TÜBİTAK’ın Liselerarası Proje Yarışmasında sergilemeye bile layık görmediği, maden işçilerinin konumlarının anlık kayıt altına alınması ve acil durum müdahalesi için kolay saptama amaçlayan proje, MEF Uluslararası Araştırma Projeleri Yarışması’nda Fizik dalında birincilik ve İnovasyon ödülü kazandı.
Sözcü'den Ayla Özdemir'in haberine göre TÜBİTAK, 10. sınıf öğrencisi Tuna Ilgın Kozak’ın madenlerde çalışan işçilerin, anlık olarak konumlarının kayıt altına alınması ve acil durumlarda müdahale edilecek yerlerin daha kolay saptanabilmesini amaçlayan projesini Liselerarası Proje Yarışmasında sergilemeye bile layık görmedi. Tuna Ilgın, TÜBİTAK’ın yüzüne bile bakmadığı ‘TOF/Uçuş Süresi ile Maden İçinde Konum Belirleme’ adlı proje ile MEF Uluslararası Araştırma Projeleri Yarışması’nda Fizik dalında birincilik ödülü ve İnovasyon ödülünü kazandı.
Soma Katliamı'nda madenden sağ kurtarılan işçilerden Murat Yalçın’ın, “Çizmelerimi çıkarayım mı, sedye kirlenmesin” sözleri Tuna Ilgın’ın ‘TOF/Uçuş Süresi ile Maden İçinde Konum Belirleme’ projesinin çıkış nedeni oldu. Maden facialarında hayat kurtarmaya yönelik proje ile TÜBİTAK Liselerarası Proje Yarışmasına başvurdu ama TÜBİTAK tarafından sergilenmeye bile değer görülmedi.
“Bir selam da sizden selam size selamünaleyküm”, “Tillo evliyalarının kerametleri” “Papaz eriğini imam eriğine çevirme” isimli projeleri yayınlayarak tepki toplayan TÜBİTAK geçtiğimiz yıl da, İstanbul Özel MEF Lisesi 12. sınıf öğrencisi olan İlayda Şamilgil'in yaptığı “Sıvılardaki Su Oranını Mıknatısla Ölçebilen Ucuz, Hızlı ve Taşınabilir Bir Sistem” projesini dereceye almamış, İlayda aynı projeyle Polonya'da 80 ülkenin binlerce projesinin arasında birinci olmuştu. İlayda’nın dünya birinciliği alan projesini beğenmeyen TÜBİTAK, okunmuş fasulye projesini birinci yapmıştı.
‘TOF/Uçuş Süresi ile Maden İçinde Konum Belirleme’ isimli projesiyle hem birincilik hem de inovasyon ödülünü kazanan Tuna Ilgın, projenin çıkış nedenini ve amacını şöyle anlattı:
“13 Mayıs 2014 tarihinde, Soma'da 301 madencinin hayatını kaybetmesi ile sonuçlanan facia karşısında herkes gibi ben de çok etkilendim. Madenden sağ kurtarılan madencinin sözleri beynime kazınmıştı. “Çizmelerimi çıkarayım mı, sedye kirlenmesin.” Bu kadar işine sahip çıkarak, inanarak yapan insanların hayatlarının öylece hafife alınması, ölümün bu kadar ucuz olması ve annemin ağlayarak o insanların geride bıraktıklarına üzülmesi projemin çıkış nedenidir.
Projemle madenlerde çalışan işçilerin, anlık olarak konumlarının kayıt altına alınması ve acil durumlarda müdahale edilecek yerlerin daha kolay saptanabilmesini amaçladım. Bunu yapabilmek için öncelikle radyo frekansının da, havada ışık ile aynı hızda yayılması prensibinden yararlanarak mesafeyi ölçme işlemini düşündüm. Sistem yeraltında olduğu için buraya uygun cihazları farklı olarak tasarlamak gerekiyor. Her cihaz aradaki mesafeyi ölçmek için kendi içinde bulunan hassas zaman ölçümünü kullanıyor. Cihazları birbiri ile senkronize etmek çok zor olduğu için mesafe hesaplaması, her cihazın içindeki kendi hassas zaman ölçümüne dayanıyor. Kapalı Alan Konum Belirleme için kullandığım yöntem, gönderilen ve geri dönen sinyaller arasında geçen zamanı ölçerek mesafeyi bulma prensibine dayanır. Bu yönteme Uçuş Zamanı/Time of Flight deniyor.”