönemin habercisi.

      15 Aralık 2025

      Onur Hamzaoğlu: “Sağlık Bakanlığı’nın bütçedeki payı yüzde 15’in altında olmamalı”

      13 Aralık 2025

      AP Milletvekili Langensiepen: “Engellilik siyaseti için değil sosyal politika yapmak için başladım”

      11 Aralık 2025

      Feray Mertoğlu: Müzakere sürdürülürken faşizme karşı mücadele yükseltilmelidir

      2 Aralık 2025

      Amed Dicle: Suriye’de de Türkiye’de de Kürtler statüsüzlüğü kabul etmeyecek

      2 Aralık 2025
    • Dosyalar
      • “Süreç” ve Sol
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Türkiye’de kent(sel)leşme

    Türkiye’de kent(sel)leşme

    Siyasi Haber19 Temmuz 2017
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    BAHATTİN DEMİR yazdı: “Ekonomik ve siyasal dinamiklerin kent pratikleri kentleri “ekolojik bir tehdit” haline getirmiştir. Küreselleşme ve iklim değişikliğinin çakıştığı bugünlerde bu kentsel pratiğin doğa pratiği ile çatışması keskinleşmiş, çatışmanın sonuçları daha açık bir şekilde görülmeye başlanmıştır.”

    BAHATTİN DEMİR


    “Sel” olmasa dünyamız nasıl olurdu? Kesinlikle çok farklı bir coğrafya ve çok farklı bir ekosistem gelişirdi ama içinde biz de olur muyduk bilinmez.  Çünkü her şey, yaşam ve dünya adına bugün bildiğimiz her şey, 4 alt sistemin litosfer, hidrosfer, atmosfer ve biyosferin, bir üst sistem içinde oluşturdukları etkileşim ve dengenin ürünüdür ve bu alt sistemlerden herhangi bir parçanın yok olması üst sistemi altüst eder. 


    “Sel” dünden beri gündemimizde bir konu olunca ve başta Hükümet üyelerince ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yetkililerince  “doğal afet” olarak nitelenince aklımıza bu soru geldi.


    Gezegenimizin soğuyup yerkürenin oluştuğu ve üzerinde (yüzeyde) suyun birikmeye başladığı günlerden bu yana hidrosferde “yağış ve sel” hep olagelmiş, verimli ovalar bu ikisi sayesinde meydana gelmiştir. Göllerdeki ve denizlerdeki yaşamın sürmesi için gereken mineraller ve diğer besinler de bunlar sayesinde taşınabilmiştir.


    Yeryüzüne düşen her yağış ya zemine sızar ya ulaşabileceği en düşük kottaki çukura kadar durmadan akar ya da buharlaşır. Bu milyarlarca yılın su döngüsüne kazandırdığı mekanizmadır.


    Akışa geçen suyu durdurmak aslında mümkün değildir. Bugünkü en ileri teknolojilerle yapılan barajlar bile zaten akışı durdurmak için değil yönetmek (akışından elektrik üretimi için yararlanmak veya sulama hatlarına yönlendirmek) için yapılırlar.  Ancak zemine sızma engellenebilir ki bugün kentleşme adına yapılan şey de öncelikle budur.


    Küreselleşmenin can damarı kentlerdir; ancak ekonomik ve siyasal dinamiklerin kent pratikleri kentleri “ekolojik bir tehdit” haline getirmiştir. Küreselleşme ve iklim değişikliğinin çakıştığı bugünlerde bu kentsel pratiğin doğa pratiği ile çatışması keskinleşmiş, çatışmanın sonuçları daha açık bir şekilde görülmeye başlanmıştır. Örneğin, işte bugünlerde konuştuğumuz “sel” kent hayatının bir parçasıdır ve dönem “kent(sel)leşme” dönemidir.


    Kent(sel)leşmenin tablosu bizde biraz daha vahimdir. Kent(sel)leşmenin ne anlama gelebildiğini acı örneklerden (İstanbul’da 31 ölü, 2009; Samsun-Canikli TOKİ Konutları bölgesinde 9 ölü, 2012 vb) bilinmesine karşın hala ve ısrarla ve kentsel rantın kabarttığı iştahla büyükşehir belediyelerimiz döktükleri asfalt miktarını yarıştırmaya, inşaat sektörü bina dikilmedik arsa bırakmamakta yarışmaya, hükümet ise kalkınmanın göstergesi (krizi aşmanın yolu) olarak yapılaşma dışında bir şeyi anmamaya devam ediyor.


    Bu durumda İstanbul’a düşen yağmur suyu ne yapsın?


    Yaşananları hükümet yetkilileri gibi “doğal afet” veya “bir yılda yağan yağışın dörtte birinin 24 saatte yağması” üzerinden açıklamaya çalışmak ya da basın organlarındaki “İstanbul’u süper hücre vurdu” gibi başlıklarla haberleştirmek kent(sel)leşme gerçeğinin üzerini örtmektir, hükümetin ve yerel yönetimlerin üstlendikleri sorumlulukları yok saymaktır.


