Kürt meselesinin çözümü ve demokratik toplumun inşası için TBMM’de kurulan “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” çalışmalarını sürdürüyor. Komisyonun dördüncü ve beşinci toplantılarında Cumartesi Anneleri, Barış Anneleri ve Tahir Elçi Vakfı temsilcileri dinlendi. Gözaltında kaybedilenlerin akıbeti, faili meçhullerin açığa çıkarılması ve adaletin sağlanması ortak talep olarak öne çıktı.
Komisyon üyeleri arasında yer alan CHP Milletvekili Türkan Elçi, aynı zamanda 2015 yılında Diyarbakır’da katledilen Baro Başkanı Tahir Elçi’nin eşi. On yıldır eşinin cinayeti için adalet arayışını sürdüren Elçi, ANF’ye yaptığı değerlendirmede, “Barışın tescil edilebilmesi için önce adaletin tesis edilmesi gerekir” dedi.
“Zorlayıcı da olsa komisyonda bulunmam şarttı”
2013-2015 çözüm sürecinin tanıklarından biri olan Türkan Elçi, yeni sürece temkinli yaklaştığını, ancak tüm partilerin komisyonda bir araya gelmesini olumlu bulduğunu ifade etti. “Benim açımdan CHP’nin komisyonda yer alması bir zorunluluktu. Çünkü eğer hakikaten bir barış süreci başlatılacaksa bizim dışında kalmamız doğru olmazdı. Ne kadar zorlayıcı olsa da barış için komisyonda bulunmam şarttı” dedi.
“Ölülerimizin beklentisini yerine getirmeliyiz”
Komisyonda en fazla vurgulanan talebin adalet olduğunu belirten Türkan Elçi, eşinin mücadelesine de atıf yaparak şunları söyledi:
“Ömrünü faili meçhullerin üzerine gitmeye adayan Tahir Elçi, sonunda kendisi de faili meçhule kurban gitti. Bu durumun yargıda karşılık bulmaması asıl acı olan şeydir. Biz mağdurlar olarak biliyoruz ki dünü konuşmadan yarını kuramayız. Ölülerimizin bizden bir beklentisi var; bu beklentiyi yerine getirmek zorundayız. Adalet tesis edilmeden barış inşa edilemez.”
“Ayrımcı dil barışa engel”
Komisyon toplantılarında bir Barış Annesi’nin Kürtçe konuşmasının engellenmesine tepki gösteren Elçi, “Anadilinde konuşmak isteyen birinin mikrofonunun kapatılması ayrımcılıktır. İnsanlar anadillerinde konuştuklarında ülke bölünmez. Asıl bölünme, bu diller yasaklandığında yaşanır” dedi.
“İki insanın çabası birden olacak”
Kendi acısını siyasal ajitasyona dönüştürmek istemediğini, tam tersine empati ve toplumsal barış için katkı sunmaya çalıştığını belirten Türkan Elçi, sözlerini şöyle tamamladı:
“Ben 10 yıldır kendi acımı ifade ederken hiçbir zaman öfkeye ya da ajitasyona sığınmadım. Çünkü acı insanı birbirine yaklaştırır. Bugün bu sürece vicdani ve insani katkımı sunacağım. Ama bu sadece benim değil, yıllarca barış için mücadele etmiş ve katledilmiş eşim Tahir Elçi’nin de çabası olacak.”