SYKP Eş Genel Başkanı Tuncay Yılmaz, 7 Haziran seçimlerinin sadece Türkiye’nin değil Ortadoğu’nun da şekillenmesinde bir dönemeç noktası olduğunu belirtti. Yılmaz “HDP’nin zaferi, halklarımızda sermaye seçenekleri dışında bir seçeneğin yaratılabileceğine, büyütülebileceğine ilişkin bir inanç yarattı” dedi.
7 Haziran’da yapılan milletvekili seçimlerinde HDP’nin elde ettiği başarıyı Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi Eş Genel Başkanı Tuncay Yılmaz ANF’ye değerlendirdi.
Türkiye’nin ve bölgenin bir süredir değişim ve dönüşüm türbülansı içerisinde olduğunu ifade eden Yılmaz, liberalinden İslamcısına, sekülerinden otoriterine, küreselinden yereline tüm güçlerin bu havayı kendi lehlerine sonuçlandırmak için büyük bir çaba içerisinde olduğunu söyledi. Tuncay, “İktidarlarını muhafaza etmek isteyenler de, yeni statükolar yaratmak isteyenler de ülkenin ve bölgenin tüm tarihsel, güncel, sınıfsal dinamiklerini kendi lehlerine harekete geçirmek için çabalıyorlar” belirlemesinde bulundu.
7 Haziran bir dönemeç noktası oldu
Yılmaz, ‘Arap Baharı’ diye kodlanan halk ayaklanmaları, Gezi isyanı, El Kaid -Nusra-DAİŞ saldırganlığı, Kobanê direnişi ve zaferi nasıl önemli dönemeç noktalarıysa, 7 Haziran seçimlerinin de sadece Türkiye’nin değil, bölgenin şekillenişinde önemli bir dönemeç noktası olduğunu söyledi. 7 Haziran’da HDP’nin özgürlükçü anlayışı karşısında 2 çizginin yarıştığını ifade eden Yılmaz “Bir tarafta AKP eliyle kurulan İslami-otoriter rejim savunucuları, diğer tarafta hala eski statükonun yeniden tahkimi çizgisinden kopamayan CHP–MHP çıkışsızlığını 7 Haziran seçimlerinde egemenlerin diziliş adresleriydi” dedi.
Büyük emeklerle ve fedakârlıkla kurulan HDP’nin bu seçimlerde oluşturulan hava içerisinde tüm halkların, ezilenlerin ve emekçilerin yürüyebileceği bir patika açmayı başardığını kaydeden Yılmaz, HDP’nin, halklarda sermaye seçenekleri dışında bir seçeneğin yaratılabileceğine ve büyütülebileceğine ilişkin bir inancın ortaya çıkardığını kaydetti. Yılmaz “Özel olarak Türkiye’nin batısında ama genel olarak tüm ülkede ve hatta bölgede, 12 Eylül darbesinin halklarımızı sarmaladığı demir kafes parçalanmaya, reel sosyalizmin yıkılışı sonrası oluşan umutsuz atmosfer dağıtılmaya başlandı” şeklinde konuştu.
Erdoğan ve avenesi savaş suçluları olarak halklara hesap verecek
HDP’nin kazandığı zaferin, ezilenlerin ve emekçilerin yüreğine kazanabilme umudu, bilincine ise egemenlerin senaryolarından birine mahkûm olmadan kendi seçeneğini yaratabilme inancını kazandırdığını belirten Yılmaz, AKP’nin seçim süreci boyunca HDP’yi baraj altında bırakma beklentisiyle Türkiye çapında terör estirdiğini söyledi. Seçim süreci boyunca başta Karendeniz ve Kürdistan illerinde olmak üzere birçok merkezde HDP’ye yönelik gerçekleştirilen saldırıları hatırlatan Yılmaz “AKP, devlet imkânlarıyla yaptığı engellemeler yetmezmiş gibi Hüda Par, Hizbullah ve DAİŞ çeteleri eliyle de büyük katliamları yapmayı göze aldı. Tüm dünya Amed mitinginde patlatılan bombanın da, Erzurum mitingine yapılan saldırının da, katledilen yoldaşlarımızın da birinci dereceden sorumlusunun AKP ve Recep Tayyip Erdoğan olduğunu biliyor. HDP’nin başarısını hazmedemeyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, PYD’nin Tel Abyad’daki başarısını da kaldıramıyor. Çünkü çok iyi biliyor ki bu süreç “HDP zihniyeti”nin başarısıyla sonuçlanırsa kendisi ve avenesi savaş suçluları olarak halklarımıza hesap verecek” şeklinde konuştu.
Seçim başarısı örgütlü bir halk gücüne çevrilmeli
HDP’nin seçim başarısının örgütlü bir halk gücüne çevrilmesi gerektiğinin altını çizen Yılmaz, HDP’nin bundan sonraki süreçte kuruluş temelleri üzerinden kendisini daha iyi örgütlemesi gerektiğini ifade etti. Yılmaz, “Bizler burjuva siyasetçileri ya da halkın öz iktidarının sadece sandıkta kazanılabileceğine inanan ütopistler değiliz. HDP etrafında toplanan güç, öz savunmasından, gündelik yaşamı ve siyaseti örgütlemeye bir nitelik kazanmazsa bugün lehimize görünen koşullar hızla aleyhimize dönebilir. HDP’yi kuruluş temelleri üzerinden örgütlemeye devam etmeliyiz. Bu konuda atacağımız doğru adımlar da yanlış adımlar da sadece HDP’nin değil halklarımızın kaderini belirleyecektir” dedi.