Sevgi Şen (SH),(Aydın),(Kuşadası)
Kuşadası’nda 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü kapsamında düzenlenen basın toplantısında, trans aktivist Hikmet Hazer vicdani reddini kamuoyuna duyurdu. Vicdani Ret İzleme ve Renkli Güvercin LGBTİ+ İnisiyatifi’nin ortak düzenlediği toplantı, militarizme karşı barış, özgürlük ve LGBTİ+ hakları temelinde güçlü mesajlara sahne oldu.
Toplantıda ilk sözü alan Vicdani Ret İzleme’den Merve Arkun, vicdani ret hakkının uluslararası hukuk tarafından tanınmış temel bir insan hakkı olduğunu vurguladı. Zorunlu askerliğin bireylerin özgür iradesine aykırı olduğunu belirten Arkun, vicdani reddin yalnızca kişisel bir tutum değil, aynı zamanda barışın inşasında kolektif bir duruş olduğunu ifade etti.

Renkli Güvercin LGBTİ+ İnisiyatifi’nden Beren Özavci ise LGBTİ+ haklarının insan haklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu belirterek, militarizmin LGBTİ+’ların yaşamını görünmez kılan ve yok sayan bir düzen yarattığını söyledi. Özavci, vicdani ret hakkının bu nedenle LGBTİ+ mücadelesi açısından da hayati bir yerde durduğunu vurguladı.
Açıklamasını okuyarak vicdani reddini ilan eden Hikmet Hazer, militarizmin translar, lubunyalar ve norm dışı sayılan tüm kimliklere yönelik bir şiddet sistemi olduğunu dile getirdi. Hazer, “Cinsiyet kimliğimi silmeye, bedenimi disipline etmeye, varlığımı bir tehdit olarak kodlamaya çalışan hiçbir yapının parçası olmayacağım. Devletin savaşına değil, halkların yaşamına bağlıyım” sözleriyle militarizme karşı duruşunu ifade etti.
Hazer ayrıca, Kıbrıs’ta yargılanan vicdani retçi Hasan Rahvancıoğlu ile dayanışma içinde olduğunu belirterek, “Devletler barış isteyenleri susturmak istedikçe, biz dayanışmayı büyütüyoruz” dedi.
Toplantı, vicdani ret hakkının uluslararası hukukla güvence altına alınmış bir insan hakkı olduğu hatırlatılarak barış ve dayanışma çağrısıyla sona erdi.
