Robert Mackey (NYT Köşe Yazarı) – 28 Mayıs 2015
Çeviri: Melda Şener
Başbakanlık ofisinden yeni cumhurbaşkanlığı sarayına taşınan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu hafta da Türkiye’nin baş basın eleştirmeni olmak gibi yeni ve gayrı resmi bir rol edinmiş görünüyor.
Erdoğan, yerli basın ve yabancı editörlerin eleştirilerine bir hayli kızdıktan sonra, muhafazakar Amerikalılardan bir sayfa ödünç alarak, üç gün boyunca New York Times aleyhinde ifadeler yayınladı ve çarşamba günkü seçim konuşmasında gazete çalışanlarını “paralı şarlatanlar” diye nitelendirdi.
Erdoğan’ın, geçen haftaki basın özgürlüğü krizinin ardından kendisini eleştiren editörler hakkında, “Türkiye’nin kritik zamanlarında yapılan bu haberler provokasyon kokuyor.” dediği aktarılıyor.
Geçen haftaki yayın kurulu yazısında New York Times şöyle yazmıştı, “Erdoğan’ın medyaya yönelik uzun bir göz korkutma ve yandaş tutma geçmişi bulunmakta, ancak bu hafta Erdoğan’ın hoşlanmadığı bir manşet yüzünden Hürriyet Daily News editörlerine ve internet sitesine karşı yapılan suç duyurusu yeni tehlike çanları çaldığını gösteriyor.”
Görünen o ki cumhurbaşkanı, Mısır’ın devrik lideri Muhammed Mursi’ye yapılan referansta, 2012’de %52 oyla seçilmesine rağmen şimdi idam cezasına çarptırılmış olduğunun söylenmesine kızmış. Erdoğan kendisi de %52 oy alarak cumhurbaşkanı olmuştu ve bu manşetten kendisinin de aynı sonla karşılaşabileceği iddiasını çıkartmış olmalı.
Bu hafta ise, “New York Times’ın Türkiye’ye müdahalesi”ne tepki göstererek editörlere “hadlerini bilmelerini” söyledi.
Çarşamba günü, Hürriyet’in sahibi olan şirketin hükümet ihalelerine girmesinin yasaklanması ise manşetten dolayı gelen cezalandırma olarak yorumlanıyor.
Cumhurbaşkanının açıklamalarını video-haber yapan Bugün Gazetesi ise, Erdoğan’ın tepkilerini Pazartesi yayınlanan köşe yazısına bağlamış.** Bu yazıda iki siyaset bilimci, Erdoğan’ı “yumuşak diktatör” diye niteliyor ve Rusya’nın Putin’i gibi “otoriter hükümet” kavramının “global medya, ekonomik bağımsızlık ve bilgi çağına adapte olmuş” halini kullandığını öne sürüyor.***
Bu eleştiriyi kabul etmeyen Erdoğan’ın ise Çarşamba günkü açıklamalarında, “Ey New York Times, 16 gazeteci İsrail’de katledildiğinde hiçbir şey söylemeyen siz mi bize basın özgürlüğünü öğreteceksiniz?” dediği aktarıldı. Erdoğan görünüşe göre Gazze’de İsrail ordusu tarafından öldürülen gazetecilerden bahsediyordu, ki bu olay Times yazarları tarafından haberleştirilip kınanmıştı.
Daha önce Türkiye’de New York Times muhabirliği yapmış olan Stephen Kinzer’in haberine göre, Roma mozaiklerinin kurtarılmasına yaptığı katkı sebebiyle kendisi için planlanan tören son dakikada “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsi talimatı üzerine iptal edildi.”
Kinzer, Çarşamba günkü The Boston Globe haberinde şöyle diyor, “Oradaki bir arkadaşımın duyumuna göre Erdoğan’ın ofisinden beni ‘hükümetin ve devletin düşmanı’ olarak tanımlayan bir faks gönderilmiş. Faksa 4 Ocak tarihli, içinde Erdoğan hakkında eleştirel bir paragraf olan haberim iliştirilmiş. Haberdeki ifade ise şöyle: ‘Zamanının modernleşme savunucusu, şimdi 1000 odalı sarayında oturuyor, Avrupa Birliği’ni reddediyor, gazetecilerin tutuklanmasını buyuruyor, mini etek ve doğum kontrolüne savaş açıyor.’”****
* New York Times sloganı “Basıma Uygun Her Haber” ifadesine ithafen
** https://www.youtube.com/watch?v=Diz96BVSzic
*** http://www.nytimes.com/2015/05/25/opinion/the-new-dictators-rule-by-velvet-fist.html