    Yukarıda belirtilen çoğu genel anlamda da yabancımız olmayan bilgilerin bizi götürdüğü sonuç şudur: Bir boyutu kent(sel)leşme olan ekolojik yıkıma mevcut kamu yönetimi ve hukuku içerisinde tanımlı hiçbir mekanizma ile çare bulunamaz.


    Topluma “olumlu teknik gerekçelerle” sunulmasına rağmen pratikte “Koruma Kurulları” kültür ve tabiat varlıklarını korumuyor, ÇED raporları “taahhüt bildiriminden” ve yatırıma kılıf olmaktan öteye geçmiyor, “kamu yararı” kamuya bir yarar sağlamıyor, yerel yönetimler kent(sel)leşmeyi engellemiyor, günümüzün en çevre dostu kavramı olarak sunulan “sürdürülebilirlik” sermayenin çıkarlarının sürdürülebilirliğinden başka bir anlama gelmeyen sonuçlar üretiyor.


    O zaman geriye kalan tek seçenek, suya, toprağa, dereye, kente halkın sahip çıkması.


    Bu sonucu birçok platformda tekrar ediyor olsak da bizi bu sonuca götürecek sürece yeterince odaklandığımızı söyleyemeyiz. Ekolojik taleplerin içselleştirilmesinden  (teoride ve örgütlenmede) ziyade “protest eylem ve sloganlardan öteye geçmeyen” bir pratik ve “emeğin kurtuluşu= dünyanın kurtuluşu” şeklinde indirgemeci, öteleyici (ve biraz da araçsallaştırıcı) bir ekolojik kavrayış hakim.


    Oysa bugün gelinen noktada sınıf mücadelesinin her aşamasında ve örgütlenmenin her basamağında suya, toprağa, dereye, kente ait analiz ve taleplere yer verilmesi gerekmektedir. Ancak bu analiz ve taleplerin sadece “vahşi kapitalist üretimi sorunsallaştırarak ” yapılmasından da vaz geçilmelidir. Elbette ekolojik krizi derinleştiren kapitalizmdir ve kapitalizmi sorunsallaştırmadan bu yolda adım atmak mümkün değildir; ancak bu tek başına ekolojik sorunun çözüldüğü anlamına gelmez.


    Sosyalist bir bakışla bile olsa doğa, insan faaliyetleri için bir “kaynak”; ekoloji ise “insanın doğa üzerindeki tahakkümünü sağlayacak bir kaynak yönetimi” işi olarak görüldüğü sürece ekolojik topluma ulaşılamayacaktır.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    DEM Partili Saki: Hatay’da yüz binlerce depremzede hâlâ konteynerlerde yaşamaya zorlanıyor

    16 Aralık 2025

    Horuş: Türkiye’nin ekolojik yıkımı bütçeden siliniyor

    9 Aralık 2025

    Afşin–Elbistan’da görünmez tehlike: Hava kirliliği halk sağlığını çökertiyor

    30 Kasım 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Mehmet Murat Yıldırım

    19 Aralık: Takvimin kapkara bir günü-1978-2000-2024

    Muhsin Dalfidan

    Müzakere-mücadele diyalektiği ve Süreç

    Necla Akgökçe

    Asgari ücret artışı en çok kime yarar?

    Mehmet Murat Yıldırım

    “Bir masa örtüsü, bir saat ve 162 gün”: Tunç Soyer’in hücreden gelen sesi

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Siyasi Haber

    Misafir işçi programları işgücü sömürüsünün aracıdır

    Kemal Vuraldoğan

    İmamoğlu davasındaki 4 bin 600 günlük (12 yıl 6 ay) sürenin mucidi kim?

    Ümit Akçay

    Trump Doktrini: Küreselleşmenin krizi ve yeni Amerikan stratejisi

    Fehim Taştekin

    Stratejik illüzyon!

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    Smart Solar’da grev hakkına müdahale: İşçiler ayakta

    18 Aralık 2025

    AHKEM tekstil işçileri: Mobbingle istifaya zorlanıyoruz, tazminatlarımız ödenmiyor

    18 Aralık 2025

    İzBB işçilerinin ek ödeme ve “havuz” sistemi mücadelesi kazanımla sonuçlandı

    18 Aralık 2025
    KADIN

    İsviçre Parlamentosu’nun “kadın düşmanı” kararına karşı kadınlar parlamentoyu kuşattı

    10 Aralık 2025

    Serap Avcı meşru müdafaadan beraat etti

    10 Aralık 2025

    Brezilya’da On Binlerce Kadın Şiddete Karşı Sokakları Doldurdu

    9 Aralık 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.